Bunu ata yaptığınızda o kadar acı verdiği anlaşılmıyordu. | Open Subtitles | مضحك، لم يبدو يالم لهذه الدرجه عندما قمت بعمل هذا للحصان |
Bunu ata yaptığınızda o kadar acı verdiği anlaşılmıyordu. | Open Subtitles | مضحك، لم يبدو يالم لهذه الدرجه عندما قمت بعمل هذا للحصان |
Siz de veteriner olarak biliyorsunuzdur ki, geyik ata sizin doktor olmanızdan çok daha yakındır. | Open Subtitles | وكطبيبةٍ بيطرية، أنا متأكده من أنكِ على علم بأن هذا الغزال أقرب للحصان من كونكِ طبيبة. |
at için anlaşmamıza uygun şekilde gereken korumayı sağlamıştım. | Open Subtitles | وفّرت حماية معقولة للحصان بموجب اتفاقنا الضمني. |
Bulutlar falan bir at için bir şey ifade etmez. | Open Subtitles | الغيوم وهذه الأشياء لا تعني شيء للحصان |
atın simetrik biçimini elde etmek çok zor oldu çünkü atı şaha kalkmış halde yapıp ona hareketli bir görüntü vermek istiyordum. | TED | كان الحصول على الشكل المتناسق للحصان صعبا جدا لأنه حصان ركوب فأردت أن يكون متبخترا وأن يبدو وكأنه في نوع من الإنفعال. |
Ne demek istediğini anlayamadım, daha açık ol. 80 oranlı ata oynamak istiyorsan durma oyna. | Open Subtitles | أنظر، إذا أنت تُريدُ أَنْ تراهنَ على"80" ضد "1" للحصان لَك، أنا سَأفعل. |
Arkadaşınız ata verilen ilaçla öldürülmüş. | Open Subtitles | ان صديقتك ماتت عن طريق مخدر أعطى للحصان |
Gri ata gelirsek, o zaten size ait değil. | Open Subtitles | أما بالنسبة للحصان الرمادي فهو لا يخصك. |
Beni ata götürmen daha kolay olur. | Open Subtitles | سيكون من الأيسر أن تأخذيني للحصان. |
Küçük ata bak | Open Subtitles | أنظر للحصان الصغير |
İkincisi, at için biçtiğiniz değer çok fazla. | Open Subtitles | ثانياً، تقييمك للحصان مرتفع للغاية. |
Bu Çılgın at için. | Open Subtitles | هذه للحصان المجنون |
at için mezar kazıyorum. | Open Subtitles | أحفر قبرا للحصان |
İnsanlar için yirmi, at için beş. | Open Subtitles | عشرين للرجل وخمسة للحصان |
at için 25 papel, eyer için de 7.2 papel. | Open Subtitles | 25 $ للحصان. 7.50 $ للحصول على الرئاسة. |
Kaşmir atın için aldığım at desenli kaşmir battaniyeyi iade mi etmeliyim? | Open Subtitles | هل علي ان اعيد بطانية الكشمير للحصان التي احضرتها لحصانك من الكشمير؟ |
Sümerlilerin icadı tekerleği göçebe insanlar arasında vuku bulan atın evcilleştirilmesiyle bir araya getirmek gerçekten korkunç bir savaş teknolojisi oluşturdu. | Open Subtitles | اجتماع ابتكار السومريين للعجلات مع ترويض البدو للحصان أدّى لهذه التقنية الحربية الجبارة. |
Ben atın gözlerine baktım ve bana kazanacağını söyledi. | Open Subtitles | أنظر للحصان بعينية وهو يخبرني أنه الفائز |