Sır olarak tutacaktım ama, telefonumu aldı ve... bana bir içki ısmarlayacağını söyledi. | Open Subtitles | كان من المفترض ان احتفظ بهذا كسر، ولكنه أخذ رقم هاتفي.. ليدعوني للشراب |
Ne yani Amerikalılar hiç içki içmiyorlar mı? Haydi acele et. | Open Subtitles | حتى الأميريكان يتوقفون للشراب أنت تعلم ذلك. |
Bir gece, birkaç kişi içmeye çıkmıştık ki Mheibes oynayan yerlilerle karşılaştık... | Open Subtitles | في أحد الليالي ذهب مجموعه منا للشراب جئنا نحو محليين يلعبون مهيبيس |
Ve bu program bize içten içe bildiğimiz bir şeyi gösterdi: İnsanların tiyatroya olan ihtiyacı yemeğe ve içmeye olduğu kadar şiddetli. | TED | وهذا البرنامج أثبت لنا أمرًا عرفناه بشكل بديهي: احتياج الناس للمسرح قوى كاحتياجهم للطعام أو للشراب. |
Birer içki içmek için buluştuk, laf lafı açtı, bütün geceyi beraber geçirdik. | Open Subtitles | لقد إلتقينا للشراب , و بعد عدة كئوس قضينا الليلة معاً. |
Yıllar sonra içkiye başlamak krize sebebiyet verebilir. | Open Subtitles | فالعودةٌ للشراب بعد عدّة سنواتِ من الإقلاعِ يُمكن أن يُسبب أزمة |
İçecek de isteriz. | Open Subtitles | مجاناً هيا بيتزا مجانية نحتاج للشراب أيضاً |
Bir içki için ölebilirim. Ama biraz erken. | Open Subtitles | أنا أتوق للشراب و لكن الوقت لازال مبكراً |
Yani, borcumuzu tahsil etmek için barınızda içki mi içeceğiz? | Open Subtitles | لذلك يجب علينا أن نأتي للشراب لكي يتم سداداها؟ |
Komşu, içki ısmarlamama izin verirsen, verdiğim rahatsızlık konusunda kendimi daha iyi hissederim. | Open Subtitles | الإزعاج الذي سببته، إذا سمحت لي بدعوتك للشراب. |
Eskiden hep olduğu gibi içki içerek ve gülerek onunla zaman geçirmeye çıkmıştım. | Open Subtitles | بقي لي للتسكع معه, للشراب ونضحك كما أعتدنا أن نفعل |
Kim olmadığımı biliyorum. İçki içmiyorum. | Open Subtitles | . أعلم من الذى لا أكونه لست مُدمنا ً للشراب |
Kim olmadığımı biliyorum. İçki içmiyorum. | Open Subtitles | . أعلم من الذى لا أكونه لست مُدمنا ً للشراب |
Niye? Sevgililerimiz bizi ekti ve içmeye bir bara gittiler. | Open Subtitles | صديقاتنا يتحرقون شوقاً إلى الذهاب للشراب في النادي |
Sanırım o gece beni yemeğe ya da içmeye davet etmişti. Hatırlamıyorsun. | Open Subtitles | أعتقد بانه دعاني للعشاء تلك الليلة او للشراب لا أذكر |
Senin yaptıklarını öğrenince, tekrar içmeye başlayacaktır. | Open Subtitles | حينما تكتشف ما أنتِ عليه . ستعود للشراب مره أخرى |
Kanada'dan eski bir arkadaşım buraya gelmiş ve birer içki içmek için onunla buluşacağım. | Open Subtitles | صديق قديم من كندا في المدينه وسوف أقابله للشراب |
İçki içmek için sıvışmakla kalmıyor, delilleri de çalıyorsun. | Open Subtitles | إذا أنت الآن لم تذهب فقط للشراب بل أيضاً تسرق الأدلة |
Bu kadar içkiye düşkün bir adam çavuş emekli maaşından azıyla idare edemez. | Open Subtitles | ... رجل مدمن للشراب كهذا لا يمكنه تدبر امره . بأقل من معاش سيرجنت |
Hayır, rahat ol. Bence de bir içkiye ihtiyacın var. | Open Subtitles | ، تفضل . أعتقد أنك ستحتاج للشراب |
- Tamam, bir dakika daha. -Tamam. Evde bir içki içecek kadar zaman var mı? | Open Subtitles | دقيقة واحدة حسناً, في الوقت المناسب للشراب المجاني؟ |
Turelli'nin öldüğü gece içki için ödeme yaptığını biliyoruz. | Open Subtitles | و نحن نعلم بأنه دفع للشراب في الليلة التي ماتت فيها توريللي |
Sadece içki içme değil kendini yeniden keşfetme fırsatıydı. | Open Subtitles | لم تكن فقط للشراب, بل كانت فرصة لأعادة إكتشاف نفسك |
Gel bu adamın boklu nefesini ağzımızdan temizlemek için içki içelim. | Open Subtitles | تعال، دعنا نسعى للشراب كي نَغسل طعم القذارة الذى اخرجها من فَمه. |
- Biraz bilirdim. - Çok fazla içer miydi? | Open Subtitles | نعم, اعرفه معرفة بسيطة هل كان مدمنا للشراب ؟ |
Beni bir hafta boyunca içkinin içinde bırakan adam, en azından bir kaç günlüğüne. | Open Subtitles | الرجل الذي بإمكانه دعوتي للشراب لمدة أسبوع .. لعدة أيام، على أيّة حال |
-Neden önce bişeyler içmiyoruz ? | Open Subtitles | لماذا لا نذهب للشراب اولآ ؟ |