Eminim ki hepiniz yıllık personel fotoğrafı için gönderdiğim broşürü almışsınızdır. | Open Subtitles | انا متأكدة أن جميعكم حصل على الصورة التذكيرية بالصورة السنوية للموظفين |
Başkan biz helikopterdeyken, kilit personel için güvenlik önlemlerini arttırdı. | Open Subtitles | أثار الرئيس البروتوكولات الأمنية عندما كنا في الهواء للموظفين الرئيسيين |
Çalışanların özgeçmişlerini edinin. Güvenliğin sorun olacağını biliyorlar mı? | Open Subtitles | التحقيات التي جرت على الهويات للموظفين أتضح أن القضية هي الأمن ؟ |
Artı yüzde 10 çalışan indirimi. | Open Subtitles | بثمن دولارين بالاضافة الى تخفيض للموظفين |
"çalışanlar üzerindeki yönetim etkin kabul etmelisin ki, dışarıda pankart taşıyorlar". | Open Subtitles | وإدارتُكِ للموظفين حسناً، لنواجه الأمر إنهم بالخارج يحملونَ اللافتات |
Jerry çalışanlara performans değerlendirmesi yapmamızı istiyor. | Open Subtitles | اوه ? جيري يريد منا ان نقوم بعمل تقييم للموظفين |
Ayrıca bir sondam var ve personele fazla seksi görünmek istemiyorum. | Open Subtitles | لدي أيضا قسطرة وأنا لا أريد أن يكون مثير جدا للموظفين. |
Ve her istediği şey için %10 personel indirimi vardı. | Open Subtitles | وكانت تحصل على خصم للموظفين يصل لعشرة بالمائة على أي شيء تريده |
Sabah tam 7:45'te güneybatı kapıları sadece personel için açılır. | Open Subtitles | بالضبط في 7: 45 صباحاً، الأبواب الجنوبية الغربية ستفتح فقط للموظفين |
Tamam, baskın senaryolarını üçe ayır. Farklı personel sayılarına göre planlanmış taktikler istiyorum. | Open Subtitles | أريد محصلات مصورة بناءاً على مستويات مختلفة للموظفين |
Dağınıklık için kusura bakmayın. personel toplantısı yapıyorduk. | Open Subtitles | إعذرونا على الفوضى كان لدينا إجتماع للموظفين |
Yarın personel toplantısı var. Orada konuşuruz. Olur mu? | Open Subtitles | هُناك أجتماع للموظفين غداً وسنتحدث بالأمر أتفقنا؟ |
Bak, yarın bir personel toplantısı var. Bunun hakkında orada konuşuruz, tamam mı? | Open Subtitles | هُناك أجتماع للموظفين غداً وسنتحدث بالأمر أتفقنا؟ |
Demim Çalışanların doğum günlerini tuttuğum listeyi güncelliyordum ve bende sizinkinin olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | لقد كنت أحدث قائمة أعياد الميلاد للموظفين ووجدت أنني لا أملك موعدك |
Son zamanlarda yapılan araştırmaya göre Çalışanların "düşük" olan moral düzeyi ki şirket bu seviyeden memnundu, "Burayı yakıp yıkmak istiyorum." seviyesine düşmüş. | Open Subtitles | دراسة حديثة وجدت أن الروح المعنوية للموظفين أنخفضت بشدة وذلك يجعلهم يريدون حرق هذا المكان |
Birisi çalışan şifresi kullanarak ofise girdi. | Open Subtitles | أحدهم جاء اليوم مستخدما .الرموز الأمنية للموظفين |
Hayır, haftalık çalışan görüşmelerine çıktı. Mesajınızı alayım. | Open Subtitles | لا، إنه في إجتماع الأسبوعي للموظفين, أاستطيع أخذ رسالة؟ |
çalışanlar için Noel hediyesi seçmeyi önerdim. | Open Subtitles | لذا اقترحت بأن أختار هدية العيد للموظفين |
İnşaat alanına git, çalışanlara görün. | Open Subtitles | حاول التجول حول الموقع وأظهر وجهك للموظفين |
Ama tam "personele aittir" yazısının yanına park etmişsiniz. Tamam. | Open Subtitles | و لكنك ركنت بجانب علامة تقول للموظفين فقط |
Hesta, Avustralya'da sağlık ve toplum hizmetleri çalışanları için bir emeklilik fonu, 22 milyar (dolar) varlığı var. | TED | هيستا هو صندوق تقاعد صحي وخدماتي للموظفين في أستراليا، ذو أصول تصل إلى 22 مليار دولار. |
Sen sadece Personelin fazla çalışmasından hastanenin sorumlu olduğunu belirttin. | Open Subtitles | أنت فقط تحملين المستشفى المسؤولية بسبب ساعات العمل الزائدة للموظفين. |
Hapishanelerimiz, mahkûmlar ve personeller için daha güvenli hale geliyor ve hapishaneler güvenliyken enerjimizi, kontrol etmek dışındaki şeylere de harcayabiliriz. | TED | سجننا أصبح أكثر امانًا للموظفين والمساجين وإذا كان السجن آمنًا، نستطيع أن نضع طاقاتنا في أشياء أكبر بكثير من المراقبة والسيطرة |