buzdolabına gidiyorken birden burda uyandım. | Open Subtitles | في دقيقة كنت أتقدم للثلاجة بعد ذلك ، استيقظت هنا |
Bana bir şişe su vermek istedi ve mini buzdolabına doğru yürüdü. | Open Subtitles | عرض عليّ تقديم قارورة ماءٍ، ثمّ ذهب للثلاجة الصغيرة. |
Okuldan eve gelince... doğru buzdolabına giderdim. | Open Subtitles | أعود للمنزل من المدرسة وأذهب للثلاجة |
İlk 500 müşteriye hatıra olsun diye buzdolabı magneti hediye ediyorlar. | Open Subtitles | فقط اول 500 عميل يحصلون على مغناطيس للثلاجة |
Bir grup yaşlı kadın, sırf eğlence olsun diye parmak izlerini aldıracak bir grup küçük çocuk da buzdolabı için hatıralık sabıka fotoğrafı çektirecek. | Open Subtitles | مجموعة من السيدات الكبيرات قليلاً يتم أخذ بصماتهم للمتعة و مجموعة من الأطفال الضغار يحصلون على صور تذكارية للثلاجة |
O öldü. Onu yere bıraktık, sırtlarımız dondurucuya doğru. | Open Subtitles | كانتميته،وضعناهاعلىالأرض ، و ظهورنا للثلاجة |
Son birkaç yılda, ortalama bir kübik fit büyüdüler, bir Buzdolabının standart büyüklüğü. | TED | في السنين القليلة الماضية , زادوا قدم مربع في المتوسط , و الحجم القياسي للثلاجة |
Bu nedenle buzdolabına gidip, kendime bir sandviç hazırlarım. | Open Subtitles | ولذلك أذهب للثلاجة وأحضر ساندويتش |
Bir bebeğin ağladığını duydum. buzdolabına gittim. | Open Subtitles | اسمع طفلا يبكي اذهب للثلاجة |
Yanlış buzdolabına el soktunuz Bay Beck. | Open Subtitles | وصلت للثلاجة الخطأ, سّيّد بيك . |
Jerry buzdolabına gitmek için ısırmış. | Open Subtitles | ضربها " جيري " محاولاً الوصول للثلاجة |
buzdolabına konacak kan örnekleri. | Open Subtitles | عيّنات دم للثلاجة |
buzdolabına da yeni bir kompresör taktırdık. | Open Subtitles | وهنالك الضاغط الجديد للثلاجة |
buzdolabına en yakın senin odan. | Open Subtitles | غرفتك الأقرب للثلاجة |
Hiç bir fikrim yoktu. - buzdolabına da bakın. | Open Subtitles | وانظروا للثلاجة |
Hey, hepinize mıknatıslı buzdolabı süsü aldım. | Open Subtitles | رفاق، جلبت لكم مغناطيسات للثلاجة! |
Ama dondurucuya meybuz almak için baktığımda ya da uzaktan kumanda için baktığımda arada Lily ile kavga ediyoruz da o da kumandayı oraya saklıyor, ne bulurum biliyor musun? | Open Subtitles | ولكن عندما أذهب للثلاجة بحثاً عن البوضة أو جهاز التحكم ، لأن عندما أتشاجر مع (ليلي) فهي تخفيه هناك ، أتعرفين ما أجد؟ |
Costelloların mutfağına gittiğimde yerde eski Buzdolabının izlerini gördüm. | Open Subtitles | عندما ذهبت إلى مطبخ آل كاستيللو رأيت العلامات للثلاجة القديمة على الأرضية |