Katlanmış lens, panelleri bölüyorsunuz, dirsek ekliyorsunuz. | TED | بالنسبة للعدسات ، يمكنك تقسيم اللوحات و إظافة االثنيات |
Onlar simdi gelisen dunyadaki en buyuk lens ureticisi oldular ve yakin bir zamanda mustakil bir fabrikaya tasindilar. | TED | انهم الأن أكبر مصنع للعدسات الطبية في العالم النامي وقد تمكنوا مؤخرا من الأنتقال الى مصنع خاص بهم. |
İyi günler, lens solüsyonu alacaktım. | Open Subtitles | صباح الخير،أريدُ محلولاً للعدسات اللاصقةِ |
Joseph Fraunhofer daha yirmi yedisine gelmeden dünyadaki yüksek kaliteli merceklerin, teleskopların ve diğer optik aletlerin önde gelen tasarımcısı olmuştu. | Open Subtitles | في الوقت الذي كان به في عمر ال 27 كان جوزيف فراونهوفر مُصمم العالم الأبرز للعدسات عالية الجودة |
Joseph Fraunhofer daha yirmi yedisine gelmeden dünyadaki yüksek kaliteli merceklerin, teleskopların ve diğer optik aletlerin önde gelen tasarımcısı olmuştu. | Open Subtitles | حينما أصبح عمره 27 سنة كان جوزيف فرانهوفر المصمم الرائد في العالم للعدسات عالية الجودة |
Kontak lens solüsyonu lazımmış. | Open Subtitles | هي بحاجة إلى طبيب للعدسات. |