Evren sıcak, yoğun ve hatırı sayılır derecede pürüzsüzdü ama tamamen pürüzsüz değildi. | TED | كان الكون ساخنًا، وكثيفًا، وسلسًا للغاية ولكن ليس سلسًا بشكلٍ مثالي. |
Gördüğünüz gibi bu da başka türlü, oldukça ruhani ama yine de Çok sıkı bir kontrol. | TED | هذا نوع مختلف، روحانى للغاية ولكن مع ذلك تحكمى بشكل راسخ |
Oh, George, bu Çok üzücü, ama sen üzülme. | Open Subtitles | أوه، جورج، هذا فظيع للغاية. ولكن لا تقلق، |
Oldukça basit bir soru, fakat bu sıralarda elbette basit sorular Çok daha çetrefilli cevaplar buluyor. | TED | إنه سؤال بسيط للغاية ولكن في هذه الأيام، بالطبع، الأسئلة البسيطة تجلب إجابات أكثر تعقيدًا من أي وقت مضى |
Diğer yarısına ise eşinin sadık olduğunu ancak kocasının Çok kıskanç olduğunu söyledik. | TED | وللنصف الآخر قمنا بإخبارهم أن زوجته وفية للغاية ولكن زوجها شديد الغيرة |
Çok naziksiniz ama o Çok rahat görünüyor. | Open Subtitles | أنت لطيف للغاية ولكن أعتقد أنه مرتاح للغاية. |
Henry, Çok mutluyum ama yarın bize ne olacak? | Open Subtitles | أوه، هنري، وأنا سعيد للغاية. ولكن ما سوف يحل بنا غدا؟ |
Bu benim düşündüğümden daha orjinal, ama bölgeyi cihazlarımla taradım ve Çok az bile patlayıcı madde artığı bulamadı. | Open Subtitles | هذا ما اعتقدته تقليدي للغاية, ولكن فحصت المنطقة بمعداتى ولا يوجد ادني اثر لبقايا متفجرات. |
Senin gözünde değerim şu an en düşük seviyede, biliyorum ama beni dinlemelisin. | Open Subtitles | اعتقد ان رصيدى معك منخفض للغاية ولكن يجب ان تستمعى الى |
Paraşütle atlamak ve diğer hepsi de gerçekten eğlenceli gözüküyor ama bunların şirkete ne faydası olacak? | Open Subtitles | القفز الحر رائعا للغاية ولكن كيف سيفيد ذلك الشركة |
Oldukça iyi bir kitap ama eninde sonunda diğerleri gibi bu da sadece kitap. | Open Subtitles | إنه كتاب جيد للغاية , ولكن في نهاية الأمر , حتى هذا الكتاب هو مجرد كتاب |
Evet, Çok güzel ama içinde rahat edebileceğini düşünmüyorum. | Open Subtitles | نعم ، إنه جميلٌ للغاية ولكن لا اعتقد أنك ستشعرين بالراحة به |
Bu başımıza gelen en kötü şey biliyorum ama bir telefon bulup hemen polisi aramak zorundayız. | Open Subtitles | أنا أعلم أن هذا أمر محزن للغاية ولكن يجب علينا أن نجد الهاتف يجب أن نتصل بالشرطة |
Kendimizi belli etmemek için maksimum derecede dikkat ediyorduk ama gittiğiniz yerde büyük, siyah çantalı, batılı adamlar yoksa ve siz de büyük, siyah, çantalı, batılı adamlarsanız dikkat çekiyorsunuz. | Open Subtitles | كنّا نحاول بالطبع أن نكون متحفّظين للغاية ولكن لا شيء متحفِّظ بوجود غربيين في مكان لا يوجد به غربيون بحقائب سوداء كبيرة |
Bu Çok hoş ama çıktığım çocuğun yanına dönmeliyim. | Open Subtitles | هذا لطيفٌ للغاية ولكن عليّ العودة لرفيقي |
Bu Çok hoş ama sanırım flörtümün yanına dönmeliyim. | Open Subtitles | هذا لطيفٌ للغاية ولكن عليّ العودة لرفيقي |
Zor olduğunu biliyorum ama bunu ancak sen yapabilirsin. | Open Subtitles | أعرف أن ذلك صعب للغاية ولكن أنت الوحيد القادر على ذلك. |
Fakat origaminin yasalarına uyarsak, bu şablonları, kendisi de Çok çok basit olan başka bir şablonun içersine koyabiliriz fakat hepsini bir araya getirince, biraz farklı birşey elde ederiz. | TED | ولكن إذا اتبعنا قوانين الأوريغامي يمكننا تحويل هذه النماذج إلى أشكال مطوية يمكن أن يكون بحد ذاته شيء بسيط للغاية ولكن عندما نجمعها مع بعضها البعض، نحصل على شيء مختلف |
Bu Çok önemli, kalp kırıklığının neden bu kadar yıkıcı olduğunu açıklamasının yanı sıra, nasıl iyileşeceğimizi de açıklıyor. | TED | وهذا أمرٌ مهمٌ جدًا، ليس فقط لأنه يفسرُ لِمَ يمكن أن يكون تحطم القلب مدمرًا للغاية ولكن لأنه يخبرنا عن كيفية التعافي. |