Zaman dolduğunda, buraya gelmeyip, benimle evlenmeye ve şeytani çocuklarımı taşımaya hazır olmazsan, tanıdığın herkesi öldüreceğim. | Open Subtitles | وفي ذلك الوقت، إذا لم تكن هنا مرة أخرى، وعلى استعداد للزواج مني وتحمل أطفالي الشر، سوف أقتل كل شخص تعرفه. |
benimle evlenmeye niyet edip yüzük dahi almış olmana rağmen e-postalarıma ya da çağrılarıma cevap vermeye yanaşmaman çok garip. | Open Subtitles | انت مستعد للزواج مني وانك اشتريت خاتم ولكنك لم تكن مستعد لتقرأ رسائلي |
Evleniyorum! Nihayet teklif etti! | Open Subtitles | سأتزوج أخيراً، لقد تقدم للزواج مني |
Rob geçen hafta teklif etti. | Open Subtitles | روب" تقدم للزواج مني الأسبوع الماضي " |
evlenme teklif ederken isin içine striptiz kulübünü katmana bana yalan söylemene ve iki ay boyunca nefret ettigim kadina çakmis gibi yapmana bayiliyorum. | Open Subtitles | و أحب أن عرضك للزواج مني تضمّن ناد تعرِ والكذب عليّ والتظاهر بأنك تضاجع المرأة التي أكره لمدة شهرين |
Bir saat önce evlenme teklif ediyordu... | Open Subtitles | منذ ساعة , كان يتقدم للزواج مني |
Çünkü sen benimle evlenmek için teşkilatı bıraktın. | Open Subtitles | لأنك تركت الوكالة للزواج مني. |
Tomas bana evlenme teklif etti. | Open Subtitles | سألني (توماس) للزواج مني. |
Ona evlenme teklif ettim. | Open Subtitles | طلبه للزواج مني |
Bir kadına evlenme teklif etmiştim. | Open Subtitles | مرة سألت امرأة للزواج مني |