yatağa atacak birilerini bulmana sevindim - Ama öyle değil. Onu tanımıyorum bile. | Open Subtitles | قُلتَ بأنّك كُنْتَ جاهز للسريرِ أَنا مسرورُة أنك وجدت من تأخذه معك للسرير |
Hayır, aslında, kalkıp kahvaltı yapıp, yatağa geri dönelim diyordum. | Open Subtitles | فكرت أنه يمكننا أن نستيقظ ونتناول الإفطار و نعود للسرير |
Onunla yattım, ama yatağa gittiğim kadınla değil başka bir kadınla uyandım. | Open Subtitles | نـمت معها ولكـن .. ذهـبت للسرير مع امرأة واستيقظـت مع امرأة أخرى |
Uyuyana kadar bekleyip sonra yatağına mı atlasam ya da onu omzuma atıp çalılıklara doğru mu koşmalıyım bilemiyorum... | Open Subtitles | لا اعرف اذا كان يجب ان انتظر ليذهب للنوم و اقفز للسرير اضعه علي كتفي واجري به في الغابه |
Bize sorarsan Yeni Yıl Arifesi'nde sarhoş olup erkenden yatmaya gittin. | Open Subtitles | في الواقع، إنها حفلة رأس سنة وأنت ذهبت للسرير مخموراً للغاية |
Yani sende bulduğun ilk fırsatta onunla yatağa mı atladın? | Open Subtitles | لذا قمت بالقفز للسرير معه في أول فرصة حصلت عليها؟ |
Yine yatağa döndü ve bu durumdan hiç memnun değil. | Open Subtitles | حسناً ، لقد عادت للسرير و هي غير راضية بذلك |
Çocuklar yatağa belli saatlerde mi, yoksa farklı saatlerde mi gitti? | TED | حيث كان الأطفال يذهبون للسرير في أوقات منتظمة، أو ذهبو للسرير في أوقات مختلفة خلال الإسبوع؟ |
Belki de sadece otuzbir çekip yatağa geri dönerim. | Open Subtitles | و ربما أمارس العادة السرية و أخلد للسرير |
Bir bardak şarap al ve yatağa gel, sana bütün hikayeyi anlatayım. | Open Subtitles | خذ كأسا من النبيذ. إسترخ تعال للسرير وسأخبرك بكل شيء |
yatağa git. Kül tablasını boşaltıp geleceğim. | Open Subtitles | اذهب أنت للسرير وسأفرغ منفضدة السجائر وسأرتب الأمر قليلاً. |
Biraz daha uğraşsan onu yatağa atabilirdin. | Open Subtitles | كان بإمكانك أخذه للسرير لو أنك أطلت الأمر قليلاً |
Kalamar doğrayıp, yatağa götürmekten başka birşeyden anlamaz mısın? | Open Subtitles | هل تعرف أي شيء ماعدا قطع سمك الصبار والذهاب به للسرير معك ؟ |
Tamam, dinleneceğim. Ama biliyor musun, eğer yatağa gideceksem sen de benimle geleceksin demektir. | Open Subtitles | حسناً سأستريح, لكن إذا كنت سأذهب للسرير فستأتي معي |
Dur bakalım, sen dün akşam yatağa geldin mi? | Open Subtitles | انتظر دقيقة هل أتيت للسرير الليلة الماضية |
Her sabah yatağına girip onunla uyurdum. | TED | باكرًا في كل صباح كنت أذهب للسرير معها وأنام. |
Artık yatağına gidebilirsin. İyi bir uykuyu hak ettin. | Open Subtitles | بإمكانك الذهاب للسرير الآن، لقد استحقيت حقك بالنوم |
Bu ülkeye geleli sadece üç ay oldu ve sen şimdiden onunla yatmaya mı başladın? | Open Subtitles | لها بالبلاد 3 اشهر وانت ذهبت معها للسرير ؟ ؟ |
yatak çarşafları da temiz. Git ve güzelce dans et. | Open Subtitles | وهناك اغطية جديدة للسرير اعطها درس رقص جيد |
Kes artık, Şmuel. Beni rahat bırak. Git yat. | Open Subtitles | توقف عن هذا شمويل اتركني وحدي، اذهب للسرير |
Pekala, adım Rip Van Adder olana kadar uyumaya niyetli olduğum yatağıma gidiyorum. | Open Subtitles | حسناً, سأذهب للسرير حيث أنوي أن أنام حتى يتغير اسمي إلى ريب فان آدر. |
Artık yatmak istiyorum anne. Yoruldum. | Open Subtitles | أريد أن أذهب للسرير الآن ، ماما أنا تعِبة |
Şimdi yatıyorum anne! | Open Subtitles | أنا كنت ذاهبة للسرير الآن ، يا أمي |
Dün gece gözümü bile kırpamadım, sana söyleyeceklerimi düşündüm, yattığım yatağın yeni sahibine. | Open Subtitles | لَم أنَم و لا لحظَة الليلَة الماضية و أنا أُفكرُ بما أقولهُ لَك المالِك الجديد للسرير الذي أستلقي عليه |
Çocukken yatakta yapardık birşeyler. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرا كنا نخلع قمصانا ونقفز للسرير |
Aslında kahvaltıyı ben hazırlayıp, yatacağım. | Open Subtitles | حسنا ، في الواقع ، أنا سأعد الإفطار وأجلبه للسرير |
Tamam, bir kere daha ve sonra uyku saati. | Open Subtitles | حسناً مرة واحدة اخري وبعدها تذهبون للسرير |
-Geç oldu. yatalım mı? -Olur. | Open Subtitles | -لقد تأخّر الوقت، أيمكننا الذهاب للسرير ؟ |
Niçin Bunu Kızımlz Yatmadan Düşünemedin! | Open Subtitles | لماذا لم تفكر بذلك قبل ان تذهب مع ابنتي للسرير ؟ |