Konseye sapkın partilerinden bahsettim | Open Subtitles | لقد تحدثتُ للمجلس بخصوص تلك الأحزاب الشاذة |
Enine boyuna düşünüldüğünde ne yapacaklarsa yapmaları için Konseye haber vermenin en iyisi olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | ، نعم ، نعتقد أنه الأفضل ، و كل الأمور قد أخذة في عين الاعتبار ، للسماح للمجلس ، كما تعلم . لفعل ما ينوا القيام به |
Yeterince zaman geçirdi orada. ...Konsey için daha iyi insanlar var. | Open Subtitles | لقد حضيت بوقتها ، هناك أشخاص أفضل منها للمجلس |
kurul size akademik deneme süresi verme hakkına sahip. | Open Subtitles | للمجلس السلطة لوضعك تحت المراقبة للسلوك الأدبي |
Neden kurula geçen gece bana verdiğin bilgiyi vermiyorsun? | Open Subtitles | هلا وضحت للمجلس المعلومات التي أفدتني بها ليلة أمس |
Şartlı tahliye kurulu seni nasıl geri çevirebilir ki? | Open Subtitles | حسنا، كيف يمكن للمجلس أن يرفض إطلاق سراحك بعد كل هذا العمل التي قمت به؟ |
Birimiz gözetlerken diğerimiz meclise haberi ulaştırır. | Open Subtitles | على أحدنا أن يراقب والآخر عليه العودة بالخبر للمجلس |
Eğer bu görevi sana vermezlerse konseyin ortak bilgeliğinden endişelenmeye başlarım. | Open Subtitles | كنت لاقلق لو ان الحكمه الجماعية للمجلس لم يختاروك لهذه المهمه |
Benim gidip, Konseye katılmam gerekiyor. Adamın biri yüzünden sorumluluklarımı göz ardı edemem. O sıradan bir adam değil! | Open Subtitles | علي الذهاب للمجلس لا يسعني تجاهل واجباتي لأجل رجل |
Ne yazık ki bu şartlar altında sizi Konseye teslim etmekle yükümlüyüm. | Open Subtitles | للأسف في ظل الظروف هذه أنا ملزم بتسليمكم للمجلس. |
Kendimi dahil etmemi istiyorsun ki beni öldürdükten sonra Konseye karşı kendini aklayabilesin. | Open Subtitles | ترى، هل تريد مني أن أورط نفسي بحيث يمكنك تبرير نفسك للمجلس بعد قتلي |
Geçen pazartesinin Konsey toplantısından. | Open Subtitles | شريط مصوّر من ليلة الإثنين الماضي إجتماع للمجلس |
Dük, bu sabahki Konsey toplantısına sizin de katılmanızı istiyor. | Open Subtitles | دعا الدوق الى أجتماع مبكر للمجلس أرادك أن تحضر |
Konsey toplantısı olması gerektiğini anlamak zorundasınız. | Open Subtitles | بالتأكيد يمكنكم ان تروا انه يجب ان يعقد اجتماع للمجلس |
Gelecek haftaki kurul toplantısında bu konu görüşülmeyecek. | Open Subtitles | سيد والاس ستعفى عن إجتماع الأسبوع القادم للمجلس |
Bu emri bütün kurul üyelerinin oylamasına açacak mısınız? - Hayır. | Open Subtitles | هل ستطرحين هذا الأمر على تصويت للمجلس ال12 ؟ |
Ama kurula göre keman sınıfları bir öncelik oluşturmuyor! | Open Subtitles | لكن بالنسبة للمجلس , دروس الكمان ليست أولوية |
Sızdırma skandalıyla babamın ilgisini ana hatlarıyla anlatıp elimden geldiği kadarıyla olayların kapsamlı bir kronolojisini kurula sunacağım. | Open Subtitles | سوف أخرج تورط أبي في فضيحة التسريب واقدم للمجلس الوقت الزمني الشامل |
Sagittaron Geçici 12'ler kurulu için temsilcisini seçti. | Open Subtitles | المرشحين اختاروا ممثليهم للمجلس المؤقت للاثني عشر |
Ne olursa olsun, artık adını duyurdun ve meclise girmek gibi bir amacın varsa gideceğin yolda bunun çok büyük avantajları olacak. | Open Subtitles | مهما يحدث، لقد وضعت لنفسك بصمة وسوف تساعدك طوال مسيرتك متى ما أردت الترشح للمجلس التشريعي. |
konseyin, önceki sağ kollara yeterince hizmet edemediği görülüyor. | Open Subtitles | للمجلس سمعة سيئة في خدمة السواعد السابقين |
Val daha fazla Gölge Avcısı yaratmak için Merkez'den Ölümlü Kupa'yı istedi ama bu onları sinirlendirdi. | Open Subtitles | فال أراد للمجلس استخدام الكأس البشري لخلق المزيد من صائدو الظلال ولكن هذا فقط جعلهم غاضبين |
Arap Konseyi'nin alanına giriyor. | Open Subtitles | ان هذا ضمن السلطة القضائية للمجلس العربى |
Pekala, kasaba konseyine acil durum çağırısı yapar, onaylanmasını sağlarız. | Open Subtitles | حسناً، حسناً، لذا نحن سندعو إلى عقد جلسة طارئة للمجلس البلدي ونصدقه |
Yönetim kuruluna baskı yapmayı düşünüyor. Ben hallederim dedim. | Open Subtitles | أن تصل للمجلس بنفسها أخبرتها أنني سأتولّى هذا الأمر |
Şu anda kurulun, kriz zamanında geçici bir başkan atama konusunda yasal yetkisi var. | Open Subtitles | والآن للمجلس السُلطة القانونية لتعيين رئيس مؤقت بوقت الأزمات |
Sör Allan, 1830'da Yukarı Kanada Yasama Meclisi'ne seçildi. | Open Subtitles | للمجلس التشريعى الكندى الأعلى عام 1830 وكان المتحدث الرسمى له |
Büyük meclis için yakında Washington'dan insanlar gelecek. | Open Subtitles | رجال من واشنطن سوف يأتون للمجلس الكبير قريباً |
Bu yüzden yasama meclisine, devletin yılda tahmini 3 Milyon dolarını kurtaracak bir ölçü sunuyorum. | Open Subtitles | لهذا، سأقدم للمجلس التشريعي مشروعاً من شأنه أن يحفظ لهذه الولاية مايقارب الثلاثة ملايين دولار, كل عام. |