Kaybın acısını çekmek. Hem de olanları düzeltmek için hiçbir şey yapılmıyorken. | Open Subtitles | للمعاناة من لدغة الخسارة يجب أن يكون الدافع على عكس المتوقع |
Geçecektir, sadece biz çekmek zorundayız. | Open Subtitles | أزمة و ستمر و نحتاج للمعاناة خلالها |
Acıyı hafifletme zamanı değil. Şimdi acı çekme zamanı. | Open Subtitles | لم يحن الوقت لتخفيف الألم . لقد حان الوقت للمعاناة. |
acı çekme ve zulme son verecekler. | Open Subtitles | . سوف يضعون حداً للمعاناة والأضهاد على جنسنا |
İleri ve geri, saf varoluştan acı çekmeye. | Open Subtitles | من حالة النقاء للمعاناة اليشرية |
yokluğunun içinde acı çekmeye, hakkım var. | Open Subtitles | امتلك الحق، للمعاناة في غيابك |
Bir insan neden acı çekmeyi seçer anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا يُمكنني فهم كيفية إختيار شخصُ ما للمعاناة |
Geçecektir, sadece biz çekmek zorundayız. | Open Subtitles | أزمة و ستمر و نحتاج للمعاناة خلالها |
Ye hadi. Acı çekmek için güç toplamalısın. | Open Subtitles | تحتاجين القوة للمعاناة |
Artık acı çekmek yok. | Open Subtitles | لا حاجة بعد الآن للمعاناة. |
Bu ev koca bir acı çekme müzesi. | Open Subtitles | هذا البيت كان متحف للمعاناة. |
acı çekmeye hazı ol. | Open Subtitles | كن مستعداً للمعاناة |
Hepimizin ölümüne neden olacak bir çocuk için niye ıstırap çekmeyi göze alıyorsun? | Open Subtitles | لماذا أنت مستعد للمعاناة من أجل طفل من سيدمرنا ؟ |
- Ayrıca bu yüzden ızdırap çekmeyi umuyor. | Open Subtitles | -أيضاً هي مستعدة للمعاناة في سبيله |