Araştırmacılar olarak çokça yaptığımız şeylerden biri, geniş kaynakları belli kabiliyetlere, veya amaçlara ulaşmak için kullanmaktır. | TED | كباحثين، نقوم عادة باستخدام موارد طائلة للتوصل إلى قدرات معينة، أو لتحقيق أهداف محددة |
Körfez'deki kuvvetlerle birlikte barışçıl bir çözüme ulaşmak için tüm çabalarını tüketti. | Open Subtitles | استنفدت كل الجهود المعقولة للتوصل الى حل سلمي |
Körfez'deki kuvvetlerle birlikte barışçıl bir çözüme ulaşmak için tüm çabalarını tüketti. | Open Subtitles | استنفدت كل الجهود المعقولة للتوصل الى حل سلمي |
Bu günlerde birisine ulaşmak için bir fırsat arıyorsan kalbinden gelerek konuşsan iyi edersin. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أن تكون لديك فرصة بالخارج للتوصل مع أي شخص في هذه الأيام فعليك أن تتكلّم من قلبك اللعين |
Eminim, ona ulaşmak için beni feda edersin. | Open Subtitles | أجل ، و أراهن أنكَ ستساعدنّي للتوصل إليها. |
Sana ulaşmak için oğlanı götürdüler. | Open Subtitles | أخذوا الصبي للتوصل إليك. |
Bubonic'e ulaşmak için beni kullandınız. | Open Subtitles | "استغليتني للتوصل إلى "بيبونيك |
Bubonic'e ulaşmak için beni kullandınız. | Open Subtitles | "استغليتماني للتوصل إلى "بيبونيك |