ويكيبيديا

    "للكذب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yalan söylemek
        
    • yalan söylemeye
        
    • yalan söylemene
        
    • yalan söylemen
        
    • yalan söylemenin
        
    • yalan söyledi
        
    • yalanı
        
    • yalan söylediğim
        
    • yalan söyleyecek
        
    • yalan söylediğin
        
    • yalana
        
    • yalanlar
        
    • yalan söyleme
        
    • yalan söylesin
        
    • yalan söylemem
        
    sürekli yanımda olman ve sürekli yalan söylemek zorunda kalmak çekilmez olmuştu. Open Subtitles لقد أصبح اﻷمر لا يطاق، أن أضطر للكذب وأنتي بجانبي طول الوقت
    Evli olmak konusunda yalan söylemek istemiyorum. - Ben de. Open Subtitles لا، لا، أنا لا أريد أن يكون للكذب عنا زواجه.
    Bak sana yalan söylemek istemezdim. Fakat daha sonra anlayacaksın. Open Subtitles إسمعي، أتمنى أنّني لم أضطر للكذب عليكِ، لكنّكِ ستتفهمين لاحقاً.
    Beni polise yalan söylemeye zorladın ve ilk endişen ilaç bağlantısını güvene almak. Open Subtitles إليك طريقة أخرى لتوضيح الأمر بعدما جعلتني أضطر للكذب على الشرطة أول شئ تفكر به هو تأمين حصولك على المخدرات
    Ben kimseyi öldürmedim. Benim için yalan söylemene gerek yok. Open Subtitles لم أقتل أحداً، لستَ مُضطرّاً للكذب من أجلي.
    Pazartesiler salılardan farklıdır. Çok fazla yalan söylemen gerekmez. Open Subtitles أيام الإثنين دائماً ما تختلف عن أيام الثلاثاء فلست مضطراً للكذب كثيراً
    Her şey hakkında yalan söylemek zorundaysan terapi işe yaramaz. Open Subtitles العلاج النفسي لا ينجح عندما تضطرّ للكذب حول كلّ شيء.
    Babama dün gece tüm bu olay hakkında yalan söylemek zorunda kaldım. Open Subtitles انظري، لقد اضطررت للكذب على أبي الليلة الماضية حول كل هذا، حسنٌ؟
    Baba, Bundy felsefesinin yalan söylemek olduğunu söylemiştin. Open Subtitles يا أبي، كنت أعتقد أنك قلت كانت فلسفة بندي للكذب.
    Herhalde aile üyelerinin birbirine yalan söylemek için emir almadığı bir ailedir. Open Subtitles اعتقد بأنها الذى بها أفراد العائله ليسوا مضطرين للكذب على بعضهم
    Seni ele vermeyeceğim baba ama yalan söylemek zorunda bırakıyorsun beni. Open Subtitles لن أبلغ عنك يا أبي لكنك وضعتني في موضع حيث أنا مضطر للكذب
    Dr. Gramn, bizler federal ajanız. Bize de yalan söylemek istemezsiniz? Open Subtitles دكتور غرام نحن عملاء فيدراليون لا داعي للكذب
    Belki de, tüm sakladığın o sırlar değer verdiğin insanlara bazen yalan söylemek zorunda bırakıyordur seni. Open Subtitles ربّما جميع من يخفون الأسرار يضطرون للكذب على الاشخاص الذين يهتمّون لامرهم
    Ayrıca bana sorduğun böcek sorusu senin afacan, ruh halinin yıkıcı ve espriler için yalan söylemeye meyilli olduğunu gösteriyor. Open Subtitles و سؤال الحشرات ايضا اخبرني بانك مزعج و مخرب للروح و مستعد للكذب من اجل روح الدعابه
    Seni böyle bir yalan söylemeye iten neydi, hayal bile edemiyorum. Open Subtitles لا يمكنني تخيل حتى ما الذي قد يدفعكِ للكذب هكذا
    Ve benim yanımdayken hiçbir konuda yalan söylemene gerek yok. Open Subtitles وعندما تكونين برفقتي، لست مضطرة للكذب بأي شأن.
    Artık bir önemi yok. yalan söylemen gerekmiyor. Open Subtitles لم يعد الأمر مهماً بكل الأحوال لا داع للكذب بعد الآن
    Tabi ki, bazıları da vardır ki, geçmişi yeniden yazmak onlar için yalan söylemenin bir başka yoludur... Open Subtitles بالطبع البعض يشعر بأن إعادة صياغة الماضي, طريقة أخرى للكذب
    Bana yalan söyledi George, ve bu 1 numaralı kuraldı: Open Subtitles هي كذبت علي ياجورج وذلك كان القانون الاول : لا للكذب
    New York'a geri döndüğümde, artık yalanı bırakmam gerektiğini farkettim. Open Subtitles ولكن عندما عدت إلى نيويورك، شيئا ما كان مختلفا. لسبب ما، شعرت وكأني ليس لدي سبب للكذب بعد الآن.
    Efendim, kızgınsınız biliyorum ama tekrar söylemek istedim, size yalan söylediğim için üzgünüm. Open Subtitles سيّدي، أعلم أنّك غاضب، وأريد أن أقول ثانية أنّي آسفة للكذب عليك.
    Bunu yapacak kadar soğukkanlıysa yalan söyleyecek kadar da soğukkanlıdır demiştin ama bu kadın unvanını, şirketini her şeyini kaybedecek. Open Subtitles لقد قلتِ إن كانت متحجرة القلب لفعلها ستكون متحجرة للكذب بشأن ذلك لكن هذه الإمرآه على وشك خسارة منصبها وشركتها
    Okul yönetimi, uyuşturucular hakkında yalan söylediğin için ...dönemin sonuna kadar akşam cezalarına kalacağını söyledi. Open Subtitles وإقترحت ألمدرسه بأنه سيتم حجزكي ألى نهاية ألفصل للكذب حول المخدّرات.
    Ama yalana yatacaksan sevdiğinin kollarında yat. Open Subtitles لكن ان اضطررتِ للكذب إكذبي بين أذرع الذي تحبينه
    Çünkü, bizlerin moralini bozmak, zayıflıklarımız hakkında yalanlar uydurmak, hastalıklarla ilgili hikayeler yaymak derdindesin! Open Subtitles ,منذ كنت تسعى إلى إحباط للكذب حول نقاط الضعف لدينا وإختلاق حكايات عن المرض
    -Sana inanmıyorum, hayatım. Ama en azından yalan söyleme zahmetine katlanıyorsun. Open Subtitles حسنا ، أنا لا أصدق يا عزيزي لكن على الأقل أنت تهتم بما فيه الكفايه للكذب
    Ayrıca, neden yalan söylesin ki? Open Subtitles الى جانب , ما السبب الذي يدفعه للكذب ؟
    Narkotik toplantısında yalan söylemem gerekecek. Yine. Open Subtitles سأضطر للكذب ثانية على جماعة المدمنين المجهولين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد