Yani tüm bu planlar ve Detaylara olan dikkatin... konumunla mı ilgiliydi? | Open Subtitles | إذاً، كل هذا التخطيط و الإنتباه للتفاصيل ما هو إلا تحسيناً صورتك؟ |
İşte bu tavrınız Detaylara hiç dikkat etmemeniz yüzünden mahvoluyoruz! | Open Subtitles | هذه هي أخلاقكم عدم إنتباهكم للتفاصيل هذا هو ما يدمرنا |
Gerizekalının teki olmana rağmen Ayrıntılara olan dikkatini alkışladığımı söylemeliyim. | Open Subtitles | أعترف, بالرغم من كونك بغير كامل عقلك, فإن انتباهك للتفاصيل مبهر |
Ayrıntılara, böylesine ustalıkla dikkat edilerek çizilmiş olmasını takdir etmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تقدرين الإنتباه للتفاصيل المطلوبة في هذه الحرفه |
Üzülmekten çok daha öte bir durumda ve kız kardeşini o öldürmedi. Bu nedenle tüm o kan dondurucu detayları duymak onu sınırın eşiğine getirmeye yeter. | Open Subtitles | هو أكثر من منزعج , هو لم يقتل أخته , و فكره الاستماع للتفاصيل العنيفه لمقتلها كافٍ ليرسله للهاويه. |
Daha geçen yıl, bir taksi sürücüsünün kuşkulu ölümü üzerine yaptığımız araştırma sırasında, Scotland Yard ayrıntıya olan dikkatimizi çok takdir ettiğini söylemişti. | Open Subtitles | في العام الماضي تعاملنا مع وفاة مثيرة للشبهات لسائق سيارة أجرة وشرطة سكوتلانديارد أبدت إعجابها بانتباهنا للتفاصيل |
Şimdilik ayrıntı yok. | Open Subtitles | لا حاجة للتفاصيل الآن |
Bunlar küçük şeyler,detaylar dikkatimi çeker,Ama | Open Subtitles | شيء قليل ادعوه الانتباه للتفاصيل ولكن ـ ـ |
Ayrıntılar. Bu işte en önemli şey, ayrıntılardır. | Open Subtitles | الإنتباه للتفاصيل , هذا كل ما تدور حوله هذه المهنة |
Seninkiler Detaylara yoğun dikkat vererek çalışmanın özenli uygulanışı olurdu. | Open Subtitles | إن قدراتكِ ستكون تطبيقٌ دقيق للتدريب مع الإنتباه الشديد للتفاصيل |
Bu nasıl başladı? Pekala Jose'un Detaylara nasıl dikkat ettiğine bakın. | TED | ونحن نفعلها. كيف بدأت؟ حسناً انظروا إلى انتباه خوسيه للتفاصيل. |
Ya sezgileriyle ya da başkalarının farkedemediği Detaylara olan dikkatiyle ne söylendiğini anladığıma kanaat getirdi. | TED | سواء عن طريق الحدس أو انتباهها للتفاصيل التي عجز غيرها عن ملاحظتها. اقتنعت أنني أتمكن من فهم ما يقال. |
Ve Cleveland, Detaylara bu kadar önem verdiğin için sende patronsun. | Open Subtitles | كليفليند, أنت الرئيس لانك تنتبه للتفاصيل كثيرا |
Sabır, hassasiyet ve küçük Ayrıntılara dikkat gerektirir. | Open Subtitles | انها تتطلب الصبر,الدقة الانتباه للتفاصيل |
Baştan yapın, Ayrıntılara dikkat edin ve acele etmeyin. | Open Subtitles | لذلك كرري هذا و إنتبهي للتفاصيل و إعملي على مهلك |
Ama bu kararı vermeden önce Ayrıntılara ihtiyacım var. | Open Subtitles | لكن قبل أن أتمكن من التحديد سأحتاج للتفاصيل |
Ne yazık ki detayları anlatacak vakti olmadı. | Open Subtitles | أجل، لكن للآسف لم يكن لديه الفرصة للتفاصيل. |
detayları incelemek, senin görevin sanıyordum. | Open Subtitles | . إعتقدت أن الإنتباه للتفاصيل كان الأمر الخاص بك |
Böyle küçük detayları... bu fiyata bulamazsınız. | Open Subtitles | لا ترى هذا الإنتباه للتفاصيل عادةً بهذا السعر |
"Başarının yüzde biri ilham yüzde 98'i emek yüzde ikisi de ayrıntıya önemdir." | Open Subtitles | النجاح فيه 1% الهام و 98% تعرق و 2% انتباه للتفاصيل |
Tamam, daha fazla ayrıntıya gerek yok. | Open Subtitles | حسنا، لا نحتاج للتفاصيل |
ayrıntı istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج للتفاصيل |
Pekâlâ, insan arama motoru, detaylar gerekiyor bana. | Open Subtitles | حسنا، محرك البحث الإنساني أحتاج للتفاصيل. |
Ayrıntılar için şimdi hava durumu. | Open Subtitles | دعونا نتّجه إلى أحوال الطقس للتفاصيل. |