Neden yukarı gidip üstünü değiştirmiyorsun, sonrada senle ben gizlice sıvışırız. | Open Subtitles | لذا، لمَ لا تذهبين للطابق العلوي وتبدلين ملابسكِ ونخرج أنا وأنتِ؟ |
Hiçbir şeye dokunma. Hiçbir şeyi kırma. yukarı kata çıkma! | Open Subtitles | لا تلمس شيئاً، لا تكسر شيئاً ولا تصعد للطابق العلوي |
Biz yukarı çıkıyoruz. Yangın çıkışı var mı bir bakalım. | Open Subtitles | إننا ذاهبون للطابق العلوي لنرى إذا كان هناك مخرج طوارئ |
Herrmann, ikimiz en üst kata çıkıp aşağıya doğru ineceğiz. | Open Subtitles | هيرمان , أنت وأنا للطابق العلوي و سنشق طريقنا للأسفل |
Kadın ve çocuklar üst kata. Tüm kapıları kilitleyin. | Open Subtitles | إذهب بالنساء والاطفال للطابق العلوي أغلق كلّ الأبواب |
yukarıya koştunuz ve belge masanızda yoktu. | Open Subtitles | رجعت للطابق العلوي والوثيقة إختفت من منضدتك |
Sonra yukarı çıktı ve yeni doğan oğlunu beşiğinde döverek öldürdü. | Open Subtitles | ثم ذهب للطابق العلوي وضرب ابنه الرضيع حتى الموت بجانب السرير |
Tamam o zaman, saat 6'da kalkıp gizlice yukarı çıkarım. | Open Subtitles | حسنا ، إذن يمكن أن أستيقظ الساعة السادسة و أتسحب للطابق العلوي |
yukarı çıkıp güzellik uykumu alayım bari. | Open Subtitles | ، أظـن أنّني بحاجــة للصعــود للطابق العلوي وأحصل على بعض النوم حسـناً، فلتمضي عزيزتي |
Ellen, hemen Jane ve Michael'ı yukarı götür. | Open Subtitles | إلين.. خذي جين ومايكل للطابق العلوي حالا |
Sana yukarı gelmeni söylemedim. Aşağıda kal ve gözetle. | Open Subtitles | أنا لم أقل لك بأن تأتي إلى للطابق العلوي إذهب للأسفل وراقب |
Biz yukarı çıkıyoruz. Silahları da burada bırakacağız. | Open Subtitles | سنذهب للطابق العلوي للبحث عن أبواب وسنترك الأسلحة هنا |
- yukarı çıkacaksınız. | Open Subtitles | هل يمكنك الصعود للطابق العلوي ، من فضلك؟ |
Bayım, personel değilseniz yukarı çıkamazsınız. | Open Subtitles | سيّدي، غير مسموح بالصعود للطابق العلوي بدون إذن مدير الفندق |
Asansörü en üst kata çağırsak, üstten zorla açsak, içeri öyle girsek? | Open Subtitles | ماذا لو أخذنا المصعد للطابق العلوي و فتحنا المصعد من الأعلى لندخل من هناك ؟ |
üst kata çıkıp amcanı kontrol eder misin, lütfen? | Open Subtitles | هلا ذهبتِ للطابق العلوي لرؤية عمك، من فضلك؟ |
Neden üst kata çıkıp kitabını getirip, bize lanet olası bir resital sunmuyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تذهب للطابق العلوي وتجلبكتابكلنرويه |
Burada uyuyamazsın. üst kata gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | و لكن لا يمكنك ان تفعل ذلك و انت هنا يجب ان تذهب للطابق العلوي |
Şimdi üst kata çıkacağız ve çocuğa çok, çok iyi davranacaksın, ikimizin de bildiği gibi, küçük bir kaltak gibi değil. | Open Subtitles | بعد ذلك سنذهب للطابق العلوي و سنكون لطيفين جدا مع الصبي وليس بالحقارة المعهودة التي نعرف كلانا شهرتك بها |
Hemen yukarıya çıktım ve Kaitlyn ölmüştü. | Open Subtitles | ثم هربت للطابق العلوي وكاثرين كانت ميته وقد كسرت عنقها |
Sana üst katta ihtiyaçları olduğunu söylediler. | Open Subtitles | أُخبرتُ أن أقول لك أنهم يحتاجون عودتك للطابق العلوي. |
Teğmen, yukarıda bir ceset bulduk. Silahlı soygunculardan birisi. | Open Subtitles | لقد رأينا أحد السارقين يصعد للطابق العلوي |