Winslow'daki evsiz barınağını kapatıyorlar, biz de buraya taşınmaya karar verdik. | Open Subtitles | اه، فهي إغلاق ملجأ للمشردين على ينسلو، لذلك قررنا التحرك هنا. |
Şimdi ise, 25 sene sonra, Körfez alanında daha büyük bir evsiz problemi var. | TED | الآن، بعد 25 عامًا، لدينا مشكلة أكبر للمشردين في منطقة باي. |
Boş vakitlerinde, Evsizler sığınağında çalışıyor ve Meksika yemeği yiyor. | Open Subtitles | في وقت الفراغ تعمل في ملجأ للمشردين وتأكل غذاءً مكسيكياً |
Boş vakitlerinde, Evsizler sığınağında çalışıyor ve Meksika yemeği yiyor. | Open Subtitles | في وقت الفراغ تعمل في ملجأ للمشردين وتأكل غذاءً مكسيكياً |
Razan, 19 yaşında, bir mimari mühendislik öğrencisi olarak yaratıcılığını çevresindekilere hizmet etmek için kullandı. Mahallesindeki evsizlere bakım paketleri hazırlamak gibi projelerde çalıştı. | TED | رزان بعمر 19 استخدمت إبداعها كطالبة في الدراسة المعمارية في خدمة الناس الذين حولها تساعد في إنتاج مواد مساعدة للمشردين من ضمن مشاريع أخرى |
Polis, konu mankeni olarak kullandığı bu evsizlere kelle başı 10 Dolar öder. | Open Subtitles | دائما تدفع الشرطه للمشردين عشر دولارات للشخص الواحد |
Simon Epstein bu evi Güney Yakası evsizleri için satın aldı. | Open Subtitles | سيمون ابستين اشترى هذا المنزل للمشردين في الجانب الجنوبي |
Minneapolis herhangi birisi polisi aramadan önce sosyal hizmetleri ve şehir kaynaklarını evsiz topluluklarına ulaştırmanın bir yolunu buldu. | TED | لذلك وجدت مدينة منيابولس طريقة لتقديم الخدمات الاجتماعية وموارد للمشردين قبل استدعاء أي شخص للشرطة. |
Bu, 1885'te 1,100 kişiyi barındırmak için inşa edilmiş bir evsiz sığınağının altında çekildi. | TED | هذه تم أخذها أسفل مأوي للمشردين بني في 1885م لأيواء 1100 شخص. |
Gitmeliyim. evsiz transseksüellere yardım ediyorum. | Open Subtitles | على العودة الآن, إنني اجري حفلة خيرية يعود ريعها للمشردين المتحولين جنسياً |
- Norfolk'taki bütün evsiz sığınaklarında aranıyor. | Open Subtitles | لقد وضعت بلاغ فى كل مأوى للمشردين يا رئيس |
Galiba bunu evsiz birine söylememeliydim. | Open Subtitles | أوه. ربما أنا لا ينبغي ان اقول ذالك للمشردين |
Vakfınıza ülkemizin evsiz insanları için bir tesis işletme lisansı verilmiş. | Open Subtitles | لقد تم منح الرخصة لمؤسستك من أجل إقامة مكان للمشردين |
Son zamanlarda daha sık olmaya başladı, ister Evsizler için para toplamak olsun, veya Afrika'da kuyu açmak veya sorunlu bir aile için. | TED | وقد حدث في الآونة الأخيرة الكثير والكثير، سواء كان جمع الأموال للمشردين أو لحفر الآبار في أفريقيا أو لأسرة في أزمة. |
Dünya üzerinde... Evsizler için daha soğuk... ya da evi olanlar için daha sıcak başka bir yer yokmuş gibi geldi. | Open Subtitles | وقد بدا لى انه لاتوجد مدينة فى هذا العالم تكون أشد برودة للمشردين او تكون أكثر دفئا لمن له مأوى و بيت |
Evsizler için yiyecek ve sığınak yapmalıyız... ırk ayrımcılığına karşı çıkıp insan haklarını artırmalıyız, bu arada kadınlarada eşit haklar tanımalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نوفر الغذاء والمأوى للمشردين ونقف ضد التمييز العنصري وندافع عن الحقوق المدنية وندافع أيضا عن حقوق المرأة |
Şey , sanırım gidip bir Evsizler barınağı arayayım bari... | Open Subtitles | حسنا، أحزر اننى ساذهب واحاول ان اجد ملجأ للمشردين |
Onu bıraktıkları, bilinen son adresi Washington eyaletinde bir Evsizler sığınağı. | Open Subtitles | أخر عنوان معروف له في ملجأ للمشردين بولاية واشينطون |
O asla cinayet zanlısı olmamış,ama Evsizler barınağında ayda bir kez gönüllü çalışıyor. | Open Subtitles | لم يتم الإشتباه به أبدا في جريمة قتل لكنه يعمل في مأوى للمشردين كل شهر |
Yani haftalardır ortalıkta Vali'nin evsizlere karşı kayıtsız kaldığını ve evsizlere karşı yapılan bu saldırıları nasıl durdurabileceğimizi açıklamaya çalışıyorum ama meğerse... | Open Subtitles | إذن أنا أخطبُ منذ أسابيع منتقدًا الحاكم على إهماله للمشردين ومُعلنا أنه لن يوقفنا شيئ |
Evet, fakat o zaman sikini koparır evsizlere yediririm. | Open Subtitles | سيتوجب علي أنذاك أن اقطع قضيبه و أعطيه للمشردين |
Kabul etmeliyim ki, metrodaki evsizlere değişim şansı sunan biri değilim. | Open Subtitles | يجب أن أعترف، لست من الأشخاص الذين يعطون مالاً للمشردين في محطة الميترو. |
evsizleri doyuracağız. | Open Subtitles | في مطبخ الحساء، تغذية الطعام للمشردين. |
İnsanların nasıl yaşadığı ve birbirleri ile nasıl iletişim kurduklarıyla ilgili hikâyeler vardı; kente göçlerin Zambiya'daki köylere etkilerinden tutun, San Francisco sokaklarındaki evsizlerin komplike sağlık ihtiyaçlarına kadar. | TED | كانت هناك قصص حول كيف يعيش الناس ويتواصلون مع بعضهم البعض، من تأثير الهجرة للمناطق الحضارية على قرية في زامبيا لاحتياجات الرعاية الصحية المعقدة للمشردين في شوارع سان فرانسيسكو. |