Singapur'da yaşıyordu, ama kocası öldü, şimdi Hickory Sokağı'ndaki bir öğrenci yurdunu çekip çeviriyor. | Open Subtitles | لقد كانت تعيش في سنغافورة ثم توفي زوجها و الآن هي تعمل في سكن سكن للطلبة في طريق هيكوري |
Matthew berbat bir öğrenci otelinde kalıyor. Rue Malebranche. | Open Subtitles | . ماثيو يعيش فى فندق بشع للطلبة . رو موربلانش |
Matthew berbat bir öğrenci otelinde kalıyor. Rue Malebranche. | Open Subtitles | . ماثيو يعيش فى فندق بشع للطلبة . رو موربلانش |
Ben Harvard'da öğrencilere geçirdikleri zorlu dört yıl süresince danışmanlık yapan bir memurdum. | TED | كنت موظف هارفارد المسؤل عن تقديم المشورة للطلبة خلال الأربع سنوات الصعبة |
öğrencilere ders vereceksin, organ bağışçısı bulmama yardım edeceksin. | Open Subtitles | وتقوم بمحاضرات للطلبة ستساعد في العثور علي متبرعين |
öğrenci başkanının olması iyi bir şey. | Open Subtitles | إنه لمن الرائع أن يكون لدينا رئيسًا للطلبة. |
Bu bina, öğrenci birliği binası aslında üniversite burası. | Open Subtitles | ذلك المبنئ ، هو مخصص للطلبة من الجامعة الاصليه |
Ot satabileceği bir öğrenci alanınız var mı?" | Open Subtitles | ألديكم ردهة للطلبة حيث يمكنها أن تبيع الحشيش؟ |
Öğrencilerine ve öğretmenlerine karşı şiddet içeren davranışlarda bulunduğum; okulun önünde beyazlar için eşit haklar protestosu yaptığım ve hatta kafeteryada oturup beyaz öğrenci birliği için çabalayıp emirler yağdırdığım liseydi. | TED | هذه كانت مدرسةً ثانوية حيث ارتكبت أعمال عنف ضد الطلبة وضد الأساتذة؛ قمت بالاحتجاج أمام المدرسة من أجل حقوق المساواة للبيض، حتى أنني قمت بالاعتصام في المقصف في محاولة للمطالبة باتحاد للطلبة البيض. |
Benim gerçek kişiliğim erken mezun öğrenci. | Open Subtitles | ولكنشخصيتىالحقيقيةهىمعلم للطلبة. |
öğrenci sportif faaliyetlerinin ya tarihleri değiştirildi, ya da hepsi iptal edildi. | Open Subtitles | وتم تأجيل المسابقات الرياضية للطلبة * أو إلغائها تماما |
Bir yetkili bunun toplamla etkilenen öğrenci sayısıyla kıyaslandığında önemsiz bir sayı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أحد المسؤولين بالمدرسة أسمى المجموع الكلي للطلبة المتضررين مجموع غير دقيق" |
Bu çöplükte öğrenci başkanı olarak seçilirsen benimle sikişme şansını elde etmiş olacaksın. | Open Subtitles | إن فرصتك في مضاجعتي... تساوي فرصتك في أن تغدو رئيسًا... للطلبة في هذه القذارة. |
Einar öğrenci film kulübünde bir Star Trek akşamı yapmayı önerdi. | Open Subtitles | عند نادي الأفلام للطلبة (إينار) قد إقترح مرة أمسية (ستار تريك) |
Sen de bu yüzden mi askeri öğrenci olmak istedin? | Open Subtitles | ألهذا انضممت للطلبة العسكريين؟ |
Nikolai Prokofievich, Sovyet öğrenci Delegasyonunun başkanı. | Open Subtitles | نيكولاس بروكوفيفيش" ، رئيس الوفد" السوفيتي للطلبة |
öğrencilere de kota uygulanıyor ama balık oldukları söylenemez. | Open Subtitles | لديك نظام الحصة للطلبة والطلاب ليسوا قضية خاسرة |
Bugün öğrencilere bedava sakız vermek için otomat makinalarını hacklediğini söylediler. | Open Subtitles | قيل لي اليوم انك قمت بإختراق آلة البيع لمنح علكة مجانية للطلبة |
öğrencilere ders anlatıp ödev veriyormuş. | Open Subtitles | و يدرس للطلبة و يعطيهم واجبات منزلية |
öğrencilere seminer ve ödevler veriyor. | Open Subtitles | ويدرس للطلبة ويعطيهم واجبات منزلية |
"Öğrencilerle konuşmak işe yarıyor. Otobüse binmek de öyle." | Open Subtitles | التحدث للطلبة يساعدني وكذلك ركوب الحافلات |