Ve pazarımızdan elde ettiğimiz parayla dünyadaki evsizler ve ihtiyacı olanlar için hediyeler satın almaya başladık. | TED | و أخذنا النقود التي صنعنا من متجرنا الزراعي، وبدأنا بشراء هدايا للمتشردين و للمحتاجين في العالم. |
Bir çocuk yuvası ve evsizler için mutfak kurdu. | Open Subtitles | تأسيس منشآت مثل للرعاية النهارية ومطبخ طعام للمتشردين.. |
Fantazimde kollarımda taşıdığım evsizler için yemek hazırlıyor sonra elbisemi açıyor beni sokağın ortasına yatırıp içime giriyor. | Open Subtitles | أتخيل أنه يلقي بالطعام الذي في يدي للمتشردين يشق ثوبي، يرقدني على الأرض بالشارع و ينكحني |
Uluslararası Af Örgütü için çalışıyor olacak ve tüm parasını evsizlere bağışlayacak. | Open Subtitles | لا، فهو سيعمل لصالح ...العفو العام العالمي وهو سيعطي كل ماله للمتشردين |
Ordu özel kuvvetlerdenmiş ama sonrasında şehir merkezinde evsizlere bedava sağlık hizmeti vermek için bir klinik açmaya karar veriyor. | Open Subtitles | كانت ضمن القوات الخاصة العسكرية، ثم قررت افتتاح عيادة وسط المدينة لتقديم الرعاية الصحية مجانًا للمتشردين. |
Oraya gidip psikozlu evsiz barksızlar hakkındaki programın gerekliliğini kanıtlamam grekiyor. | Open Subtitles | عليّ الذهاب هناك و شرح برنامجي للمتشردين المختلين عقلياً؟ |
Bu şekilde evsizler birbirlerine bilgi verirler. | Open Subtitles | إنها تقول للمتشردين الآخرين إذا كان المكان ودوداً أو لا |
evsizler yurduna gönüllü olarak sandviç hazırlıyorum da. | Open Subtitles | الجبن؟ هذا أنا أقوم بعمل تطوعي بصنع شطائر للمتشردين |
4. Cadde'deki evsizler sığınma evinde çalışıyormuş. | Open Subtitles | لقد كان يعمل في ملجأ للمتشردين في الشارع الرابع. |
Ayrıca... - Çok teşekkürler. - evsizler projenin... | Open Subtitles | هل أنت تتبرع بـ الدم في منتصف حملتك للمتشردين |
Geçen hafta evsizler barınağında patates soyup eve gelmiş ve yardım etmenin ne kadar güzel olduğundan bahsetti durdu. | Open Subtitles | أعني، الأسبوع الماضي، عادت إلى البيت وقشرت البطاطس في ملجأ للمتشردين ولم تتوقف عن الكلام بشأن مدى روعة هذه التجربة |
Ben Lagos'ta Lekki bölgesinde yaşıyorum, benim bölgemde en az 50 tane gerçekten güzel kilise var ama yetişkin okuryazarlık merkezi yok, evsizler çadırı yok, okul ve hastaneler de gerçekten az sayıda. | TED | أعيشُ في منطقة لاكيا من لاغوس، وفي مجتمعي، هناك على الأقل 50 كنيسة جميلة حقًا، ولكن لا يوجد مركز لمحو الأمية للكبار، ولا مأوى للمتشردين وعدد قليل من المدارس والمستشفيات. |
Aslında o, bu gece, evsizlere mısır unlu sosis dağıtmaya çıktı. | Open Subtitles | في الحقيقة انه يقوم بتوزيع اعواد الذرة للمتشردين الليلة |
Gölge ve oksijen üreteceksin ve tuvalete gitmek isteyen evsizlere yer sağlayacaksın. | Open Subtitles | وستوفرين الظل والاكسجين ومكان للمتشردين يلذهبوا فيها للحمام |
Bu nedenle evsizlere özel buz pateni düzenliyoruz. | Open Subtitles | لذا ، نعطي للمتشردين أحذية تزلج |
"Bayat ekmek yediler ve sonra ekmeği evsizlere verdiler. | Open Subtitles | "إنهم يتناولون الخبز الناشف، وبعدها يعطون الخبز للمتشردين" |
evsizlere hindi götürdük çünkü cömertlik mevsimi ve onların yemek yemesi lazım. | Open Subtitles | نحن نقول بتوصيل لحم الديك للمتشردين... لأنه موسم العطاء و هم سوف يلتهمونه، هل تعرفون ما أقصد ؟ |
Şey, sahip olduğumuz şirkette, koyunların postlarını veya yünlerini alıyoruz ve evsiz insanların dikebilmesi için ipliğe çeviriyoruz. | Open Subtitles | ونحولها إلى خيوط للمتشردين ويحولونها إلى ملابس |
İronik çünkü ikimiz de evsiz barınağında çalıştık. | Open Subtitles | و هذا مضحك لأن مضحك لأن كلانا يعمل فى ملجأ للمتشردين حيث أقدم الطعام هناك |
Bir evsiz barınağında gönüllü olarak mı çalışacaksın evsiz gençlere akıl hocalığı mı yapacaksın yoksa başka tür kahramanca bir şey mi yapacaksın? | Open Subtitles | ستتطوع في ملجأ للمتشردين أو تنصح المتشردين الشباب او شيء آخر بطولي ؟ |
Oynamayı bırakalım ve attığınız karpuzları toplayarak evsizleri besleyelim. | Open Subtitles | لدي فكرة لنتوقف الأن ولنجمعكلهذاالطابوق... ولنبني منزل للمتشردين لكي تتمكن أمك من العثور على مكان للعيش فيه |
Hayır, hayır. Evsizlerin sığınağına benziyor. Bak. | Open Subtitles | لا, لا إنه يبدو مثل الملجأ للمتشردين اُنظر |