Charlie, Robbie bir cinayete suç ortağı olmak nasıl bir şey? | Open Subtitles | اذن يا شارلي وروبي كيف هو شعوركم وان تكونوا اكسسوارات للجرائم |
İhtiyacımız olan herşey var. suç yok, kirlilik yok, silahlar yok. | Open Subtitles | لدينا كل مانحتاج وايضا لاوجود للجرائم ولا الأسلحة ولا التلوث |
Mahkemeye çıkacak, muhtemelen bir suç hastalıkları enstitüsünde hapsedilecek.. | Open Subtitles | ستذهب الى المحاكمة إحتمال تكون مثبتة في معهد للجرائم المجنونة |
İşsizlik ve suçlar kesilirse ne valiye ne de başsavcıya ihtiyaç kalır. | Open Subtitles | من خلال توظيفكِ هؤلاء وتقليصكِ للجرائم أنتِ تفعلين أكثر مما يفعله الحاكم والمدعي العام |
Ya da, boyalı basının satışlarını artırmak için suçları suistimal etmesi ile ilgilenmeliyim. | Open Subtitles | او ربما اطور اهتماماتى لاستغلال وسائل الاعلام الرئيسه للجرائم لزياده متعتهم الترفيهيه |
Ve bu yakınlaşma, cinayet soruşturmalarını çözmenizi titizlik ve güç motivasyonunuzu bulmanızı sağlıyor. | Open Subtitles | وطاقات التنقية بتلك الصلة مسؤولة عن طاقة الحماسة والصلابة التي تظهرونها بتحقيقاتكم للجرائم |
...bu duruşma, ifadenizde belirtilen suçlara uygun bir cezanın belirlenmesi için yapılıyor. | Open Subtitles | هذه الجلسة دعيت إلى قرّر ملائم العقاب للجرائم صوّر في بيانك. |
Mahkemeye çıkacak, muhtemelen bir suç hastalıkları enstitüsünde hapsedilecek.. | Open Subtitles | ستذهب الى المحاكمة إحتمال تكون مثبتة في معهد للجرائم المجنونة |
Kasabamızda nerdeyse hiç suç işlenmez. Sahi mi? | Open Subtitles | لا وجود هنا للجرائم تقريبا ولاوجود لأي مريض في بلدتنا. |
Cesur bir suç fotoğrafçısı olarak ünlenmişti. | Open Subtitles | حصلت على سمعة كونها المصورة الشُجاعة للجرائم |
Sayın Yargıç, sanık Ha'la'tha suç örgütünün bilinen bir üyesidir. | Open Subtitles | شرفكِ، المتهم يُعرفَ انه عضو نقابة هالاثا للجرائم |
Ciddi bir suç işlendiğinde, görevlilerle her türlü bilgiyi paylaşman gerekiyor. | Open Subtitles | للجرائم التي عقوبتها سجن لأكثر من سنة واحدة تصبح حماية الخصوصية ملغية |
Gündüzleri suç savaşçısı, geceleri roman yazarı. | Open Subtitles | مُكافح للجرائم في النهار، وكاتب روايات بوليسيّة في الليل. |
Yaptığı ilk şey gazeteye suç kayıt köşesi açtı. | Open Subtitles | حسنا,أول ما فعلته كان إنشاء فقرة فضح للجرائم في الصحيفة |
Ve böylece boş boş otururken uluslararası suç çözen beyefendi olma şansımızı mahvedeceksin. | Open Subtitles | وستفسد فرصتنا في جعلنا سيدان ترفيهيان حلالان دوليان للجرائم. |
Sadece bir araştırma uzmanı, suç işleyecek biri değil. | Open Subtitles | ليس قاتلاً إنه باحث مختبرات وليس عقلاً مدبراً للجرائم |
Şu şehirlerden her birinde, Dayton, Hamilton, Cincinnati berduşların baş şüpheli oldukları suçlar rapor edildi. | Open Subtitles | كل واحدة من تلكم المدن دايتون , هاملتون , سينسناتي لديهم تقارير للجرائم , حيث الهوبو يكونون المشتبه فيهم الرئيسيون |
Bekleyin. Siber suçlar birimindeki teknisyenler aldığımız bilgisayarı incelediler. | Open Subtitles | لحظة، خبرائنا للجرائم الالكترونية ألقوا نظرة على الكومبيوتر الذي صادرناه |
Bay Whitacre, ben Ed Herbst FBI'ın Ekonomi suçları Biriminde çalışıyorum. | Open Subtitles | سيد وايتكر، اسمي إيد هيربست وأنا مع وحدة المباحث الفدرالية للجرائم الاقتصادية |
FBI sanat suçları veri tabanı. | Open Subtitles | قاعدة بيانات المكتب الفدرالي للجرائم الفنية |
Tanrı aşkına bakın, cinayet burada, en altta. | TED | أنظروا للجرائم القتل في الأسفل، في سبيل الله. |
Polis caninin işlediği suçlara karşı, cani tarafından uyarıldı. | Open Subtitles | -وكانت الشرطة قد نُبهت بالنسبة للجرائم من قبل القاتل |
suçların karışık olmasına dayanarak aradığımız zanlının en az 30'larının sonlarında olduğunu düşünüyoruz kurbanlara işkence ediyor. | Open Subtitles | بسبب الطبيعة المعقدة للجرائم فنحن نظن أننا نبحث عن جاني ذكر عمره 30 على الأقل |
Ayrılıkçılara karşı işlemiş olduğu suçlardan ötürü, eski Prens Lee Char'ın idamını emrediyorum | Open Subtitles | للجرائم ضد الانفصاليين انا امر باعدام الامير السابق لي |