hayata döndüğümden beri görmemem gereken şeyler görüyorum. | Open Subtitles | منُذ عُدت للحياةِ أرى أشياءً لا يحري أن أراها. |
Hayır, bu örümcekleri tekrar hayata getirebilirsen başka. | Open Subtitles | لا ، إلّا إذا كان بوسعكِ أن تُعيدي تلك العناكب للحياةِ مجدداً |
Beni hayal kırıklığına uğratan, aklımı karıştıran ve hayata farklı yönden bakmamı sağlayan biri oldun. | Open Subtitles | إنّك شخصًا كثيرًا ما أحبطني وحيّرني وجعلني أنظر للحياةِ بصورةٍ مُغايرة. |
Zor olmalı, sivil hayata geri dönmek? | Open Subtitles | لابد أنه من الصعب عودتك للحياةِ المدنية |
Mengele ona ne yaparsa yapsın, ne kadar işkence ederse etsin ve onu ne kadar öldürürse öldürsün hep bir şekilde hayata dönebilmiş. | Open Subtitles | بغضّ النّظر عمّا ألحقه (مينغلى) به، بغضّالنّظرعن التّعذيب... بغضّ النّظر عن الموت، دومًا ما تمكّن من العودة للحياةِ. |