La Guardia'ya giden 44 numaralı uçuş için son çağrı. | Open Subtitles | هذا النداء الأخير للرحلة رقم 44 إلى لوس أنجيلوس .غوارديا |
La Guardia'ya giden 44 numaralı uçuş için son çağrı. | Open Subtitles | هذا النداء الأخير للرحلة رقم 44 إلى لوس أنجيلوس .غوارديا |
Çıktı geldi, Alice ile birlikte Yolculuk için çokça yiyecek hazırladılar. | TED | لذا جاءت، هي و اليس وضعوا كمية طعام كبيرة للرحلة. |
Ve o kadar içine girdim ki, geziye gelmemeye karar verdim. | Open Subtitles | قضيت وقتي كله ولذلك قررت ألا أذهب للرحلة |
Evet, Ama bu seyahat planını yaptığımız sırada, karakolda çok vaka yoktu, yani... | Open Subtitles | أجل، لكن حين خططنا للرحلة .. لم يكن هنالك الكثير ممايجري بالعمل، لذا |
Yolculuğa hazır mısın? Babam gidip yeni bir balıkçı çizmesi aldı da. | Open Subtitles | هل انت جاهزة للرحلة, ابي اشترى عدة جديدة للصيد |
gezi için bir araba kiraladık. Ufak bir kaza geçirdik, oğlum. | Open Subtitles | لقد استأجرنا سيارة للرحلة ، لقد صادفتنا حادثة يا بني |
Bu haftaki okul gezisi için izin kağıdımı imzaladın mı? | Open Subtitles | هل وقعتِ بطاقة التصريح الخاصة بي للرحلة الميدانية هذا الأسبوغ؟ |
612 uçuş numaralı New York yolcuları için son çağrı. | Open Subtitles | اخر نداء للرحلة الجوية رقم 612 . المتجهة الى نيويورك |
Bu yazılım interaktif kullanıma izin veriyor. Yani bu uçuş yolu ve izlediğimiz film aslında canlı olarak uçuldu. | TED | هذا البرنامج يدعم الاستخدام التفاعلي. فهذا المسار الفعلي للرحلة والفيلم الذي نراه هنا تم بالفعل تصويره حيا. |
San Diego'ya kalkan 67 numaralı uçuş için son çağrı lütfen 42A kapısına gidiniz. | Open Subtitles | هذا آخر تنويه للرحلة 67 إلى سان دييجو الركوب عند البوابة 42ا |
Böylece bize peynir ekmek verecekler Yolculuk için yiyeceğimiz olacak. | Open Subtitles | وعندها سيعطوننا بعضاً من الخبز والجبن وبذلك سيكون لدينا طعاماً كافياً للرحلة |
Yolculuk için yeterince yiyecek ve su alın. | Open Subtitles | أجلب بما فيه الكفاية من غذاء وماء للرحلة |
Ingeri, Yolculuk için Karin'e ekmek, peynir ve et hazırlasın. | Open Subtitles | "لنجيرى"، أعدى غذاء "كارين" للرحلة: الخبز والجبن واللحم |
- Evet Atom! - geziye dört öğrencinin katılacağını düşünüyordum. | Open Subtitles | "نعم يا "أتوم اعتقدت بأنه أربعة طلاب كانوا سيذهبون للرحلة |
Mitzy her geziye çıktığında yanında daha sert bir şey getirdiğini itiraf edince bazılarımız memnun oldu. | Open Subtitles | و حين اعترفت ميتزي أنها اشترت شيئاً أقوى قليلاً للرحلة بعضنا كان سعيداً |
Yolculuk farklı zamanlarda, farklı yerlerden başlamıştı ve seyahat için farklı planları vardı. | TED | فقد غادرت الرحلات في أوقات مختلفة ومن مواقع مختلفة، وكان لديهم خطط مختلفة جدًا للرحلة. |
Boşuna seyahat etmiş olmak zorunda kalmayacaksınız öyleyse. | Open Subtitles | و لن يكون مضيعة للرحلة بعد كل شيء |
Son kemoterapiden sonra ayarladığım için aslında biraz endişeliydim ve Yolculuğa uygun olup olmadığımı bilmiyordum ama tatlım, deniz havası tam ihtiyacım olan şeymiş. | Open Subtitles | خذ، كنت قلقةً قليلاً لأننا حجزناها بعد آخر علاجٍ كيميائي ولم أكن أعلم إن كنت مستعدة للرحلة لكن يا عزيزي |
Pekâlâ. Herkes gezi için kendine bir arkadaş seçsin. | Open Subtitles | حسنا، كل واحد يختار رفيقا للرحلة الميدانية. |
amigo takımı eğitim gezisi için halk kütüphanesine gideceğiz. | Open Subtitles | امم , فريق المشجعات سوف يذهبون الى المكتبة العامة للرحلة الميدانية |
Tünaydın bayanlar ve baylar. 654 numaralı Charlotte uçuşu için yolcu alımı başlamıştır. | Open Subtitles | مساء الخير سيداتي وسادتي نحن الآن على استعدات للصعود للرحلة 654 إلى شارلوت |