NASA bunu kendisinden destek istediği samimi, dürüst ve bilgilendirici vatandaşlara borçludur. | Open Subtitles | ناسا مُدينَه للمواطنين ممن كان يطلب الدعم لتكون صريحة, وصادقة, وغنية بالمعلومات |
Bunun çözümü de karbon vergisinden elde edilen tüm gelirin, vatandaşlara direkt olarak ve eşit aylık temettü olarak dağıtılmasıdır. | TED | والإجابة أم تعود كل الأموال المجموعة مباشرةً للمواطنين في شكل حصص شهرية متساوية. |
Burası vatandaşların mutsuzluklarını dillendirebilecekleri ve güçlerini gösterebilecekleri bir alan. | TED | أنها مساحة حيث يمكن للمواطنين التعبير عن سخطهم وإظهار قوتهم. |
Bu tür araçlar sayesinde anlaşılması imkansız belgeler herkes tarafından anlaşılabilir görsellere dönüştürülüyor. Bu dışa açılımlarla vatandaşların hükümete geribildirimde bulunması ve yönetime katılması konusunda yeni fırsatların doğması heyecan verici bir gelişme. | TED | أدوات مثل هذه ساهمت في تحويل رف كامل من الوثائق الغامضة إلى معلومات بصرية مفهومة للجمهور، وما هو مثير أنه مع هذا الانفتاح، هنالك فرص جديدة للمواطنين اليوم لإبداء الرأي والمشاركة مع الحكومة. |
vatandaşlar iletişim ağı kurabilir ve kendilerini daha organize ve üretken hâle getirirlerse o zaman seslerini duyurabilirler. Bu durumda bir şeyler gelişir. | TED | إذا أمكن للمواطنين التّواصل و جعل أنفسهم أكثر تنظيما وأكثر إنتاجية, بحيث يتم سماع أصواتهم , عندها سوف تتحسن الأمور. |
Bakın, bir saldırıda kaybedilmemesi gereken çok değerli olduğunu düşündüğümüz vatandaşlarımız için tertiplenmiş gizli bir tahliye planının parçasısınız. | Open Subtitles | اسمع ، لقد كنتم جزءا من خطة الإخلاء السرية للمواطنين الذين اعتبروا مهمين جدا لإنقاذهم من الهجوم |
TÜM vatandaşlara ÜNİVERSİTE HAKKI Takip eden aylarda yüzlerce kanun geçti. | Open Subtitles | السماح للمواطنين جميعا بالذهاب للجامعة في الشهور القادمة سوف يتم فرض الكثير من القوانين |
İncil. Misyoneriz. Uzaktaki vatandaşlara kelamı yayıyoruz. | Open Subtitles | نحن مبشرين ننشر الكلمة للمواطنين البعيدين |
Bu maliyetli seferleri finanse etmek için şirket sivil vatandaşlara yöneldi. Yani geminin kârından pay karşılığında seferlere destek için para yatıracak bireylere. | TED | من أجل تمويل رحلاتهم باهظة الثمن، اتجهت الشركة للمواطنين - الأفراد الذين يستطيعون استثمار المال لدعم الرحلة في مقابل حصة من أرباح السفينة. |
Orası senin gibi seçkin vatandaşlara göre bir yer. | Open Subtitles | ذلك مكان للمواطنين المستقيمين من أمثالك |
Senin gibi vatandaşlara teşekkür borçluyuz. | Open Subtitles | نحن مدينون بذلك للمواطنين مثلك. |
vatandaşların katılım sağlaması için oy vermek, dilekçe yazmak ve protesto etmek dışında yeni yollar yaratıyorlar. | TED | وهي تقوم بإنشاء مجموعة جديدة بشكل كامل من وسائل المشاركة للمواطنين إلى جانب التصويت أو توقيع عريضة |
vatandaşların kendi katılım yapılarını oluşturabileceklerine inanmam için haklı sebeplerim var. | TED | عندي سبب لأؤمن أنه من الممكن للمواطنين أن يبنوا نظم المشاركة الخاصة بهم. |
Bazı günler, vatandaşların Beş Nokta'daki suçları şikayet etmelerinden.. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أحصل على أيام عمل منتهية للمواطنين الذين يأتون هنا |
Bir dahaki açıklamaya kadar, vatandaşların evlerinden ayrılmaması isteniyor. | Open Subtitles | وصدرت تعليمات للمواطنين بالبقاء في منازلهم حتى إشعار آخر |
İnat ederek, sağlıklı yaşayan vatandaşların kaynaklarını tüketiyorlar. | Open Subtitles | واستمرارهم تستنزف المصادر للمواطنين السليمين |
Bizim tüm yaptığımız sizin gibi özel vatandaşlar için aynı fırsatı sağlamak. | Open Subtitles | كل ما نفعله هو أن نوفر نفس الفرصة للمواطنين أمثالك |
Dünya Bankası yöneticilerine vatandaşlar için örnek bir resepsiyon salonu kurma projem için finansal destek istediğimi - bunu tam da günlük yolsuzluğa karşı savaşmak için istediğimi söylediğimde beni anlamadılar. | TED | عندما أخبرت مدراء البنك الدولي أنني أريد تمويلاً لمشروع بناء صالة استقبال نموذجية للمواطنين تحديداً لمحاربة الفساد اليومي المتوطن لم يفهموا فكرتي |
Aslında Tai Chi ile birlikte daha çok yoga dersine gitmiştim daha yaşlı vatandaşlar... | Open Subtitles | حسنٌ, كان بالواقع صف يوغا ببعض التاي شي المنوره للمواطنين القدامى ...الذين لديهم |
Yaşlı vatandaşlarımız için ekonomik evlerin listesini tutuyorlar. | Open Subtitles | إنهم يحتفظون بقائمة للسكن غير الباهظ الثمن للمواطنين المتقدمين في السن. |
Burası iyi yurttaşlar için saygın bir yer. | Open Subtitles | هذا مكان محترم للمواطنين الشرفاء |