kampüsün tüm kamera kayıtlarını almamız gerekiyor, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً ما نحتاج كل التصوير الأمني للحرم المدرسي |
kampüsün tarihi bir turu siberuzay ve metapolitik hakkında özel bir ders akşam yemeği sonra da yatak. | Open Subtitles | لدينا شيء عام للجولة المُتَنقَّلة للحرم الجامعي، محاضرة خاصّة على الإنترنتِ وتفسير سياسي العشاء... |
Daha önce hiçbir hayvan tapınağa bu kadar yaklaşmamıştı. | Open Subtitles | لايوجد وحش اقترب إلى هذا الحد للحرم من قبل |
Ama gerçekten kim olduğunu biliyorum artık bense burda bir hırsız gibi kutsal tapınağa sıvışıyorum. | Open Subtitles | لكن الآن أنا أعلم حقيقته ها أنا أتسلل للحرم المقدس كاللص |
Gerçek hayatta fikir ayrılıklarına kendimi hazırlamak için Kampüse tartışmalı konuşmacıları çağıran bir gruba katıldım. | TED | لكي أستعد لدخول العالم الحقيقي الذي يحتوي على الكثير الجدل، دخلت مجموعة تحضر متحدثين متجادلين للحرم الجامعي. |
İleri çizim dersi için Kampüse gidiyormuş. | Open Subtitles | كانت متجهه للحرم الجامعى لدروس رسم متقدمة |
Ah, bana kampus işlerinde yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | أوه، أردت أن أشكركم جميعاً لمساعدتكم لي في القيام بواجبات الصيانة للحرم الجامعي |
Şu ufak şeyleri aradan çıkaralım küçük broşürler ve kampüs haritası, böylece nereye gideceğimizi bileceksiniz. | Open Subtitles | دعونا فقط نمرر هذه للطائشين نشرة قصيرة, خريطة للحرم الجامعي، لتعلموا إلى أين سنذهب |
İkimizin de kampüsün öbür ucunda bir dersi var ve o mesafeyi "Ay çok hoş"la beraber çekemem. | Open Subtitles | كلانا لديه فصول في الجهة المقابلة للحرم و لايمكنني أن أقطع كل تلك المسافة و هي تردد عبارة " ذلك لطيف " |
10 dakika sonra, kampüsün diğer uçundaki dinler arası diyalogu desteklemek amacı ile yapılan bir mitingde arbede çıktı ve sadece bir tane Müslüman tutuklandı. | Open Subtitles | بعد عشر دقائق, إندلعت أعمال شغب خارجاً من الجانب الآخر للحرم الجامعي في تجمع يهدف إلى تشجيع حوار الأديان وفقط مسلم واحد أُعتقل |
Telefonumda kampüsün yaklaşık bin tane fotoğrafı var. | Open Subtitles | و لدي حوالي 100 صورة للحرم بهاتفي |
kampüsün kuzeydoğu köşesi. | Open Subtitles | بالزاوية الشمالية الشرقية للحرم الجامعي |
- Efendi Wong'a tapınağa kadar eşlik edin. - Emredersiniz, efendim. | Open Subtitles | رافق السيد ونج للحرم حسنا |
Sadece sandviç yiyoruz. Sonra Kampüse döneceğiz. | Open Subtitles | فقط نحصل على بعض الطعام ثم سنعود للأقسام الداخلية للحرم الجامعي |
Çoğu için, zarar veren tartışmalı konuşmacıları Kampüse getirmenin ne kadar değerli olduğunu anlamak zordu. | TED | لكثير من الناس، كان من الصعب رؤية كيف أن إحضار المتحدثين المتجادلين للحرم الجامعي يمكن أن يكون قيما، عندما يحدثون ضرراً. |
Turner'la çok yakındılar. Ayrıca kampus polisi gelmeden Turner'ı protestoculardan ayıran oydu. | Open Subtitles | كان قاسياً مع (تيرنر), هو أيضاً من قام بسحبه من المحتجين قبل أن تصل الشرطه للحرم |
Kivi kombosu yaptın dostum. Bir kampüs haritası aldım ve Kıç Çatalı Haydutu'nun saldırdığı tüm yerleri belirledim. | Open Subtitles | أخذ خريطة للحرم المدرسي و قمت بتعليم أماكن جميع هجمات المجرم |