Bana casus işini Casuslara bırakmamı söylemeyin. | Open Subtitles | لا تقولوا لى بأن أترك عمل الجواسيس للجواسيس |
Bir casus için, bir iş geçmişi hazırlamak bir özgeçmiş güncellemesinden çok daha karmaşıktır. | Open Subtitles | بالنسبة للجواسيس, تحضير تاريخ عمل معقد أكثر بكثير من إتمام واحد |
İletişim kurmak için casusların açık alanda işaret bırakması eski bir yöntemdir. | Open Subtitles | ترك إشارات في الأماكن العامة هي طريقة عريقة للجواسيس للتواصل في الميدان |
Eski casusların özel sektöre bilgi satması olağan birşeydir. | Open Subtitles | من المألوف للجواسيس السابقين أن يبيعوا المعلومات إلى القطاع الخاص |
ajanların ulusal bayramı ilan edilmeli. | Open Subtitles | ينبغي أن يحتفل بوصفه العيد الوطني للجواسيس |
Casuslar için flör etmek hedefi manipüle etmekte etkili bir silahtır. | Open Subtitles | بالنسبة للجواسيس المزاع أداة جيدة للتلاعب بهدفك حسنا عزيزتي |
Müttefik casusları için hazırlanmış bir güvenli eve vardıklarında saat geceyarısını biraz geçmektedir. | Open Subtitles | بعد منتصف الليل من وصولهما فيمنزلآمن للجواسيس الأتحادية |
Artık casus da yakalayamıyorsunuz zaten. | Open Subtitles | لا وجود للجواسيس بعد الآن، اللعنة |
Yani casus avlayan süper kahraman değil misin? | Open Subtitles | اذا انت لسه بطلاً صائداً للجواسيس ؟ |
Bu havaalanı casus yuvasıdır | Open Subtitles | المطار مثل عش للجواسيس. |
casus oyunu gibi duruyor. | Open Subtitles | تبدو كلعبة للجواسيس. |
Burası bir casus okulu, Thom. | Open Subtitles | - (هذه مدرسة للجواسيس , (توم - |
Buradasın çünkü İran topraklarında yakalanan ecnebi casusların başına gelen şey bu. | Open Subtitles | أنت هنا بسبب أن هذا مايحدث للجواسيس الأجانب، الذين يقبض عليهم في الأراضي الإيرانية |
casusların partilere fazla gitmemesinin bir nedeni vardır. | Open Subtitles | ... هناك أسباب لعدم وجود أتباع للجواسيس |
casusların kıyılarımıza gelip aramızda yaşamalarına izin vermek Fransa'nın menfaatine değildir. | Open Subtitles | (ليستمنمصلحة(فرنسا.. السماح للجواسيس بالقدوم لشواطئنا و العيش بيننا |
Güvenlik uzmanlarının konferansı ama aslında ajanların gizli bir toplantısı olacak. | Open Subtitles | إنه مؤتمر عام من خبراء الأمن لكنها في الحقيقة مقابلة سرية للجواسيس |
Burası süper ajanların değil; emeklilerin mekanı. | Open Subtitles | هذه المنطقة للمتقاعدين ليس للجواسيس الكبار |
Gizli görevdeki ajanların resimleri basılsa ne olurdu acaba? | Open Subtitles | أخبرني، ماذا يحدث للجواسيس المتخفين رسمياً إن طلعت صورهم بالجريدة؟ |
Casuslar için, iş hayatı ile kişisel olanı ayıracak hiçbir şey yoktur. | Open Subtitles | للجواسيس ليس هناك فاصل بين حياتك في العمل عن حياتك الشخصية |
Yemin ederim bazen telefon şirketinin onları Casuslar için öylece ortada bıraktığını düşünüyorum. | Open Subtitles | اقسم .. احيانا اكون مقتنعا ان شركة التليفونات تبقي هذه التليفونات للجواسيس |
Casuslara garezin ne senin? | Open Subtitles | ما سبب عداوتك للجواسيس ؟ |
Strickler Casuslara İş Bağlar. | Open Subtitles | استركلر , عميل للجواسيس |
Cumhuriyet, ticaret yapanları görmezlikten gelebilir, ama casusları gelmez. | Open Subtitles | قد تغض الجمهورية النظر عن التجارة ولكن للجواسيس |