| buradaki insanlara karşı neler hissettiğini biliyorum, ama gerçek şu ki, onları kendi hallerine bırakmalısın. | Open Subtitles | أعرف ماذا يعني أن تكن مشاعر للناس هنا الحقيقة أنهم سيرحلون جميعاً |
| Sen buradaki insanlara karşı sorumluluklarımızı anlıyorsun. | Open Subtitles | أنت تفهم المسؤوليات التي ندينُ بها للناس هنا |
| Ama buradaki insanlara yaptıklarını affettirmez. | Open Subtitles | لكنه ليس عذرا لما قمت بفعله للناس هنا |
| Buradaki insanlar için yapmayacağın bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هنالك شيء قد يمنعك من فعل ذلك للناس هنا ؟ |
| Bu insanlar için yapabileceğimiz en iyi şey bunu kimin yaptığını bulmak. | Open Subtitles | أفضل فائدة للناس هنا هو أن نجد الفاعل |
| Buradaki insanlar Kang Sang Chul'un kim olduğunu nereden bilsin. | Open Subtitles | كيف للناس هنا ان يعرفوا من يكون كانج سانج تشول ؟ |
| Kim ölürse, buradaki insanlara bir cevap vereceğiz. | Open Subtitles | من يموت، سيقدم جوابا للناس هنا. |
| Bazenleri düşünüyorum da, hangimiz insanlar için daha fazla çabaladı, Nate sen mi yoksa ben mi? | Open Subtitles | أحيانا لا أعرف من فعل المزيد للناس هنا يا (نيت)... أنتَ أو أنا |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 