Ve burada yardıma muhtaç olan bir kadından bahsediyorum. | Open Subtitles | ولدينا هنا امرأة في ورطة، تحتاج للمُساعدة |
Telefonundan takip edersem onu bulabilirim, ama yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | يُمكننى أيجادها و تتبع هاتفها ولكنِ بحاجة للمُساعدة. |
Koşuya çıkmıştım, ve bağırışmaları duydum, bu yüzden yardıma gittim. | Open Subtitles | كنتُ في الخارجِ أعدو، وسمعتُ صراخاً، فذهبتُ للمُساعدة. |
Geçiş dönemine yardım etmek için geri geldim. | Open Subtitles | لقد رجعتُ للتو للمُساعدة في عملية الإنتقال. |
Bu yüzden Ganbold götürüyor. Oğlu Yardım için koşuyor, ve diğer oğlu sürünün yeni üyesiyle tanışıyor. | Open Subtitles | لِذا فإنَّ كانبولد يعطيه رفعةً هرع إبنه للمُساعدة |
İçeri girin. Yardımcı olabileceğim ne olursa. | Open Subtitles | أياً كان ما يُمكنني القيام به للمُساعدة. |
Şehri yeniden inşa etme mevzusunda yardıma ihtiyaç var. | Open Subtitles | هؤلاء الناس يحتاجون للمُساعدة في إعادة الإعمار |
Hayır, fikrimi değiştirdim. yardıma geldim. İpucu var mı? | Open Subtitles | عُدت للمُساعدة ، هل لديكِ أى خيوط لأدلة بعد ؟ |
Annesinin de yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنّها بحاجة لأمّها و أمّها بحاجة للمُساعدة |
Bu yüzden, yardıma ihtiyaç duymanın sizi diğerlerine yardım etmekten alıkoyacağını düşünürmüsün? | Open Subtitles | لذا هل تعتقد أن إحتياجك للمُساعدة يمنعك من مُساعدة الآخرين ؟ |
Las Cruces'deki yeni bir katedrale yardıma gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن ذاهبون للمُساعدة في الكاثدرائية الجديدة في "لاس كروسيز" |
Ama endişelenme, yardıma geldim. | Open Subtitles | لكن لا تقلق ، أنا هُنا للمُساعدة |
yardıma gerek yok. | Open Subtitles | لا أحتاج للمُساعدة يا رجُل |
Ivan'la konuşmalısınız. yardıma ihtiyacınız var, ikinizin de. | Open Subtitles | يجب عليكم التحدث مع (إيفان) إنه بحاجة للمُساعدة |
yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | وبحاجة للمُساعدة |
yardıma ihtiyacınız var gibi gözüküyor. | Open Subtitles | -يبدوا انكِ ، قدّ تكونيّ بحاجة للمُساعدة . |
yardıma ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنت بحاجة للمُساعدة. |
Hayır, yardıma gerek yok. Siz? | Open Subtitles | كلاّ، لا حاجة للمُساعدة. |
yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | هُو يحتاج للمُساعدة. |
Diğerlerini korumaya yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هُنا للمُساعدة في إنقاذ حياة الأبناء الآخرين |
Yani, zamana ihtiyacı olduğunu söylüyor. Bence bu Yardım için ağlamaktır. | Open Subtitles | إذن هي تقول لي أنّها بحاجة إلى فراغ، أقول أنّ تلك إستغاثة للمُساعدة. |