Ya Tønder polisini arayacaksın, ya da ikimiz bataklığa bir yolculuk yapacağız. | Open Subtitles | أما الاتصال بشرطةَ تندر أَو أنا وأنت نذهب للمستنقع |
Kuzeye gidiyorlar bu yüzden belki bataklığa gidiyor olabilirler. | Open Subtitles | إنها تتوجّه شمالاً لذا هناك فرصة لذهابها للمستنقع |
Dikkatlerini çekip onları bataklığa doğru çekmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن ندعهم يروننا ... ونُغريهِم بالخروج للمستنقع |
Perili bataklık turu yapıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تقوم برحلة للمستنقع المسكون؟ ماذا؟ |
Ben sadece perili bataklık turu yapıyorum. | Open Subtitles | أنا الوحيد الذي يقوم ! برحلة للمستنقع المسكون |
bataklığa girmeyeceksin. | Open Subtitles | فقط لا تذهبي للمستنقع |
Ben bataklığa gidiyorum , sende lanetli yere git . | Open Subtitles | أذهب للمستنقع ؟ |
Louisiana'daki bu bataklığa yolluyorlar. | Open Subtitles | سيرسلونك للمستنقع في (لوزيانا)َ |
Her ne kadar "çayır" süslü bir isim olsa da bizimle düşman arasında uzanan bir bataklık. | Open Subtitles | مع أن "مروج" أسم لطيف للمستنقع الذي يحدنا عن العدو |
(Kahkaha) Şimdi. Bence denizkızı kavramı, bataklık hissiyle çok kaynaşmıyor. | TED | (ضحك) الآن أعتقد أن فكرة الحورية لا تتماشى مع الصفة الخاصة للمستنقع. |
Kahrolası bataklık! | Open Subtitles | تبا للمستنقع |