ويكيبيديا

    "للغداء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yemeğe
        
    • öğle yemeğine
        
    • yemek
        
    • öğle yemeği
        
    • Öğle yemeği için
        
    • Öğle yemeğinde
        
    • Yemekte
        
    • öğlen
        
    • akşam yemeğine
        
    • Öğlen yemeği için
        
    • Akşam yemeği için
        
    Bizi yemeğe davet edip, taktiklerini teslim edeceklerini mi sanıyorsun? Open Subtitles هل تظن أنهم سيدعوننا للغداء و يناولونا كتاب خطط لعبهم؟
    Ve ben de çok sinirliydim, sen yemeğe gittikten sonra yırttım onu. Open Subtitles و كنت غاضب جدا و حين خرجتِ للغداء كان علي أن أمزقه
    Evet, saat 1'de bir sosyal yardımcı Kevin'i öğle yemeğine götürmüş. Open Subtitles نعم، موظف خدمات إجتماعية خرج مع كيفين للغداء في 1: 00.
    - yemek için teşekkürler Hal. - Benim için zevkti Rosie. Open Subtitles ــ شكرا للغداء يا هال ــ من دواعي سروري يا روزي
    Bütün bunlardan önce öğle yemeği için bile param olmazdı benim. Open Subtitles لقد كنت قبل هذا لا احصل على مال للغداء الا بصعوبة
    yemeğe çıkmayı düşünüyoruz da bize katılmak ister misin, fotoğrafçı? Open Subtitles كنّا نفكر في الذهاب للغداء أيها المصور هل تريد المجيء؟
    Direkt yemeğe mi gidiyoruz yoksa pezevengini arayıp giriş yapmamız mı gerekiyor? Open Subtitles اذا هل يمكننا الذهاب مباشره للغداء أو تودين التحقق مع قوادك أولا؟
    Dışarıya çıkıyorum, ama yemeğe yetişirim. yemek için iki kişilik yer hazırla. Open Subtitles سأغادر , ولكنني سأعود للغداء , سيكون على الغداء شخصان
    Bir dakika sonra eve yemeğe gideceğim zaten.Onu da götürürüm. Open Subtitles انا سوف اعود للمنزل فى خلال دقائق للغداء,وسأكون سعيدا بأخذها اليك هناك
    yemeğe misafirleri vardı, sonra herkes gitti. Open Subtitles لقد دعوا الضيوف للغداء لكنهم جميعا رحلوا
    yemeğe çıktığını görene kadar bahçede bekledim. Open Subtitles إنتظرت فى الفناء حتى شاهدتها تذهب للغداء
    Hatta dinlenme odasındaki adamlardan biri öğle yemeğine davet etti. Open Subtitles أحد الأشخاص في غرفة الإستراحة طلب مني الذهاب للغداء معه
    Golf ve tenis oynarsınız, insanlarla buluşursunuz, öğle yemeğine gidersiniz, sinemaya geç kalırsınız. TED تذهب للعب الغولف و التنس و تقابل الناس، و كذلك للغداء و تخرج متأخرا لمشاهدة الأفلام
    Onu yarın için öğle yemeğine ya da bir şeyler içmeye davet et. Open Subtitles إسألها إذا بأمكانك دعوتها للغداء أو لشراب غداً
    Pazar günü ne yapıyorsun bilmiyorum ama yemek için babamların evine gideceğim. Open Subtitles لا اعلم ما تفعليه في يوم الاحد لكني اتجه لمنزل ابي للغداء
    - o öğle yemeği için. - Anlıyorum genelde öyleymiş. Open Subtitles . هذا طعام للغداء ، أنا أفهم أنه عادة كذلك
    Merak ediyordum da, yarınki öğle yemeği aramı birkaç saat uzatabilir miyim? Open Subtitles كنت أتساءل إذا كان بإمكاني أخذ ساعتين إضافيتين من استراحتي للغداء غداً.
    - Öğle yemeğinde yeriz. - Sağ ol ama böyle iyiyim. Open Subtitles ـ سنحظى به كطعاماً للغداء ـ شكراً لك ، لكني بخير
    Konuşmak için Yemekte buluşabileceğimize karar verdik. Biliyor musun? Open Subtitles نحن اتفقنا على التقابل للغداء لكي نتحدث اتعلمين ماذا؟
    Bak, öğlen yemeği için buluştuğumuzda ona soracağım çok soru var. Open Subtitles اسمع ، لدي العديد من الأسئلة لوالدي عندما يأتي هنا للغداء
    Aslında, tam da yaklaşık akşam yemeğine eve geldiğin sırada. Open Subtitles في واقع الأمر تقريباً في وقت مجيئك للغداء
    Hayır, öğle ya da Akşam yemeği için uygun değilim. Open Subtitles لا , انا لا يوجد لدى وقت للغداء او العشاء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد