ABD'de bir ilk: araçların park etmelerine karşı korunmuş bir Bisiklet şeridi. | TED | لقد قمنا بتصميم أول منطقة اصطفاف محمية للدراجات في الولايات المتحدة الامريكية |
Sonra da bu Bisiklet mezarlığına şahit olduk, daha uyarıcı bir hikâyeye dönüştü. | TED | ثم نجد صورًا مثل هذه المقبرة للدراجات والتي تحكي قصة أكثر حذرًا. |
Bisiklet yolları, binanın hemen yanından geçiyor. Böylece nehri gezmeye gelenler de, sergiyi görüp binaya yakın olabilir. | TED | و طريق للدراجات يمر من خلال المبنى، حتى أولئك الذين يسافرون بالنهر سيشاهدون المعروضات وينجذبون إلى المبنى. |
Sekiz ay içerisinde ana kredi tutarını geri ödedi ve ardından motosiklet taksi ve kurye işine başlamak için 2.000 dolar borç aldı. | TED | سددت قرضها الأساسي في خلال ثمانية أشهر، واستعارت 2,000 دولار لبدء تاكسي للدراجات النارية وأعمال البريد السريع. |
Tsuchiura'nın motosiklet dükkanında yarım gün çalışıyor Shimotsuma'nın yollarında sürüyordu elbette tek başına. | Open Subtitles | تعمل بعض الوقت بدكان للدراجات البخارية في تسوتشيورا حتى هذا اليوم ما زالت تركب درجاتها على طرق شيموتسوما وحدها |
Alt tarafı bisikletçi dükkânı. | Open Subtitles | إنه مجرد متجر للدراجات |
Yani... ben Jet Ski meraklısıyım tıpkı ATV'yle yaşadığın deneyim gibi. | Open Subtitles | ،أنا أهوى الدراجات المائية والإحساس الذي تضفيه ،يوازي ذلك للدراجات الرباعية |
Ben babamın motorcu dükkanında 3 erkek kardeşle büyüdüm beni deli gibi kollarlardı | Open Subtitles | لقد كبرت فى محل ابى للدراجات النارية مع 3 اخوة كادوا ان يأكلونى حية |
Benim hayalim bisikletler üzerinde değişiklik yapıp, onları satmak. | Open Subtitles | وحلمي أن أفتح متجر للدراجات المعدلة |
Bu sistem, kaldırımları güvenli hâle getiriyor ve daha sağlam bir Bisiklet ağı kurmuş oluyoruz. | TED | هذه المواقف جعلت المشاة في أمان أكثر. وأضفنا كذلك شبكة قوية للدراجات. |
Tour de France'da steriotsiz Bisiklet sürebilirsiniz, değil mi? | TED | كما يمكنك الفوز في سباق فرنسا للدراجات بدون منشطات ، أليس كذلك؟ |
Bu Fransa Bisiklet turuna katılan New Yorklu bisikletli postacı. | TED | وكانت هذه دراجة نيويورك تجتمع بسباق فرنسا للدراجات. |
Şehir Bisikleti adı verilen ücretsiz bir Bisiklet sistemimiz var. Şehri ziyaret ettiğinizde Bisiklet ödünç alabiliyorsunuz. | TED | لدينا نظام مجاني للدراجات يسمي دراجة المدينة بحيث يمكنك الحصول على دراجة على سبيل الاقتراض إذا قمتم بزيارة المدينة |
Paraları yoktu. Bisiklet dükkânından gelen hasılatıyla hayâllerini ödediler. | TED | لم يكونا يملكان مالا، وقد مولا حلمهما من عائدات محلهم للدراجات الهوائية، |
Artık orada çalıların arasında bile Bisiklet yolları var. | Open Subtitles | هناك الآن مسارات للدراجات الهوائيّة عبر الأغصان. |
Orası Bisiklet yoluydu ve saçma sapan konuşuyordu. | Open Subtitles | كان المسار المخصص للدراجات كما أنه كان يتحدث بجنونيه |
Aslında burada, Yeni Zelanda motosiklet dergisinin kapağındaki benim. | Open Subtitles | في الواقع هنا أنا في مقدمة سباق نيوزيلندة للدراجات |
Felipe, Tangier'de bir motosiklet dükkanı açmak istediğine karar verdi. | Open Subtitles | قرر فيليبي أن يفتح نادي للدراجات النارية في طنجة |
Vagos motosiklet çetesine sızmamın 2'nci yılında, her tür kriminal aktivitelerin kanıtlarını toplayabildim. | Open Subtitles | سنتان من تسللي في عصابة الفافوز للدراجات جمعت أدلة من جميع أنواع النشاطات الإجرامية |
Dalgacının hayali, şampiyon bir bisikletçi olmak. | Open Subtitles | (كلوتير) يريد أن يكون بطل العالم للدراجات . |
Eğer bir gün mahallece yapılan bir geçit törenimiz olursa o zaman sen de motorunu kullanabilirsin ama ben de arkana oturup sigaramı içerim. | Open Subtitles | تعرف شو؟ لو كان هناك سباق الجيران للدراجات فإنه يمكنك ركوبها |