Shelley, yazının sunumunu yapmak için New York'taki konferansa gidemeyecek. | Open Subtitles | للمؤتمر في جامعة نيويورك لتقديم ورقتكم أريدك أن تغطي عنها |
Mükemmel oldu. konferansa gidelim mi? | Open Subtitles | لقد كان ذلك رائعاً هل أنت جاهز للمؤتمر الصحفيّ؟ |
Konferans için buradan gittiğim zaman senin güvende olmanı istiyorum. | Open Subtitles | سأكون في المكان الجديد للمؤتمر . أريدك أن تشعري بالأمان |
Basın toplantısına katılmak istiyorsanız on dakika sonra gitmek zorundayız. | Open Subtitles | ينبغي عليك المغادرة بعد عشرة دقائق إذا كنت تريد المضي على مواعيد جدولك الزمني للمؤتمر الصحفي الدولي يا سيدي |
Normalde Washington Havaalanına çok fazla rahip gitmez ama bugün konferansın son günü. | Open Subtitles | عاده مطار واشنطن لم يكن ليستقبل العديد من الكهنه المسافرين ولكن اليوم كان اليوم الاخير للمؤتمر |
Ben de basın toplantısı için hazırladığım notların üzerinden geçiyordum. | Open Subtitles | فقط ذِهاب فقط علي اخذ الملاحظات للمؤتمر الصحفي. |
Planımız onu konferansa gitmek için uçaktan ayrıldığı sırada ele geçirmek. | Open Subtitles | الخُطّة هي أن نجلبه في طريقه من للطائرة للمؤتمر. |
Hadi. Bunu için zamanımız yok! Daha konferansa gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً انتي لم تحصلي على وقت لذالك يجب ان اذهب للمؤتمر. |
Bazılarının burada konferansa geldiklerini görüyorum. | TED | وأرى بعضهم إستطاعوا الحضور للمؤتمر. |
Affedersiniz. konferansa sizin de katılmanızı rica ettiler. | Open Subtitles | عفوا، يطلبون منك الإنظمام للمؤتمر |
İyi haberlerimiz var, Penny. Baban konferansa gelmiş. - Ne? | Open Subtitles | اخبار جيدة يا بيني اباك سيحضر للمؤتمر |
ZOYA ZARUBİNA, SOVYET İSTİHBARATI konferansa hazırlanmalarına yardım etmem için Tahran'a çağrıldım. | Open Subtitles | تم استدعائي الى طهران" لمساعدتهم على الإعداد للمؤتمر |
Seninle o Konferans odasına gideceğim ve orada senin gibi davranan birisi yoksa oteli terk edeceksin ve yüzünü bir daha görmeyeceğim. | Open Subtitles | لو ذهبتُ معكِ للمؤتمر ولم يوجد شخص يدعي شخصيتك ستغادرين الفندق ولن أرى وجهك مرةً أخرى, إتفقنا؟ |
Konferans çağrımın vakti geldi, izninizle. | Open Subtitles | حان الوقت للمؤتمر الفديوي, أعذروني يجب أن أذهب |
Daha sonra olan Konferans görüşmesi için araştırma raporlarını getirmiştim. | Open Subtitles | انا هنا لأني أحضرتُ لكِ تقارير البحث للمؤتمر الفديوي التي ستقومين به في وقت لاحق |
Laugesen o mektuba güveniyor. Ben Başbakanın basın toplantısına gidiyorum. | Open Subtitles | لاغسن يعول على رسالة الوداع تلك انا ذاهبة للمؤتمر الصحفي لرئيسة الوزراء |
Merhaba millet. Başbakan bugünkü basın toplantısına gelemeyecek. | Open Subtitles | مرحبا، رئيسة الوزراء لن تحضر للمؤتمر الصحفي |
konferansın son yemeğini hazırlıyoruz. | Open Subtitles | نحن نجهز للعشاء الأخير للمؤتمر |
Senin kamera önünde olamayacak olman hoş değil ama basın toplantısı için buralarda ol. | Open Subtitles | مؤسف أنك لا تظهر أمام الكاميرا لكن أبقى للمؤتمر الصحفي |
Güvenlik konferansı için siz ikiniz öncü takımsınız. | Open Subtitles | أنتما الاثنين الفريق الأمني المتقدم للمؤتمر |
konferansta imza atmak üzere hazır bulunan ülkelerin delegasyonunu toplayın. | Open Subtitles | اجمع الممثلين لكل بلاد موقعة حاضرة للمؤتمر |
Sizin polis olduğunuzu biliyorum, ama sadece Kongre için geldiniz sanıyordum. | Open Subtitles | أعرف أنكما من الشرطة لكني ظننت أنكما هنا للمؤتمر فحسب |
Konferanstan birçok kişi mail atıp, sutyenli kadın çıldırdığında orada olup olmadığımı sordu. | Open Subtitles | .. الكثير من الحاضرين للمؤتمر راسلوني يسألون هل كنت هنالك عندما جُنت المرأة بحمالة الصدر |