Ve onlardan biri tarafından ihanete uğramanın ne demek olduğunu sen bilemezsin. | Open Subtitles | ولا تعرف كيف هو الشعور بأنك تعرضت للخيانة من أحدهم |
Yoldaşlar, en yakın meslektaşlarım tarafından ihanete uğradığımı öğrenince ne kadar şaşırdığımı tahmin edebilirsiniz. | Open Subtitles | ايها الرفقاء , يمكنكم أن تتخيلوا مدى الذهول بأنني تعرضت للخيانة من قبل أقرب زميل |
Öyle görünüyor ki kurbanlarımız partnerleri tarafından ihanete uğramış. | Open Subtitles | يبدو أنّ ضحيتينا قد تعرّضنا للخيانة من قبل شريكهما. |
Ama 10 yıl önce karanlık lordun ihanetine uğradı. | Open Subtitles | ولكنه تعرض للخيانة من قبل اللورد الغامض قبل 10 سنوات |
Tanrıların kralı en yakınındaki kişinin ihanetine uğramak üzeredir. | Open Subtitles | عظيم الآلهة على وشك التعرض للخيانة من أقرب الناس إليه |
Hiç beklemediğin bir şekilde kardeşin tarafından ihanete uğrayacaksın. | Open Subtitles | سوف تتعرض للخيانة من قبل اخاك بشكل لم تتصوره |
En çok güvendiğin insanlar tarafından ihanete uğramanın nasıl olduğunu bilirim. | Open Subtitles | إسمعي، أنا أدرك ماهية الشعور بأن تتعرضي للخيانة من الناس الذين ثتقين فيهم ثقة عمياء. |
En iyi arkadaşım tarafından ihanete uğrayacağımı mı? | Open Subtitles | أنني كنت سأتعرض للخيانة من صديقي المفضل؟ |
Ve İnsan Hakları Hareketi, eşit yurttaşlık sözünün yerine getirilmesini istedi ve Jim Crow tarafından ihanete uğradı. Oy vermeyi tam merkeze koydu. | TED | وكذلك حركة الحقوق المدنية، التي سعت للوفاء بوعد المواطنة المتساوية والتي تعرضت للخيانة من قِبل جيم كرو، جعلت حق التصويت مركز الاهتمام. |
İkimiz de güvendiğimiz kişiler tarafından ihanete uğradık. | Open Subtitles | تعرض كلانا للخيانة من قبل من وثقنا بهم. |
Onun Mary tarafından ihanete uğrarıp, bizler gibi ölüme terk edildiğini söylemiştin. | Open Subtitles | DOLLIE: قلت ذلك بنفسك انه تعرض للخيانة من قبل ماري، ترك ليموت تماما مثل كنا. |
Yusuf, Abdul Abbas tarafından ihanete uğradı mı? | Open Subtitles | تعرض للخيانة من قبل يوسف عبد العباس؟ |
Büyük Kral Darius, kendi komutanları tarafından ihanete uğramıştı. | Open Subtitles | (تعرض الملك العظيم (داريوس للخيانة من ضباطه |
Sonrasında Jimmy, Charles'ın bu sevgi ve ilgisini kendisine karşı kullandığını öğrendiğinde hayatta kalan tek akrabası tarafından ihanete uğradığını öğrendiğinde... | Open Subtitles | لذا، عندما أكتشف (جيمي) أن ( تشارلز) كان يستغل.. حبه ورعايته ضده، عندما أكتشف أنه تعرض للخيانة من قبلالشخصالوحيدمنصلبه ودمه .. |
Ancak hem dostlarım hem de müttefiklerimi ihanetine uğradığımı şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | لكن أرى الآن أنني أتعرض للخيانة من قبل أصدقائي وحلفائي |
Commodus danışmanının ihanetine uğradığı gerçeğiyle yüzleşmeliydi. | Open Subtitles | كان كومودوس , مجبرا على مواجهة احتمال تعرضه للخيانة من قبل مستشاره |
Anabelle güvendiği birinin ihanetine uğradığını söylemişti. | Open Subtitles | قالت (آنابيل) أنّها تعرّضت للخيانة من قبل شخص تثق به. |