ويكيبيديا

    "للقيام بما" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şeyi yapmaya
        
    • şeyi yapmak
        
    • yapmak için
        
    • yapacak kadar
        
    Yani araştırma yok, yenilik yok uğruna tıbba girdiğimiz şeyi yapmaya fırsatımız yok. Open Subtitles إذا لا أبحاث، أو إبداع، ولا فرصة للقيام بما دخلنا الطب للقيام به.
    Eğer bu kitap tutmazsa, sen bunu kafana takmaya bir son vereceksin ve en iyi yaptığın şeyi yapmaya geri döneceksin. Open Subtitles إن لم ينجح هذا الكتاب ستتوقف عن ا و تعود للقيام بما تجيده
    Ben gerçekten o şeyi yapmaya hazırdım-- istediğin şeyi-- Open Subtitles أنا حقًا كنت مستعدة للقيام بما تريده.
    Aksi takdirde,ilk etapta yapmamız gereken şeyi yapmak zorunda kalacağız. Open Subtitles عدا ذلك، سنضطر للقيام بما كان علينا فعله بالمقام الأول
    Atalarının 100 milyon yıldır yaptığı şeyi yapmak için burada. Open Subtitles انها هنا للقيام بما فعله اجدادها لاكثر من مئة مليون سنه
    Bazen, doğru olanı yapmak için, bir çift güzel ayakkabıyı mahvetmen gerekir. Open Subtitles حسنا,أحيانا يجب أن تفسد زوج جيد من الأحذيه للقيام بما هو صواب
    Kimsenin yapmadığını yapmak için, isteğimizi ve cesaretimizi toplamalıyız. TED علينا السعي للحصول على الإرادة والشجاعة للقيام بما لم يقم به أحد من قبلنا.
    Önemli olan, zirveye çıkmamızı sağlamak için birinin gerekeni yapacak kadar cesur olması. Open Subtitles إنه بشأن تواجد أحد ما هنا لديه الجرئة للقيام بما عليه ليضعنا في القمة.
    Keşke gerekeni yapacak kadar cesur olsaydım. Open Subtitles إذا فقط كان لدي الشجاعة للقيام بما ينبغي القيام به
    Sen de yaptığın şeyi yapmaya mecbur değildin. Open Subtitles -لم تكوني مضطرّةً للقيام بما قمتِ به أيضاً
    Doğru şeyi yapmaya hazırlanmalıyım. Open Subtitles علي الاستعداد للقيام بما في مصلحته
    Gereği olabilecek şeyi yapmaya kendini bileyle. Open Subtitles شدي من أزرك للقيام بما قد يسنلزم فعله
    Sevdiğin şeyi yapmaya devam etmelisin. Open Subtitles ‫يجب أن تسعي دائما للقيام بما تحبينه
    Kesinlikle daha fazlasını kullanabiliriz-- hayır, umutsuzca daha fazlasına ihtiyaç var-- merhametli karşı koyanlar ve doğru şeyi yapmaya çabalayacak kamu odaklı bilim adamları ve mühendisler ve yönetmek kolay olmayacak. TED سيفيدنا كثيرًا وجود أكثر-- أو بالأحرى، نحن نحتاج إلى وجود أشخاص متعاطفين يخدمون هذه القضايا، وبحاجة إلى علماء ومهندسين يركزون على الصالح العام ويسعون للقيام بما هو صحيح، وليسوا أشخاصًا يسهل إدارتهم.
    Fakat gerçekten yapmak istediğim bir şey varsa ve progeria sokak çetesi ya da hakem gibi araya giriyorsa, biz daima o şeyi yapmak için bir yol buluyoruz. Bu tam olarak progerianın hayatımın kontrolünde olmadığını gösterir. TED ولكن عندما يكون هناك شيء أريد حقا ان افعله ويعترض مرض الشيخوخة المبكرة الطريق, مثل فريق الاستعراضات أو فريق التحكيم ، دائما نجد وسيلة للقيام بما نحب، وهذا يبرهن لكم بأن مرض الشيخوخة المبكرة لا يسيطر على حياتي
    Bundan daha iyisi yapmak için çalışıyoruz. TED ونحنُ في طريقنا للقيام بما هو أفضل من ذلك.
    O bizi buraya bir amaçla gönderdi onun işini yapmak için. Open Subtitles . . هو من أرشدنا إلى هنا للقيام بما يريده
    Çoğu bunu yapacak kadar erkek değil. Open Subtitles ...لأن معظم الرجال لا يتمتعون برجولة كافيه للقيام بما فعلته.
    İçimde yapılması gerekeni yapacak kadar May var. Open Subtitles هناك ما تبقي من (ماي) بداخلي للقيام بما يجب علي القيام به

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد