cenaze için cesedi neden vermediğini soruyorlar. | Open Subtitles | يريدون أن يعرفوا لماذا رفضت أن تترك الجثة للدفن |
cenaze için değil, balo için smokin giyeceksin. | Open Subtitles | أنت لن تلبس البدلة الرسمية للدفن انت تلبس البدلة لحفلة الرقص |
- Buraya gömülmeye uygun değil diyorlar. | Open Subtitles | لماذا ؟ أنهم يقولون أنه لا يصلح للدفن هنا ماذا ؟ |
Durum şu ki, defin alanlarının yüksek masrafı aslında çok yanıltıcı. | TED | الشيئ الجدير بالذكر هو أن السعر المرتفع لهذه الأراضي المعدة للدفن هو في الواقع مضلل جدًا. |
Aslında, şaşırtıcı olarak Britanya'da kimsenin mezar yeri sağlamak için kanuni zorunluluğu yok. | TED | في الحقيقة، الشيء المثير للدهشة هو أنه لا يوجد الزام قانوني على أي شخص في المملكة المتحدة لتوفير مساحة للدفن. |
Beni gömmek için hazırlayacaksın, beni izleyenlerden kafa başına 50 cent. | Open Subtitles | أنت ستجهز جثتي للدفن ثم تدع العامة يتراهنون على رأسى بـ50 سنتاً |
Demek istiyorlar ki, fillerin bir mezarlığı varsa... bu fillerin bileceği iştir, burnumuzu sokma hakkımız yok. | Open Subtitles | الذى يقصدونه هو اذا وجدت الافيال مكان للدفن... . فذلك شان الافيال وليس لنا حق التدخل |
Ridgeland'da ki başlangıç noktasından, rotaları New Mexico'da ki gömülme alanı idi. | Open Subtitles | ..من النقطة الأساسية في ريدجلاند . في طريقها للدفن بموقع في نيو ميكسيكو |
cenaze eviyle bir problemim yok, ama bunun bütün sahipleri öldü. | Open Subtitles | لا شئ غلط في بيت للدفن لكن هذا البيت بالتحديد كل من امتلكه مات |
Bishop'ın eski cenaze evinden işleri idare ediyor. | Open Subtitles | ما أخباره ؟ حسنا , إنه يدير الأشياء هناك في بيت بيشوب القديم للدفن |
Denizde cenaze için kuralları bilen var mı? | Open Subtitles | أي احد يعرف طريقة للدفن في البحر؟ |
Dört kalıntı varmış, boğularak ölen iki kişinin kimliği kolayca teşhis edilmiş ve gömülmeye gönderilmiş. | Open Subtitles | أربعة مجموعات من الجثث, تم تحديد هويتين منها بسهولة, ضحيتين نتيجة للغرق وتم نقلها للدفن |
Hayatının hiç bir anında, kilise mezarlığına gömülmeye layık bulunmadın, sonra da seni buraya atıp gittiler. | Open Subtitles | كل يوم من حياتك حتى اصبحت لا تصلح للدفن في الكنيسة فالقوا بك هنا في القذارة |
Bu yeni. Sanki gömülmeye hazırlanmış gibi. | Open Subtitles | ذلك جديد كأنها جاهزة للدفن |
Hayır, yani bu rapora göre ambülans, defin için bir ceset taşıyormuş sadece. | Open Subtitles | كلاّ، أعني، وفقًا لهذا التقرير سيارة الإسعاف كانت تنقل جثة للدفن |
Eski muharipler dairesi defin için kalıntıları yollayacak. | Open Subtitles | شؤون قدامى المحاربين يقوم بالترتيبات لإرسال البقايا هناك للدفن |
defin işlemi hazırlıkları... kesinlikle kolay bir şey değildir... | Open Subtitles | اعداد الجثة للدفن ليس أمر من السهل فعله أبدا |
- mezar yerlerimiz bile yok. | Open Subtitles | حتى اننا لا نملك مكانا مخصصا للدفن |
Yaptıkları şey, Monica Craig adlı bir kadın için ulusal parktan bu mezar yerini kiralamak. | Open Subtitles | ما فعلوه هو أنهم إستاجروا موقعًا للدفن{\pos(192,160)} من المنتزه الوطني لإمرأة تدعى (مونيكا كريغ) |
Yüzümü Helmut'un göğsüne gömmek istedim. | Open Subtitles | أراد الأول للدفن وجهي في الصدر وهيلموت |
gömmek uzun sürmedi. | Open Subtitles | لم يأخذ مدة طويلة للدفن هناك |
Tolkey aile mezarlığı diye bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك مكان مخصص للدفن لعائلة توكي |
Oraya inen herhangi biri canlı canlı gömülme riskini göze alır. - Farkında. | Open Subtitles | سيخاطر أيّ شخص ينزل إلى هناك بتعرضه للدفن حيّاً. |
Londra, New York ve Hong Kong gibi şehirlerde mezarlık alanı bitmek üzere. | TED | والمدن مثل لندن ونيويورك وهونغ كونغ لم تعد فيها مساحات مخصصة للدفن. |