ويكيبيديا

    "للقوة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • güç
        
    • gücün
        
    • güce
        
    • güçlü
        
    • gücü
        
    • kuvvet
        
    • gücünü
        
    • gücüne
        
    • Kuvvetlerine
        
    Ama daha önemlisi, Afrika kökenli bütün öğrencilerin birliği, Afrika'ya güç, onur ve bağlılık sağlayan sürekli bir kaynak. TED و لكن الأهم من ذلك , الهيكل الطلابي الإقريقي بأجمعه هو مصدر متواصل للقوة , الفخر و الإلتزام بإفريقيا
    Karanlık tarafı seçtin, öfkeni ve güç arzunu beslemesine izin verdin. Open Subtitles لقد اخترت الجانب المظلم و سمحت لان تغذي غضبك ورغبتك للقوة
    Bilgi ve zeka güçtür. Bu güç ne kadar uzağa dağılırsa o derece merkezden uzaklaşır ve yayılır- ki buna dünyanın her yerinde tanıklık ediyoruz. TED المعرفة والذكاء قوة، و بما أنها أصبحت موزعة أكثر، هناك توزيع مصاحب و لامركزية و انقسام للقوة الموجودة في العالم اليوم.
    Dünyanın en büyük beyinlerinin yönettiği, gücün dört temel taşı. Open Subtitles الأربعة من أحجار الزاوية للقوة يرأسها أعظم عقول فى العالم
    suyun birikmesine neden oldular çünkü elektrik ve hidroelektrik güce ihtiyaçları vardı. TED و قامو بتجميع المياه لاحتياجهم للقوة الكهربية الهيدروكهربية.
    Birbirlerine hakaret edip taşlar fırlatıyorlar, adeta güç gösterisi yapıyorlardı. TED تبادل الاثنان الشتائم وألقيا الحجارة على بعضهما البعض في استعراضِِ دراماتيكيِِِ للقوة.
    Bunlarla ilgili ilginç olan şey ise yeni gücün değerlerinin ve bu yeni güç modellerinin organizasyonlar için ne ifade ettiği konusudur. TED لذلك ما يهم في هذه القيم للقوة الحديثة ونماذج القوة الحديثة هو ما يعنيان للمنظمات.
    Über inanılmaz, ölçeklendirilme yeteneği yüksek bir yeni güç modeli TED أوبر نموذج للقوة الحديثة، مدهش ذو تدرجية عالية.
    Ancak bizim hikayelerimizde, bu sert güç ve esneklik karşıtlığından çok daha fazlası var. TED على أي حال، فإن قصصنا أكثر بكثير من هذا الإنقسام الجامد للقوة والمرونة.
    Polis aşırı güç kullanımı üzerinden zaman ve siyah canları çalmayı durdurabilir. TED بإمكان الشرطة أن توقف سرقة الوقت وسرقة حياة السود الّذان ينتجان عن الإستعمال المفرط للقوة.
    Hiçbir şey kımıldamayınca güç alanının üst kısmındaki iki büyük bavulu atmaya karar verdim. TED عندما لم تتحرك، استغليت وجود الحقيبتين الكبيرتين الموضوعتين في أعلى مجال للقوة ودفعتهما.
    Ama kısa bir süre için Flavian İmparatorları savaş ve su akışlarını görkemli bir güç gösterisinde kontrol ettiler. TED ولكن لزمنٍ مختصر، سيطر أباطرة فلافيان على أمواج الحرب والماء من خلال عرضٍ رائع للقوة.
    Diyelim ki bu faktörler, polislerin birçok siyahi insana güç kullanacağını öngördü. TED فلنقل مثلًا أن تلك العوامل تتنبأ بتطبيق الشرطة للقوة على عدد معين من السود.
    2015'te Minneapolis polis departmanları yerel topluluklarının çok sık güç kullandığından endişe duyduğunu bildirdi. TED في عام 2015، صرح لنا قسم شرطة منيابولس بأن ساكنة المنطقة أعربت عن قلقها حيال استعمالهم للقوة بشكل متكرر.
    Bu yüzden vatandaşlık bilgisini gücün öğrenimi olarak yeni bir şekilde ele almamız hayati bir önem taşımaktadır. TED لذلك فإنه من المهم جدا في زمننا الآن أن نعيد تصور التربية المدنية على أساس أنها تعليم للقوة.
    Çift evlerine uçtular. Onları kurtaran gizemli güce minnettardılar ve kısa bir süre sonra Bai Su Zhen, oğulları Xu Shi Lin'i dünyaya getirdi. TED عاد الزوجان إلى المنزل، ممتنين للقوة العجيبة التي أنقذتهما. وبعد ذلك بقليل، ولدت ياي سو زين ابنهما زو شي لين.
    Ve asla korkutucu güce sunmayacaklar onu. Open Subtitles سيتم قراءة الأشعار، لا التراتيل و أبداً لن نذعن للقوة المرعبة
    güçlü bir takıma ihtiyacınız yok. Takım ruhuna ihtiyacınız var. Open Subtitles نحن لا نحتاج للقوة لتكوين فريق وانما نحتاج لروح الفريق
    Baskı gücü olarak hukuk hepimizi koruması açısından çok önemli. TED إن القانون كنقطة للقوة مهم في حمايتنا جميعاً.
    Özel kuvvet Eğitim Programı'na hoş geldiniz. Open Subtitles مرحباً بكم في برنامج الإنتقاء للقوة البحريّة الخاصة, لفريق الإستطلاع المُشترك.
    Ancak iletişimin, dönüştürücü ve bağlayıcı gücünü kendimiz oluşturduğumuz zaman, önyargının ve ötekileştirmenin üstesinden gelebiliriz. TED فهذا في الحقيقة ليس إلا تعريض أنفسنا للقوة الانتقالية لهذه التجربة التي من خلالها يمكن التغلب على التحيز والإقصاء.
    aslen ,teknoloji ilerledikçe insan gücüne olan ihtiyaç giderek azalmaya devam edecek. Open Subtitles حتىالتشغيلالآليالكامللمصانعالسيارات، والحقيقة هي، كلما نمت النكنولوجيا تضاءلت بإستمرار الحاجة للقوة العاملةِ البشرية.
    Pilotlar bilindik yerçekimi Kuvvetlerine karşı bağışık durumdalar. Tamamen anlayamadığımız... Open Subtitles الطيارون محصنون للقوة الاعتيادية نحن لا نفهم بالكامل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد