ويكيبيديا

    "للخطأ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hataya
        
    • hata
        
    • hatalara
        
    • yanılabilir
        
    • Seni yanlışa
        
    Bilgisayarlar, hataya açık, tutarsız insan hesaplamasının yerini dijital mükemmeliyetin alması için programlanmıştır. TED كانت مُبَرمجة الكمبيوتر لتستبدل الحساب البشري المعرض للخطأ والغير متناسق بالإتقان الرقمي.
    Ekibin öncü uçuş yazılımını geliştirmesine liderlik etmişti, bu yüzden bu görevde hataya yer olmadığını biliyordu. TED إذ قادت الفريق لتطوير النظام البرمجي المميز الموجود في المركبة، وكانت تعلم أنّه لا مجال للخطأ في هذه المهمّة.
    Tam şakaktan. Katil hataya yer bırakmamış. Open Subtitles في المقتل مباشرةً , قاتل لم يترك مساحةً للخطأ
    Kendini kopyalarken, her bir milyar basamakta bir hata ortaya çıkar. TED فبما أنّه يستنسخ نفسه، مرّةً كلّ مليار سلسلة، فهناك ميلٌ للخطأ.
    Tombik bir çocukluk geçirdiğimden hata yapma lüksüm olmadığını öğrendim. Open Subtitles كبرت على أني خاسر وتعلمت أن ليس لدي هامش للخطأ
    Performanslarının, ne yaptıklarına dair her detaya odaklandıklarında yavaş ve hata eğilimli olduğunu gösterdik. TED وجدنا أن الأداء كان أبطأ وأكثر عرضة للخطأ عندما جذبنا انتباههم لتفاصيل ما كانوا يفعلون.
    Sabah bir bilim adamı olup gecesine hataya düşebiliyordum. Bende insanım. Open Subtitles بالنهار أنا عالم، باللّيل أكون عرضة للخطأ.
    hataya yer yoktur, yoksa bom. Open Subtitles ليس هناك مجال للخطأ لان اي خطأ سيؤدي الى انفجارها.
    Söz konusu olan şey kamu güvenliği ise benim için hataya yer yoktur. Open Subtitles ولامجال للخطأ معي إن كان هذا يتعلق بسلامة العامة.
    Bu kadar büyük bir planda hataya yer yoktur. Open Subtitles بوجود بهذا الحجم ليس لدينا اي مجال للخطأ
    Fakat böylesi bir güçlü avı almak için kesinlikle hataya yer yok. Open Subtitles لكن ليس هناك مجال للخطأ قبل الهجوم على فريسة قوية كهذه
    Kartal gibi alçaktan ve hızlı uçmak hataya çok az pay bırakıyor. Open Subtitles تحلق على ارتفاع منخفض وبسرعة مثل النسر يترك مجالا صغيرا للخطأ.
    Bu yüzden fazla hataya yer yoktu. TED لذلك فإنه ليس هناك فعلياً أي هامش محتمل للخطأ .
    Aklıma kazındığından emin olmam lazım ki hata ihtimali ortadan kalksın. TED كان عليّ أن أتأكد من أنها ترسخت في ذاكرتي بحيث لا يكون هناك احتمال للخطأ.
    Sorun, hata için çok az sınırımızın olması. TED المسكلة هي أننا لدينا هامش قليل جداً للخطأ
    hata eğilimli olduğumuzu sadece kabul etmek zorunda olabilir ve şeyleri bu düşünce ile tasarlayabiliriz. TED سيكون ربما من الأفضل لنا لو تقبلنا حقيقة أننا معرضون للخطأ ونحاول الالتفاف على هذا العيب حينما نتعامل مع الأمور.
    Yetkilerimi aştığımı itiraf ediyorum, ama amaçladığımız sonuca ulaştığımız için kabul edilebilir bir hata sınırında kaldığımı düşünüyorum. Open Subtitles أعترف بأنني تجاوزتُ حدود سلطتي لكني بقيت ضمن الهامش المقبول للخطأ
    Andrei Chikatilo'nun 1984'te serbest kalmasını sağlayan kan ve sperm testindeki hata hiçbir zaman tam olarak açıklanamadı. Open Subtitles لم يتم إيجاد تفسير مقبول للخطأ في تحليل عينات الدم والمنيّ والذي على أثره أطلق سراح لأندريه تشيكاتيلو في 1984
    Buffy, bunları dikkatlice okudum. hata olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles بافي , لقد قرأت هذا الأشياء بحرص ولا يوجد الكثير من هامش للخطأ
    Sahada hatalara yer yok. Open Subtitles بالميدان، ليس هنالك مجال للخطأ
    Her insan yanılabilir, hatta İncil'deki, hayatını kendilerine bakarak düzenlediğin baş örnekler bile işi berbat edebilir Open Subtitles كل إنسان معرَّض للخطأ‏ وحتى الأناس الذين هم القدوة العليا
    Seni yanlışa yönlendirecek değilim. Open Subtitles لن أوجهك للخطأ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد