Savcı'nın grubundayım. | Open Subtitles | انا عضوة في مجموعة الصلاة للنائب العام و عضوة في لجنة المصادر الطبيعية |
Felicia Carson, Bölge Savcı Asistanı, geçen akşam evinde öldürüldü. | Open Subtitles | فيليسا كارسون" مساعده" للنائب العام قُتلت في منزلها ليلة أمس |
Senin tecrübenin iki ya da üç katı deneyim ve kıdemi olan üç Savcı yardımcısı, ...tek farkları derilerinin rengiydi. | Open Subtitles | 3 مساعدين للنائب العام يملكون ضعف خبرتك وأقدميتك و أكثر والفرق الوحيد كَانَ لونَ بَشَرتنا |
Çünkü bu konudaki uzmanlığınızın Bölge savcısına kanıtlamakta çok yardımcı olacağına inanıyorum. | Open Subtitles | لأني أعتقد أنك تتمتعين بخبرة في هذا المجال من شأنها أن تكون مساعدة أكثر للنائب العام |
Sen de kendini, elektrikli testereyle peşine düşmeni bölge savcısına açıklarken bulursun. | Open Subtitles | وستُترك لتبرّر للنائب العام سبب مطاردتكَ إيّاه بمنشار مسلسل سأجده |
Bu beni bölge savcısına ihbar etmekle tehdit ettiğin mektubun kopyası. | Open Subtitles | هذه نسخة من الرسالة التي كتبتيها للنائب العام |
Ama savcının da bir zamanlar Savcı yardımcısı olduğunu hesaba katmalısın. | Open Subtitles | -ولكن عليك معرفة ان النائب العام في يوماً ما كان مساعد للنائب العام صحيح؟ |
Çünkü o Savcı yardımcısıyken muhtemelen 20'lerinin sonlarındaydı. | Open Subtitles | -حسنا ، لانه عندما كان مساعد للنائب من المحتمل انه كان في العشرينات من عمره |
Savcı ve orospu için. | Open Subtitles | للنائب وللعاهرة |
Felicia Carson, Bölge Savcı asistanı. | Open Subtitles | "فليشا كارسون" مساعده للنائب العام |
Anita Gibbs'ten bahsediyoruz kadın koskoca Savcı. | Open Subtitles | (أنيتا جيبس) هي مساعدة لعينة للنائب العام. |
Sadece bölge Savcı yardımcısı, onun Donald Trump'ı gibi yedirip içirebiliyorken, bir mum için heyecanlanmak biraz zor oluyor da. | Open Subtitles | وانما من الصعب أن تتحمس ... بشأن شمعة حينما يمكن للنائب العام أن يواعدها (ويحتسي معها النبيذ مثل(دونالد ترامب دونالد ترامب): |
- Eğer bana karşı bir durum olduğunu düşünüyorsanız, bölge savcısına gidin. | Open Subtitles | لو كان لديك قضية ضدي اذهب للنائب العام |