Müzik, reklam ve gençlik merkezli ürün görüşleri için. | Open Subtitles | إنه عن الموسيقى والحملات التجارية وإعلانات مخصصة للمراهقين |
Sarsıntılı gençlik için sarsıntı dolu şarkılar. Bu ikisi, çok daha fazla kırılgan geri kalan her şeyden. | Open Subtitles | واغاني الاكتئاب التي اعددتها كانت للمراهقين المكتئبين وتلك الاغاني من كانت تشكل خطرا كبيرا على المراهقين |
gençlere verdikleri mesaj şu: Hiç yapmayın. | TED | ورسالتهم للمراهقين غالبا هي: فقط لا تفعلوا هذا. |
12 ile 17 yaş arası resmi ergen tehlike dönemidir. | Open Subtitles | من اثنى عشر حتى السابعة عشر العمر الرسمي الخطر للمراهقين |
Mağazamın adı Rent-a-Swag. gençler için bir giyecek kiralama hizmeti. | Open Subtitles | متجري يسمى اتسأجر رداء وهو متخصص في ايجار الملابس للمراهقين |
Ve işte bu ergenlik çağındakiler için başarılabilecek değişikliktir. | TED | و هذا هو التغيير الذي يمكن أن يتحقق للمراهقين. |
Kafayı bulmuş gençlerin parlak şeyler aldığı en yoğun saat. | Open Subtitles | لكن هذه ساعة الذروة للمراهقين المنتشين لشراء أشياء لا معه |
Sitedeki çoğu gencin takıldığı bir gençlik klübümüz var. | Open Subtitles | يوجد لدينا نادي للمراهقين حيث . يجتمعوا ويستمتعوا |
gençlik dans kampında annemle iki yaz naber? | Open Subtitles | صيفين من الرقص للمراهقين مع والدتي.. ماالاخبار |
Terry, kitaplarını inceledim ve onlar aslında gençlik aşk romanları makbuzları ittiğin ve teknik olarak konuşursak, derine batmış durumdayız. | Open Subtitles | حسنا, تيري,لقد اطلعت على الملفات والتي هي عباره عن روايات للمراهقين قمت بوضع الايصالات بداخلها |
Kardeşlerim gençlere ve kamyon şoförlerine uyuşturucu pazarlardı. | Open Subtitles | كان شقيقي يروّج المخدرات للمراهقين وسائقي الشاحنات. |
Gerçeği söylemek gerekirse, gençlere göre; | Open Subtitles | لنواجه الأمر, بالنسبة للمراهقين, كبار السن يمثّلوا |
Yaşlı olanı gençlere ulaşabiliyor ama bir şekilde göze batmıyor. | Open Subtitles | الشخص الأكبر كان يمكنه ان يصل للمراهقين لكن بطريقة ما لم يكن بارزا |
İşimiz bittiğinde, ananaslı pizza ve ergen filmleri festivali yapacağım. | Open Subtitles | عندما ينتهي هذا ، أنا أفكر في بيتزا أناناس مع فيلم فيديو للمراهقين |
Sanırım bu yüzden ergen oğlanlar için gidilecek bir numaralı yer, değil mi Victoria? | Open Subtitles | أعتقد ان ذلك يجعل منها الوجهة رقم واحد للمراهقين, أليس كذلك يا فيكتوريا؟ |
Burası ufak çocuklar için. Bir avuç ergen serseri için değil. | Open Subtitles | هذا مكان عام للاطفال الصغار ليس للمراهقين الاشرار |
Bu ormandaki gençler için dallardan farklı değil. | TED | و هذا لا يختلف عن الاعواد للمراهقين في الغابة. |
Elbette, sizin gibi gençler için bu duygular çok daha kuvvetli. | Open Subtitles | بالطبع للمراهقين مثل أنفسكم هذه المشاعر ساحقة لدرجة أكبر |
ergenlik dönemindeki çocukların fiziksel ritimlerinin anormal olması yüzünden. | Open Subtitles | ذلك لأنّ دورة النشاط الإيقاعيّة اليوميّة للمراهقين غير مستقرّة |
Yüzde yaygın olarak bulunan ergenlik sivilceleri. Ona güncel bir akne kremi verin. | Open Subtitles | تفشي حب الشباب للمراهقين وصفة كريم موضعي لحب الشباب |
Uzak mesafeli ilişkiler gençlerin üniversiteden önce yarın sevişmek için birbirine söylediği yalandır. | Open Subtitles | العلاقات البعيدة هي كذبة للمراهقين يطلقها بعضهم لبعض في الصيف قبل ذهابهم للجامعة |
Fakat bu Noel, kendini beğenmiş bir Genç değil de, ne pahasına olursa olsun tekrar başarılı olmaya çalışan eski bir eroin bağımlısının bir numara olması harika olmaz mıydı? | Open Subtitles | لكن اليس رائعا ان الاغنية السائدة في عيد الميلاد اغنية لطيفة للمراهقين لمدمن مخدرات يريد العودة للغناء باي ثمن؟ |
Yani ergenlere satmaktan yetişkinlere satmaya tercih etmişsin. | Open Subtitles | البيع للمراهقين ليبيعوا للكبار. |
Şu on dokuz yaşındaki yeni yetmelerin aşk şarkısı. | Open Subtitles | تلك الأغنية الشاعرية للمراهقين |