Sonra saray zamanında yetişmez ben de timsahlara yemek olurum | Open Subtitles | ثمّ لاينتهي القصر في الموعد المحدد وأنا سأكون غذاءا للتماسيح |
Bunları konuşmuştuk. Onu öldürüp timsahlara atarsın. | Open Subtitles | سنقوم بعمل شيء هنا , بعد إطلاق النار سنطعمها للتماسيح |
Son sefer kaçtığımda, Kızıl Şahinler neredeyse beni timsahlara yem ediyordu. | Open Subtitles | أخر مرة تسللت فيها خارجاً أراد الصقور الحمر أطعامي للتماسيح |
Florida'da tecavüze uğramış, öldürülmüş ve timsaha yem edilmiş. | Open Subtitles | لقد وجدناها في فلوريدا مغتصبة, ومقتولة وتم إطعامها للتماسيح وهي موجودة في موقعي؟ |
Bu da evrendeki en büyük timsah kolonisinin oluşumuna sebep olur. | Open Subtitles | وعندها يتجمع بها أكبر عدد للتماسيح في العالم |
Bu işin Timsahlar için de zorluğu var ama suya dalarak, daha az sürüklenip, daha fazla yaklaşabilirler. | Open Subtitles | انه عمل شاق للتماسيح ايضا ولكن بإستطاعتهم الغطس استغلال أعمق وأبطأ التيارات للإقتراب |
Akıntılarda sürükleniyor, nehir yataklarına yerleşiyorlar, ve Timsahların vahşi kavgaları sonucu tepiliyorlar. | Open Subtitles | تنجرف عبر التيار متكومة على مصارف النهر. وعن طريق القتل الوحشي للتماسيح |
Ben timsahlara yem olacağım diyorum adam burundan bahsediyor | Open Subtitles | سأكون غذاء للتماسيح وهو يحلم بأنفها |
Başarmazsan, timsahlara yemek olursun | Open Subtitles | إذا فشلت ستكون غذاءا للتماسيح |
- Ne kadar harika. - Belki de timsahlara. | Open Subtitles | رائع حسنا، أو ربما للتماسيح ؟ |
Cesetleri timsahlara atıyorlar. | Open Subtitles | بل يطعمون الجثث للتماسيح |
Cesetleri timsahlara yediriyorlar. | Open Subtitles | بل يطعمون الجثث للتماسيح |
Brand, Farrow'u timsahlara yem yapmıştır herhâlde. | Open Subtitles | -على الأرجح أنّ (براند) جعله طعماً للتماسيح |
Her şey o kadar çabuk oldu ki, Rachel kanıtı timsahlara atmaya fırsat bulamadı. | Open Subtitles | كل ذلك حصل بسرعة لدرجة أن (ريتشل) لم تطعم الأدلة للتماسيح |
timsahlara yem etmiş onu. | Open Subtitles | لقد أطعمها للتماسيح |
Bu kurban timsaha mı yem olmuş? | Open Subtitles | هل أطعمت هذه الضحية للتماسيح ؟ |
Yem olmuş timsaha. | Open Subtitles | طعام للتماسيح |
Senin şu efsanevi "timsah"ınla karşılaşırsak bir şeyi açıklığa kavuşturalım. | Open Subtitles | اذا دخلنا الى هذا المكان الخرافي للتماسيح الذي في ذهنك ، لنجعل الامر واضحاً |
Goldman Sachs, ince kravatlı pislikler için neyse... burası da Timsahlar için aynı şey. Yani bu sular timsah kaynıyor. | Open Subtitles | أساساً هذا المكان للتماسيح, إنهُ فقط مجرد نفق |
Büyük gayrete rağmen, sonuç Timsahlar için hüsran oldu | Open Subtitles | الكثير من الجهد يؤدي الى القليل من النجاح للتماسيح |
Timsahların mide sıvıları öylesine asitlidir ki deri, kemik ve boynuzları bile çözüp, sindirebilir. | Open Subtitles | العصائر الهاضمة للتماسيح حمضية جدا واللتى تستطيع هضم الجلد, العظام والقرون, لتتحول الى العضلات |
Timsahların suyu temizlenince ben... | Open Subtitles | عندما تكون للتماسيح مياه نظيفة ، يمكن أن |