ويكيبيديا

    "للمحاكمة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • mahkemeye
        
    • duruşmaya
        
    • duruşma
        
    • dava
        
    • mahkeme
        
    • Davaya
        
    • Yargıya
        
    • yargılanmasını
        
    • davası
        
    • davanın
        
    • duruşmada
        
    • durusmaya
        
    • mahkemede
        
    • Yargılanması
        
    • yargılanıyor
        
    Sözleşmeye göre seni çarşamba gününe kadar mahkemeye ulaştırmam gerekiyor. Open Subtitles العقد يقول أنه يجب أن أحضرك للمحاكمة بحلول يوم الأربعاء
    mahkemeye olan bütün saygıma rağmen, efendim bu mahkemede tam da düşünme hakkının yargılandığını düşünüyorum. Open Subtitles حسناً ، مع كل الإحترام للمحاكمة يا سيدى أعتقد أن الحق فى التفكير هو شئ كبير فى المحاكمة هنا
    Akli sebeplerden dolayı duruşmaya çıkması uygun görülmeyen biri için bu çok anlaşılır bir durum. Open Subtitles الذي يبدو ذكياً جداً للرجل الذي وجد عقلياً عاجز للمحاكمة
    Ona bir duruşma vermek zorundayız ama hangi yasaya göre? Open Subtitles يجب أن نقدمه للمحاكمة , ولكن تحت أي قانون ؟
    Ne yapmaya çalıştığı çok belli, sayın yargıç bize suçluyu unutturmaya ve hukuku dava konusu yapmaya çalışıyor. Open Subtitles سيادة القاضى ، من الواضح ما يحاول أن يفعله إنه يحاول أن ينسينا الخارج على القانون و أن يضع القانون للمحاكمة
    Başpiskoposluk avukatımızın kim olduğunu söyledi, çünkü mahkeme açılacak. Open Subtitles رئيس الأساقفة كلمنى وسألنى عن هوية محامىّ لأن القضية ستُعرض للمحاكمة
    mahkemeye çıkarılmazsan rahatsız olduğunuzu düşündüğü ve teşhisini koyamadığı için hastane seni bırakmayacaktır. Open Subtitles إذا لم تمثل للمحاكمة ، ستحتجزك المستشفى لأنهم يعتقدون بأنك مريض
    Artık Idgie'nin niye mahkemeye çıkmak zorunda kaldığını biliyorsun. Open Subtitles الآن تعلمين لم ادجي اضطرت ان تذهب للمحاكمة
    Danny biliyor ki, mahkemeye çıkarsak, bütün suçlamaları öne sürmek zorunda kalırım. Open Subtitles يعرف أنه إن ذهبنا للمحاكمة سأضطر للعب بكل ما لدي
    Çünkü mahkemeye çıkmasını istiyorum. Open Subtitles لأنني أريد تقديمه للمحاكمة من قبل هذا المكتب.
    Uzmanlar, komedyenler. mahkemeye çıkan ben değilim. Open Subtitles العلماء الهندوسيون أو الممثلون الكوميديون، لست من يخضع للمحاكمة هنا
    Bu cinayet dosyanızın duruşmaya gitmeyeceği anlamına mı geliyor, Mr. Braun? Open Subtitles هل هذا يعني أن قضية جريمتك لن تذهب للمحاكمة ؟
    Davanızı, 10 Ocak 1951 günü ağır ceza mahkemesinde yapılacak olan ikinci duruşmaya atıyorum. Open Subtitles أسجّلك للمحاكمة في محكمة الجنايات المركزية،
    Teklifi kabul ediyoruz. duruşmaya gidiyoruz, sen kaybedeceksin, ve orada çürüyeceksin. Open Subtitles سنذهب للمحاكمة, وسنخسرها وأنت ستبقى في السجن
    Bu sabahki duruşma yargılama olacak ve kapanış konuşmalarımızı yapacağız. Open Subtitles جلسة هذا الصباح، أصبحت أساساً للمحاكمة وننتقل إلى المرافعات الختامية
    Eğer bir veya daha fazlası geçerse kişi suçlu bulunur ve duruşma tarihi belirlenir. TED وإذا تم التصويت لواحد أو أكثر بأغلبية بسيطة، يتم عزل المسؤول والإعداد للمحاكمة.
    Onun ifadesi olmadan asla dava açamazlar. Open Subtitles هذه القضية لن تُقدم للمحاكمة بدون تواجد الشهود
    Şimdi sanıyorum kesin bir mahkeme tarihimiz var. Open Subtitles أعتقد أننا نملك الآن موعداً محدداً للمحاكمة
    Davaya hazırlanırken yalnız kalmak istedigimi biliyorsun. Open Subtitles تعرفين بأنّني أحبّ البقاء لوحدي من أجل الإستعداد للمحاكمة
    Buradaki hiç kimsenin onu Yargıya teslim etmeyi istediğini sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد بأن هناك أي شخص يمكننا أن نسلمه له للمحاكمة القضائية
    Belki kraldan Lord CHO'nun yargılanmasını isteyebiliriz. Open Subtitles ربما يُمكننا أن نطلب من الملك وضع اللود (شو) للمحاكمة
    John Flowers mücevherlerin bulunamadığı şu soygun davası için mahkemeye çıkıyor. Open Subtitles يقدم جون فلورز للمحاكمة عن سرقة محل مجوهرات لم يُعثر أبدا على ماساته
    Bu davanın uzayıp uzamayacağını görmek için merakla bekliyoruz. Open Subtitles حيث من المعتقد أن نعرف إذا كان مؤهل للمحاكمة
    Hem siz, hem de davalı duruşmada hazır bulunacaksınız. Open Subtitles فى هذا الوقت , أتوقع أن تحضر أنت والمتهم وتكونا جاهزان للمحاكمة
    - Meclis üyelerinden altisi, Alden'i durusmaya çikarmaya kararli. Open Subtitles - واحد من الست رجال المختارين، بالفعل - سيختار أن يأخذ (ألدن) للمحاكمة
    Adalet sistemi düzeldiğinde onu Yargılanması için geri getireceğim. Open Subtitles وعندما يتم إصلاح النظام القضائي هنا سأعيده ليخضع للمحاكمة
    New York'lu garip gayrimenkul veliahtı, Teksas'ta yargılanıyor. Open Subtitles غريب الاطوار و وريث نيويورك متواجد في تكساس للمحاكمة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد