Anlaşma için parayı zamanında belki alamayabiliriz bilmenizi istedim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أعرف في الوقت الراهن نحن قد لا نملك المال للصفقة. |
Anlaşma için nakit akışı sağlayanların tam listesi giderlerin özeti, danışmanların isimleri, kâr marjları yani her şeyin tamamı ama yine de bir şekilde Angela Burr adındaki İngiliz Emniyet Teşkilâtı yetkilisinin ellerine düşmenin yolunu bulmuş. | Open Subtitles | لائحة كاملة بالأشخاص الممولين للصفقة ملخص للنفقات، أسماء المستشارين هامش الربح، كل شيء تقريباً |
Anlaşmaya otopsi yap kadavranın içinde Pulitzer'ini bulacaksın. | Open Subtitles | اجري تحليل للصفقة وستجد جائزة بوليتزر داخلها |
Sana tüm o insanları Anlaşmaya getirmeni ben mi söyledim arkadaşlarını dahil etmeni? | Open Subtitles | هل أخبرتك أن تجلب معك كل هؤلاء الأشخاص للصفقة ، بما فيهم أصدقائك ؟ |
Bununla beraber, geceyarısına kadar Devereaux anlaşmayı yapmaya yetecek kadar malı hazırlamış olacak. | Open Subtitles | بجانب انه بحلول الليل... . ديفيرو سوف يكون اتم صنع الكمية الكافية للصفقة |
anlaşmayı yerine getirdik. Artık bu işi bitirmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | احتفظنا بنهايتنا للصفقة الآن حان الوقت لوضع حد لهذا. |
Ben Alvin'le yaptığınız bu yeni anlaşmanın şerefine bir şiir besteliyordum ve sonra acıktım çünkü şiir yazmak çok yorucu bir şey. | Open Subtitles | اه، حسنا، أنا كنت، اه اؤلف قصيدة تكريما للصفقة الجديدة مع ألفين وكنت جائع، السبب تاليف الشعر مرهق للغاية |
Ortaklık için önemli bir şey getirmiş olmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تحضر شيء مهم للصفقة. |
- Bu durumda Anlaşma iptal. Anlaşma iptal. | Open Subtitles | هذا إلغاء للصفقة هذا إلغاء للصفقة |
Doug, bu hükümetle Anlaşma çalışmalarını sen yürüttün. | Open Subtitles | (دوغ)، لقد قمت بالتوسط للصفقة مع الحكومة |
Lanet olası Anlaşma bozucu. | Open Subtitles | إنه أمر محطم للصفقة |
Anlaşma diye bir şey yok. | Open Subtitles | لا وجود للصفقة |
- Ceviz mi? - Anlaşma mührüdür. | Open Subtitles | -مُتمّم للصفقة . |
Ortadan kaldıralım. Sonra Anlaşmaya kendi adamımla girerim. | Open Subtitles | ثم أتقدم أنا للصفقة بمُشتري. |
Anlaşmaya hazırız. | Open Subtitles | نحن مستعدون للصفقة |
Anlaşmaya baktım. | Open Subtitles | بل هو. لقد نظرت للصفقة |
İthamım McAndrews'ın bu anlaşmayı kaybetmesinin bir açıklaması olabilir mi? | Open Subtitles | هل كانت تهمتي سبباً لخسارة ماك أندرو للصفقة ؟ |
Ve anlaşmayı bugün yaparsak bu çocuğa bakmana gerek kalmayacak. | Open Subtitles | و لا يتسنى لك النّظر إليها أيّها الشقي حتى بعد إغلاقنا للصفقة اليوم |
Görünüşe bakılırsa anlaşmanın iyi yanını sen almışsın. | Open Subtitles | حصلت على النهاية الأفضل للصفقة |
Sana, anlaşmanın kötü tarafı düşmüş anlaşılan. | Open Subtitles | -صفقة؟ من النظر إلى الآمر, يبدو أنك أخذت النهاية السيئة للصفقة |
Ortaklık için önemli bir şey getirmiş olmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تحضر شيء مهم للصفقة. |