şirket için hiçbir şey yapmadığımı söyledin. Bir deneyim dedim ben de. | Open Subtitles | قلت أنني لم أفعل شيء من قبل للشركة لذا ظننت ان أحاول |
Yeteneğini şirket için kullandı. İş gezilerine çıktı, müşterileri yemeğe götürdü, falan. | Open Subtitles | وما قام به للشركة هو التجول في الأرجاء واصطحاب العملاء لتناول الطعام |
Çünkü aslında yaptığım şey şirketin yarım milyon dolar tasarruf etmesini sağlamak olmuştu. | Open Subtitles | لأنه في الحقيقة ما فعلته كان أني وفرت للشركة نصف مليون دولار لهذا |
Kubbeyi yapan şirketin sahibi benim ancak bu konumuzun dışında. | Open Subtitles | انا ادين للشركة التي صنعت القبة ولكن هذا لا يهم |
Ancak büyüdükçe bu şirkete ve bu ofise yeni insanlar eklenecek. | Open Subtitles | ولكن, بينما ننمو سنضيف الكثير من الأشخاص للشركة و لهذا المكتب |
şirkete katılan herkes home-office ödeneği alıyor. | TED | يحصل كل فرد ينضم للشركة على بدل للمكتب المنزلي. |
İyi bir tıp direktörünün tanımı şirketi para harcamaktan kurtaracak kişidir. | Open Subtitles | التعريف الدقيق للمدير الطبي شخص ما يوفر للشركة الكثير من المال |
Hayatımın son beş yıIını yanlış şirket için çalışarak harcadım. | Open Subtitles | لقد اهدرت السنوات الخمس الأخيرة من حياتي للعمل للشركة الخاطئة. |
Araplarla yapılacak bu anlaşma şirket için hayati önem taşıyor. | Open Subtitles | هذا العقد مع العرب يمكن أن تكون مهمة جدا للشركة. |
Bir Ferrous Corp bilim insanı rakip şirket tarafından birkaç ay önce kaçırıldı. | Open Subtitles | عالم خاضع للشركة الحديدية اختُطِف مذ ما يقارب شهرًا من قبل شركة منافسة. |
Yine de göründüğü gibi sadık bir şirket çalışanı olmadığı söyleniyor. | Open Subtitles | ولكن، هناك شائعة لم تكن مُخلصة للشركة كما كان يبدُ عليها |
Yanılsaydın, bu şirket için yıkıcı olabilirdi. | TED | لواخطأت في هذا القرار، لكان ذلك مدمرًا للشركة. |
Artık patron sen olmasan da şirketin halka açılan yüzü sensin. | Open Subtitles | حتى لو لم تكن المسؤول بعد الان مازلت الوجه المعروف للشركة |
Hele ki milyar dolarlık şirketin üst düzey yöneticisi olduklarına nadiren rastlanır. | Open Subtitles | وهو مائل إلى الندرة بأنهم يشغلون وظائف كمتحدثين رسميين للشركة ببليون دولار |
Yok hayır tüm evin şirketin uydu bölümüne dönüşmesini istiyorum. | Open Subtitles | كلّا ، أريدُ المنزلَ بالكامل أن يكونَ .قسم تابع للشركة |
şirketin gelişip büyümesini ve başarılı olmasını istiyorsunuz. | TED | وتريدون للشركة النمو والنجاح والازدهار. |
Ve bu telefonlar şirkete yaklaşık 100 milyon dolar kazandırıyor. | TED | و توفر هذه الهواتف نحو 100 مليون دولار للشركة. |
Demek oluyor ki, muhasebe kayıtlarıma göre keşif gezisinde şirkete borçlu olduğundan çok daha fazla mal almışsın. | Open Subtitles | ذلك يعني أن وفقاً لسجلاتي النقدية، إنّك أشتريت بعض البضائع للبعثة .أكثر مما أنت مدين بهِ للشركة |
Sen iyisi mi, evini şirkete sat... veya biz Baker'ınkini alacağız. | Open Subtitles | افضل شيئ لك هو ان تبيع ارضك للشركة والا سنشتري ارض بيكر |
Onlardan bir düzine daha var. Aster şirketi'ne sadık 11 kişide bulunuyor. | Open Subtitles | هناك الكثير بطاقة، و 11 منهم ينتمون للموظفين الموالين للشركة مدى الحياة |
şirkette epey hasar tamir çalışması yapmam gerek. | Open Subtitles | الكثير من السيطرة على الأضرار أقوم بها للشركة |
- şirket için dışarıdan avukat tutmak zorunda kaldık. | Open Subtitles | توجب علينا تعيين محامية للشركة بأكملها ماذا؟ |
Tabii bugünlerde bu kararlar geçmişte neler satın aldığınıza veya sanal asistan şirketine en çok kimin para verdiğine göre değişiyor. | TED | حسناً، في هذه الأيام، يستند هذا عادةً إلى ما اشتريته في الماضي، أو من يدفع أكثر للشركة من دون علم المساعد الافتراضي. |
Ama bu durum ortada olduğu sürece firma seni işe alamaz. | Open Subtitles | لكن طالما ملفّك ما يزال هناك فلا يمكن للشركة أن تعيّنك. |
Bu yüzden, ürünlerinin bazı kontrollü deneylerini bulmak amacıyla Firmanın web sayfasına girdim. | TED | فتصفحت الموقع الالكتروني للشركة المصنّعة لأبحث عن التجارب العلمية لمنتجاتهم |
Bir şey söyleyeyim mi, babamın bizimle ilgili beklentileri yada şirketle ilgili umutları her neyse, inan artık hiçbiri umrumda değil. | Open Subtitles | سأقول أمراً واحداً، أياً كانت توقعات والدنا عنّا أو أياَ كانت رؤيته للشركة أنا لا أهتم لها بعد الآن |
John ile aynı takımdaydım ve çok çalışıyordum ve ne kadar harika olduğumu ve firmaya ortak olmam konusunda beni destekleyeceğini umuyordum. | TED | شكلت فريقاً مع جون وكنت أعمل بجد، على أمل أن يلاحظ مدى براعتي ويدعم قضيتي حتى أصبح شريكة للشركة. |
Her üç ayda bir Kurumsal yatırımcılarımızla konferans görüşmesi yapar. | Open Subtitles | هو يدير جميع الإتصالات للشركة لمستثمرينا المؤسسين |
12 bölümden oluşan şirketimizin genel merkezi. | Open Subtitles | وهو بمثابة المقر الرئيسي للأقسام الـ12 للشركة الأم. |