Durum acil derken abartmıyorum, kokain hemen lazım. Bu işi düzeltmeliyim. | Open Subtitles | وحينما أقول أنني بموقف سيء، فأنا لا أبالغ، أحتاج للكوكايين الآن. |
- Sen hiç beni kokain kullandığımı inkar ederken duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعتني من قبل انكر استخدامي للكوكايين ؟ |
Hayır, elbette değil. kokain kullandığımı hiç inkar etmezdim. Çok severdim. | Open Subtitles | بالطبع لا ,لن انكر استخدامي للكوكايين ابدا |
Pattaya'da bir barda iş bulur, parası bitmiştir ve kokain ya da daha beterini almak için paraya ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | حصل على عمل في حانة في بتايا نفذ ماله، وإحتاج مال للكوكايين أو ربما أسوأ |
Kokaine hangi gözle baktığına bağlı. | Open Subtitles | ذلكَ يعتمدُ حولَ نظرتِكَ للكوكايين |
Yapışkan maddeyi test ettim ve altın saatin sızıntısını içeren kokain izleri buldum. | Open Subtitles | لقد فحصتُ المادّة اللزجة، ووجدتُ آثار للكوكايين تتفق مع التسرب من ساعة اليد الذهبيّة |
Sayın yargıç, polis yolda bir çocuğu çevirmiş ve içinde kokain artıkları bulunan bir paket bulmuş. | Open Subtitles | صاحب السعادة، لقد أوقفت الشرطة أحد الأطفال وعثرت على حقيبة بها آثار للكوكايين |
Burnu çok kanamış ama septumdaki hasara bakarak sebebi uzun süreli kokain ya da metamfetamin kullanımı diyebilirim. | Open Subtitles | لقد نزف بشدة من أنفه لكن مع الضرر الحاصل للحاجز الأنفي تخميني انه بسبب الادمان الطويل للكوكايين او الميثامفيتامين |
Ceketinde kokain izlerine ve insana ait olmayan kıllara rastladım. | Open Subtitles | حسناً , لقد عثرتُ على آثار للكوكايين و شعرة لا تنتمي للبشر على سترته |
Saçınız cesedin üzerinde bulundu ve kokain testinde pozitif çıktı. | Open Subtitles | شعرك وجد على الجثة، وكانت النتيجة ايجابية للكوكايين. |
Adım Rick, Hristiyanım ve kokain bağımlılığıyla mücadele ediyorum. | Open Subtitles | اسمي ريك ، و أنا ااه ، أنا مسيحي وأنا أكافح ضد إدماني للكوكايين |
Abby Young'ın tören sonrası kokain için test sonuçları pozitifti doğru mu? | Open Subtitles | آبي يونق أختبارها كان موجب للكوكايين بعد ليلة تسليم الجوائز صحيح؟ |
En iyi doktorun salak bir kokain canavarı çıktı. | Open Subtitles | افضل طبيب لديك تبين كونهُ مدمن لعين للكوكايين |
Maktulün burun boşluğunda, kokain izine rastladım. | Open Subtitles | وجدتُ آثاراً للكوكايين في التجويف الأنفي للضحية. |
Elçi, Manuel Noriega kaçakçılara güvenli liman sağlayacak ve büyük ihtimalle kokain ticaretleri için sevk yeri verecektir. | Open Subtitles | سعاده السفيره ان القول بان مانويل نوريجا يوفر ملاذ امن لتجار المخدرات واحتمال ايضاً مرفأ تصدير للكوكايين |
Kolombiya hükümeti onların dünyadaki en büyük kokain imparatorluğundaki yerlerini görmezden gelmeyi düşünüyordu. | Open Subtitles | الحكومة الكولومبية كانت على إستعداد للتغاضي عن دورهم في أكبر إمبراطورية للكوكايين على وجه الأرض |
Sebebi muhtemelen her koşulda kullandığı kokain ve diğer maddeler. | Open Subtitles | من المُحتمل أن سبب ذلك هو تعاطيه المُفرط للكوكايين في جميع أشكاله وغيرها من المواد |
Ama gerçek şu ki kocamın ciddi bir kokain sorunu vardı. | Open Subtitles | لكن الحقيقةَ... زوجي كانَ مدمناً للكوكايين |
Bazen stresli ya da endişeli olduğum anlarda kendimi rahatlatmak için Kokaine verilen farklı isimleri tekrar etmenin faydası oluyor. | Open Subtitles | أحيانا من أجل أن أخفف وطأة القلق او التوتر لدي، ألق تعويذة ما أرى أنه من المريح ترديد كافة الأصناف التي أعرفها للكوكايين |
Kokaine gerçekten neler olduğunu. | Open Subtitles | مثل ما حدث فعلاً للكوكايين |
Obregon kardeşlerin kokainin ABD'deki başlıca dağıtımcısı olmak istiyorum... ve kocama karşı esas tanık olan Eduardo Ruiz'in ölmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون الموزع الخاص للكوكايين لإخوة أوبريجون في الولايات المتحدة وأريد الشاهد الرئيسي ضد زوجي، إدواردو رويز ، أن يقتل |