Ateş açıldı. Bir memur yaralı. Ambulans ve destek lâzım. | Open Subtitles | هناك إطلاق للنار ، وشرطي مجروح نحتاج سيارة إسعاف ودعم |
Ateş açıldı. Bir memur yaralı. Ambulans ve destek lâzım. | Open Subtitles | هناك إطلاق للنار ، وشرطي مجروح نحتاج سيارة إسعاف ودعم |
- ...tabancam da var. Anlaştık. - Dinle, Ateş etmek yok. | Open Subtitles | ـ ولدي المسدس، هذا هو الأمر ـ اسمع، لا إطلاق للنار |
Bahsedilen bu mesafeyi ve ışık miktarını bilmemiz önemlidir. Çünkü bu durum sizin veya benim bir kamp ateşinin etrafında oturmamız gibidir. ateşe, sizi yeterince ısıtacak ancak sizi yakmayacak bir mesafede olmak istersiniz. | TED | وتلك المسافة ومعرفة مقدار الضوء ذاك مهم، لأنه يشبه نوعا ما جلوسي أو جلوسك حول نار المخيم. تريد أن تكون قريبا بما فيه الكفاية للنار حتى تتدفأ، لكن ليس قريبا جدا بحيث تتحمص وتحترق. |
Su suya. Ateş ateşe. Toprak toprağa. | Open Subtitles | الماء للماء، النار للنار الأرض للأرض، هيا الآن |
Çocuklara cehenneme gideceklerini söylemek kuşkusuz her koşulda kötüdür. | Open Subtitles | اخبار الاطفال بأنهم سيذهبون للنار تحت أي معيار شر أعني أن هذا مجرد شر |
Ateş Lordu olduğum ilk günde, temizliğime özen göstermediğimin konuşulmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن تكون قدماي في أول يوم كزعيمة للنار متعبتان |
Birisinin burda bir Ateş açacağına dair en ufak bir fikrim bile yoktu. | Open Subtitles | و انا بصراحه لم تكن لدي أي فكرة .أنه سيكون هناك إطلاق للنار |
Bunlar kontrollü bir Ateş yakabilmek için gereken üç işlevsel öğedir. | TED | هذه هي العناصر الثلاثة للنار لابد أن تكون لديك سيطرة على النار |
Unutmayın, Ateş etmek yok. Haydi, gidin. | Open Subtitles | تذكروا , انا قتل بدون أطلاق للنار والان أذهبوا |
Onlar içeri girmeden Ateş edilirse, dağılırlar. | Open Subtitles | اي اطلاق للنار قبل دخولهم شيكشفنا ويدمر الخطة |
Kahretsin, Ateş edilmemesi gerekiyor. | Open Subtitles | اللعنه ,لا يفترض أن يكون هناك أي اطلاق للنار |
Sizin için buzdolabını dolu bıraktım. Ateş için de odun var. | Open Subtitles | حسناً,ملأت الثلاجة و الخزانة لكي و هناك حطب للنار |
Su suya. Ateş ateşe. Toprak toprağa. | Open Subtitles | الماء للماء، النار للنار الأرض للأرض، هيا الآن |
O gece akıl hocası General Arcadius'un kaybı için üzülerek ateşe bakarken anlayamadığı bir kader. | Open Subtitles | مصير مصير لم يعرفه تلك الليلة بينما كان ينظر للنار |
Cadılar bayramında kendinizi objeleştirerek ateşe körükle gitmiş oluyorsunuz. | Open Subtitles | بإستخدام عيد القديسيين كتجسيد لإنفسكن انتن فقط تضفن مزيدا من الوقود للنار |
Babam ateşe atılırken biz de ocağın derinlere atılıyorduk. | Open Subtitles | بينما ابي كان يدفع للنار كنا ننسحب بقوة للفرن |
Bu arabadaki herkes cehenneme gidiyor. | Open Subtitles | كل من في هذه السيارة سيذهب للنار |
Söylediğimiz şarkılar yüzünden cehenneme gideceğiz. | Open Subtitles | كلنا سنذهب للنار بسبب الأغاني التي نغني |
Şömineye biraz daha odun atıp biraz daha kahve yapayım. | Open Subtitles | سوف اقوم بأحضار حطب اخر للنار وأقوم بأعداد بعض القهوة |
- Yakın yangın söndürücü bulunduracağım. - Bu harika. | Open Subtitles | سوف أحمل معي مطفئة للنار - حسناً هذا جيّد - |