| yardıma ihtiyacın olduğunu biliyorum. Ama bu sefer verebilecek durumda değilim. | Open Subtitles | أنا أعرف انكى بحاجه للمساعده,ولكن حاليا لا يمكننى تقديم شيئ لكى |
| duvardaki yazıyı okumak için yardıma ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لست بحاجه للمساعده لأرى الكتابه على الحائط |
| - O gerçek. - Senin yardıma ihtiyacın var. | Open Subtitles | ــ إنه حقيقي ــ أنت ِ بحاجه للمساعده ، فعلاً |
| Bayım, bir kaza geçirdiniz. Yardım için bir ambülans geliyor. | Open Subtitles | سيدي، انت خرجت من حادث الاسعاف بطريقه الى هنا للمساعده |
| Bir şeyi tahrik etmeye çalışmıyorum. Yardım alman lazım, tamam mı? | Open Subtitles | أنا لا أسعى للتحريض على أي شئ أنت تحتاج للمساعده, حسناً؟ |
| Bize yardımcı olabilmen gerekmiyor mu? | Open Subtitles | اليس من المفترض ان تكون هنا للمساعده.. ؟ |
| Bence yardıma ihtiyacı olan sensin, Molly. Bence bu aynı katil. | Open Subtitles | لا، أعتقد أنك أنت من بحاجه للمساعده مولي أعتقد انها نفس النوع |
| Karakoldayım. Şüpheliyi tutuyorlar. yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | انا فى ضواحى المدينه ، لقد حصلوا على مشتبه به ، انا بحاجه للمساعده |
| Onların yardıma ihtiyacı olduğunu nereden çıkardın? | Open Subtitles | ما الذي جعلك تعتقدين انهم بحاجه للمساعده |
| Bazıları iyi anneler, bazıları değil. Ama hepsinin yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | بعضهم امهات صالحات وبعضهم لا لكن كلهم يحتاجون للمساعده |
| Burada içeride acil yardıma ihtiyacı olan çok sayıda yaralı yolcum var. | Open Subtitles | ومعي ايضاً ركاب يحتاجون للمساعده العاجله |
| Hayır, hemen yardıma ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج للمساعده الان نريد المساعده, هل تفهم ؟ |
| Pekala, bunda iyi değilim ve yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | .نعم حسنا انا بحاجه لذلك واحتاج للمساعده |
| Duvardaki yazıyı okumak için yardıma ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لست بحاجه للمساعده لأرى الكتابه على الحائط |
| Belki yardıma ihtiyacı vardı, bir mermiye değil. | Open Subtitles | أنه ربما كان بحاجه للمساعده و ليس لرصاصه |
| buranın beysbol bursunu kullanmak için ne kadar çirkin olduğunu görünce ve tanrı biliyor yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | تريان رغم القبح هنا لا تستخدمان المنح الدراسية لكرة القاعدة والرب أعلم كم أحتاج للمساعده |
| Ekili alanları geliştirmekten tutun da her şeye Yardım etmek için. | Open Subtitles | لتطوير الدول , للمساعده بكل شي بدءاً بالزراعه الى ادارة البيئه |
| Federaller davayı üstlendi ve Yardım için merkezden birilerini alacaklar. | Open Subtitles | الفيدراليين سوف يأخذون القضيه وسوف يأخذون أحداً من الداخل للمساعده |
| Ama çaresizliğimi yüz yüze görürsen Yardım etmeye daha hevesli olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | ولكني ظننت انك قد تكونين اكثر استعداداً للمساعده إن رأيتي يأسي شخصياً |
| "Nasıl yardımcı olabiliriz?" dediğimiz kısma mı geldik? | Open Subtitles | لذا هنا يأتي دورنا في القول ماذا نستطيع تقديمه للمساعده ؟ |
| Gedemeyeceğimi biliyorsun. Yardımın için teşekkürler ahbap. | Open Subtitles | تعرفين أني لا يمكنني الذهاب شكراً للمساعده صديقي |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 