Bunlara uygun şekilde, yeni bir ön bahçe, Leydi Mary için özel odalar ve arka bahçeler yapılacak. | Open Subtitles | سيكون هناك واجهة جديدة على طول النهر الشرقي وللمساكن الخاصة للسيدة ماري ومنزل المآدب |
Hem Leydi Mary adına yaptıklarınız, hem de İngiltere ile İspanya arasındaki dostluğa katkınız için. | Open Subtitles | لجميع ما قمت به للسيدة ماري ولتعزيز الصداقة بين انجلترا واسبانيا |
Ekselansları, Leydi Mary için yaptıklarımın, yapmak istediklerime nazaran lafı bile olmaz. | Open Subtitles | سعادتك, ما فعلته للسيدة ماري هو أقل بكثير من ما أود القيام به |
Leydi Mary'ye bazı şeyler almak için öğleden sonra Ripon'a gidiyorum. | Open Subtitles | سأذهب إلى (ريبون) بعد ظهر اليوم لأحضر بعض الأشياء للسيدة (ماري). |
Leydi Mary için denemeler yapıyorum. Yapacağıma söz vermiştim. | Open Subtitles | (أتدرب على هذا فقط للسيدة (ماري وعدتها بأن أفعل |
- Evet. Leydi Mary'ye öylece vermeli miyiz yoksa önce başkasına mı söylemeliyiz? | Open Subtitles | حسنا، يجب علينا أن لا نعطيه للسيدة (ماري) مباشرة، يجب أن نرى مابداخله أولا. |
Ben sadece Hanımefendilerinin Leydi Mary'ye anlattıklarını söylüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أكرر ما قالته سيادتها، للسيدة (ماري). |
Leydi Mary ile konuşmam gerek ancak bunların duruşunu beğendim. | Open Subtitles | سأضطر للتحدث للسيدة (ماري) ولكن يعجبني مظهر هؤلاء |
Leydi Mary'ye Dowager'dan mesajım var. | Open Subtitles | لدّي رسالة للسيدة (ماري) من السيدة الكبيرة |