Aslında nesneleri sözle tasvir etmezseniz çok daha iyi duygusal çıktı alabiliriz. | Open Subtitles | حقيقةً، سأحصل على عزلٍ أفضل للمشاعر... إذا التزمت عدم الوصف الشفهي للأشياء |
Ama bazı insanlar doğal olarak diğerlerine göre daha duygusal tepkiler verirler. | Open Subtitles | لكن بعض الناس يملكون وبشكلٍ طبيعي استجاباتٍ للمشاعر زائدة عن الآخرين |
Çok hızlı bir geri bildirim alıyorlar, yani negatif duygulara daha fazla yanıt veriyorlar, çünkü hızlı yükselenler onlar, değil mi? | TED | لذا يحصلون على التقييم الفوري، الذي يعني أنهم يستجيبون أكثر للمشاعر السلبية، لأنها المشاعر التي تطغى على المرء، أو ليس صحيحاً؟ |
Para hırsı ve nefret gibi kötü duygulara yer açıp, onların gelişmesine izin verirsek, aynı şeyler bize de olabilir. | Open Subtitles | والسماح للمشاعر السيئه كالطمع والكراهيه ان تنمو بداخلنا لا تولد الا نفس تلك المشاعر |
Son olarak, bulunulan yerin, duygu ifadelerinin coğrafi dağılımını gösteren bir harita üzerinde, duyguların yerlerini değiştirmelerine yol açtığını görüyoruz. | TED | أخيراً، يسبب المكان تحريك المشاعر لأوضاعهم في خارطة العالم مظهرة التوزيع الجغرافي للمشاعر. |
Aslında, belki, duygular bireysel var olmanın ötesinde, kollektif olarak vardırlar. | TED | ربما، في الواقع، للمشاعر تواجد جماعي، ليس فقط تواجد منفرد. |
Senin için basit bir üniformalı olabilirim ama duyguları olan bir tek sen değilsin. | Open Subtitles | فإليك هذا، قد أكون بالنسبة لك مجرد حارس، لكنك لا تمتلك أي تقدير للمشاعر |
En ateşli, seksi hislerin kaynağı efendimiz, acaba biz... | Open Subtitles | يا من كثيرة التعرق وشقية ومسببة للمشاعر أينبغي أن |
Belki de senden aşırı duygusal bir tepki alınca o şartlarda uygun bir tepki olmasa da belki de annene Daniel'ı hatırlatıyordun ve bu onu korkutuyordu. | Open Subtitles | لذلك ربّما استجابتك الزائدة للمشاعر حتّى ولو كانت ردّة فعل مناسبة لظرفٍ ما ربّما ذكّرت أمّكِ بدانييل |
Stevie, lütfen bu duygusal keşfe bir zaman limiti koyma. | Open Subtitles | ليس لدي النية في تقصير هذا اللقاء المؤجج للمشاعر |
Alarm. duygusal alt sistemler tekrar başlıyor. | Open Subtitles | تحذير تمت إعادة تشغيل الأنظمة الفرعية للمشاعر |
Geçen senelerde başından geçenler duygusal bir zırh oluşturmana yardımcı oldu. | Open Subtitles | كل شيء مررت به في السنة الماضية ساعدك لبناء درع محدد للمشاعر |
Siz psikiyatristler her şeyi duygulara dayandırmak mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | أنتم أيها الأطباء تريدون إرجاع كل سبب للمشاعر, أليس كذلك؟ |
Irkımızın bireyleri insani duygulara yenik düşüyor. | Open Subtitles | أفراد نوعنا يسقطون فريسة للمشاعر الإنسانية |
duygulara ve insan ilişkilerine yer yoktu. | Open Subtitles | لا توجد مساحة للمشاعر أو العلاقات الإنسانية |
Buna "üçe bir pozitif duygu oranı" deniyor. | TED | وهذ مايسمى بنسبة الثلاثة إلى واحد للمشاعر الإيجابية |
Hiçbirimizin beyninde duygu devreleri yok. | TED | في الحقيقة، لا أحد في هذا المكان يملك دارات للمشاعر في دماغه. |
Gezegende hiçbir canlının beyninde duygu devreleri yok. | TED | في الحقيقة، لا يتضمّن أي دماغ على وجه الأرض دارات للمشاعر. |
duygular için iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | إنه ليس الوقت المناسب للمشاعر و الاحاسيس |
Sormak istediğimiz soru: duygular, metroda birbirine gülümseyen iki insanın ötesinde birçok insanı kapsayacak şekilde ve isyan olaylarından daha uzun bir zaman dilimine yayılabilir mi? | TED | السؤال الذي أردنا طرحه كان: هل يمكن للمشاعر أن تنتقل، بطريقة أكثر إستدامة من أعمال الشغب، عبر الزمن وتتضمن عدد مأهول من الناس، ليس فقط زوجين من الأفراد يبتسمون لبعض البعض في مقطورة القطار؟ |
Irkımızın üyeleri insan duyguları hissetmeye başlamış. | Open Subtitles | أبناء جنسنا يسقطون فريسةً للمشاعر الإنسانية |
Duygu-etkinleştirilmiş, giyilebilir gözlükler, görme engelli olan bireylere diğerlerinin yüzlerini okumada yardımcı olabilir ve otizm spektrumu olan bireylere duyguları anlamada yardımcı olabilir, bu onların gerçekten çok zorluk çektiği bir şey. | TED | نظرات قارئة للمشاعر ستساعد ضعاف البصر في التعرف على تعابير وجوه الآخرين، ويمكن أن تساعد مرضى التوحد تأويل المشاعر، وهو أمر يعانون منه كثيرا. |
Sürekli olarak yakından hizmet ettiğin insanlara duyulabilecek hislerin de farkındayım. | Open Subtitles | كما أنني مدرك للمشاعر التي تنشأ عن التقارب الدائم بينك وبين الذين تعمل لديهم، لكنني لا أريدك |