ويكيبيديا

    "للخطر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tehlikeye
        
    • riske
        
    • risk
        
    • tehlike
        
    • tehlikede
        
    • zarar
        
    • tehdit
        
    • tehlikeli
        
    • ortaya
        
    • savunmasız
        
    • riskli
        
    • altında
        
    Son 6 ay içinde, Başkanın hayatını tehlikeye atacak herhangi birşey yaptın mı? Open Subtitles هل قمت بعمل أى شىء لتعريض حياة الرئيس للخطر فى الستة شهور الاخيرة؟
    Bir iş için yeterli olmayan bir Denizciyi alıp başka bir göreve yollamanın insan hayatını tehlikeye attığına inanıyorum. Open Subtitles و أنا أؤمن بأن أخذ جندي ليس مؤهلاً للعمل و تكليفه بواجب آخر في مكان مختلف يعرض الأرواح للخطر
    Sonra da açgözlülük edip her şeyi tehlikeye atacak şeyler yaparlar. Open Subtitles ثم يصبح وغد طماع ويقوم بأفعال غبيه تعرض كل شئ للخطر
    Evet, tabi. Kendini bizim için riske atacak birini bul bakalım. Open Subtitles لن تجدي أحداً منهم .مستعدٌ لئن يعرّض نفسه للخطر من أجلنا
    İşleri batırmamak adına çok çok zor kararlar verdim ve bu kararları verirken bir çeşit risk aldığımın farkındaydım. Open Subtitles لقد اتخذت بعض القرارات الصعبة جداً جداً حتى أتجنب هذا كنت أعلم باتخاذي لتلك القرارات أنني سأعرض نفسي للخطر
    Ve bu da, güvenlik teknolojisinin kendisinin bir tehlike kaynağı olabileceğiydi. TED وهو معضلة تكنولوجيات الآمان ذاتها .. عندما غدت هي مصدر للخطر
    Şu anda benimle ve ağabeyimle bağlantısı olan herkes tehlikede. Open Subtitles أي أحد له صلة بي أو بأخي معرض للخطر الآن
    Bu hem sana büyük zarar verir, beni büyük bir utanca sokar hepsinden de önemlisi, bütün davayı riske atabilirdi. Open Subtitles كان من المُمكن أن يكون ذلك خطيراً على عملك ويُعد إحراجاً لى والأكثر أهمية ، كان ذلك ليُعرض القضية للخطر
    Hiç böyle bir şey görmemiştim. Ekibi tehlikeye attım, efendim. Open Subtitles لم أر شيئاً مماثلاً من قبل عرضت الفريق للخطر سيدي
    -Ama gezegeni tehlikeye atacak bir şey yapmayacaktır. -Emin değilim, efendim. Open Subtitles لكنه لن يعرض الكوكب للخطر لست واثقة من هذا يا سيدى
    Sizi teslim edip size yardım etmiş herkesi tehlikeye atabilirim. Open Subtitles يمكنني أن أبلغ عنكِ وأعرّض كلّ أولئك الذي ساعدوكِ للخطر
    Bir çanta için bu kadar kişinin hayatını tehlikeye attınız. Open Subtitles عرّضتَ للخطر حياةَ العديد من الناسِ من اجل حقيبة صَغيرة.
    Bir çanta için bu kadar kişinin hayatını tehlikeye attınız. Open Subtitles عرّضتَ للخطر حياةَ العديد من الناسِ من اجل حقيبة صَغيرة.
    Neden akıl sağlığını bir kaç hatıra için tehlikeye atıyorsun? Open Subtitles لماذا تخاطر بتعريض سلامة عقلك للخطر من أجل ذكريات مفقودة
    Ulusal güvenliği tehlikeye attılar ve aşırı derecede yanlış kararlar aldılar. Open Subtitles لقد عرضوا الأمن القومي للخطر بحكمة سيئة وفقيرة في أداء واجبهم
    Subay eğitim okuluna girmeyi riske atabilecek, hiçbir şey yapamam. Open Subtitles آسفة، لا يمكنني أن افعل أي شيء قد يعرض للخطر
    Nerede olduğunu bilmiyoruz. Daha fazla adamı riske atmış olursun. Open Subtitles إننا لا نعلم أين هي, و ستعرض رجالاً أكثر للخطر
    Adamların peşine düşmesi onca sıkı çalışmadan sonra risk teşkil ediyor. Open Subtitles المطاردة التي تسببت بها عرضت للخطر كل ما عملنا بجهد لتحقيقه
    Bu sadece kamu sağlığı açısından kötü olan bir sistem değil; karanlıkta kalan yerel aileler için tehlike ortaya çıkartmaktadır. TED هذا نظام ليس سيئاً فحسب من وجهة نظر الصحة العامة؛ بل يعرّض العائلات المحلية للخطر تلك التي تبقى في الظلام.
    - Eminim, ölüm ekibidir! Çocukları, ortada bırakmak istemem Hayatları tehlikede. Open Subtitles أنا متأكدة إنهم فرقة موت لا أريد أن أعرض الأطفال للخطر
    Kuşlar uçamadığında, zarar görebilir hale gelirler. TED عندما لا تستطيع الطيور الطيران، فانهم يصبحوا عرضة للخطر.
    Medeni insanlar gibi yaşamak istediğimiz için yaşamlarımız her gün tehdit altında. Open Subtitles حيث تتعرّض حياتنا للخطر يومياً بذريعة أنّنا نريد أن نحيا كبشرٍ طبيعيون.
    Korku ve endişeyi genellikle tehlikeli durumlarda hissederiz. Bunları hisseder hissetmez de, içimizde tehlikeli olan şeyden TED عادة ما نشعر بالخوف والقلق في الأوضاع الخطرة وحالما نشعر بهذه المشاعر نتحفز لنبتعد عن كل مصدر للخطر.
    Sanırım Dal'ın savunmasız olacağını düşündükleri için, sayıları da oldukça azdı. Open Subtitles لابد انهم ظنوا اننا قليلون مع ان المكان كان معرضا للخطر
    O yüzden diğer yüksek riskli endüstrilerin neler yaptığına baktık. TED وحتى ونحن ننظر في ماذا تفعل غيرها من الصناعات المعرضة للخطر.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد