Bunun üzerine pencereye yaklaştım saat 23:30 falandı. | Open Subtitles | إذاً قمت بالذهاب للنافذة على حوالي الساعة 11: 30. |
Hayır, eğer kurbanın kanına basmış olsaydı izlerin pencereye yaklaştıkça yoğunluğunun azalması gerekirdi. | Open Subtitles | لا، لو كان دمها، لكانت الآثار أقلّ تشبّعها مع ابتعاده وعودته للنافذة |
Görünüşe göre kurbanımız, yüzünü pencereye yaslamış. | Open Subtitles | يبدوا أن ضحيتنــا كانت مقابلـــة للنافذة |
pencereden baktığı zaman aynı adamı tişörtü yanarken koşar durumda görmüş. | Open Subtitles | ونظرت للنافذة حيث شاهدت نفس الرجل يركض من القبو وقميصه يحترق |
Hırsız cama tırmanırken kendini kesip arkasında biraz kan bırakmıştı. | Open Subtitles | المقتحم جرح نفسه وهو يصعد للنافذة وترك بعض بقايا الدم |
Kimse şu anda camdan dışarıya bakmasın lütfen. | Open Subtitles | لا ينظر أى أحد للنافذة الآن , أرجوكم |
Vagon 83, kompartıman 3, pencere kenarı koltuk. | Open Subtitles | عربة رقم 83 ،مقصورة رقم 3 المقعد المجاور للنافذة. |
Pekâlâ, tahayyül et şimdi, çocuk çekmeceyi açar tezgahın üstüne çıkar ve Alan'ın haşlanmış brokoli kokusunu mide bulandırıcı bulduğu için açık bıraktığı pencerenin önüne gelir. | Open Subtitles | حسنا، تخيل، إذا صح التعبير، الطفل يسحب الدرج, ويصعد حتى على العداد ويحبو أكثر للنافذة. التي قد تركته مفتوحا. |
Şimdi, bu taraf banyoya yakınlık sunuyor .ama sapıkların beni uyurken izleyebileceği pencereye de daha yakınım. | Open Subtitles | الآن، هذا الجانب يوفر لي القرب من الحمام ولكنيث أقرب للنافذة حيث يمكن للمنحرفين التجسس عليّ |
- Tamam, ben pencereye gideceğim. | Open Subtitles | -حسنا , سأذهب للنافذة -لا , لا تذهب للنافذة |
- Ve bizim için Büyülüler için bile o mesajı pencereye yazmak nerdeyse imkansızdı. | Open Subtitles | -ولقد كان من المستحيل علينا نحن شخصياً، المسحورات الوصول للنافذة لكتابة الرسالة |
Masa farklı görünüyor. pencereye paralel duruyor. | Open Subtitles | الطاولة نقلت بشكل موازٍ للنافذة |
Saat 4'te pencereye çıktı. | Open Subtitles | ,لقد خرجت للنافذة حوالي الساعة الرابعة |
Şey, yatakta idim, sonra pencereye gittim. | Open Subtitles | كنت في السرير ثم جئت للنافذة |
pencereye asacağımız Mutlu Noeller çelengi. | Open Subtitles | زينة الكريسماس للنافذة |
pencereye asacağımız Mutlu Noeller çelengi. | Open Subtitles | زينة الكريسماس للنافذة |
Tahmin ediyorum herkes pencereye koşmuştur, huh? | Open Subtitles | أظن الكل ركض للنافذة بعد ذلك؟ |
O sıra pencereden baktığında, parlak renkli bir arabanın gittiğini görmüş. | Open Subtitles | ذهبت للنافذة حينها ورأت سيارة فاتحة اللون تغادر |
Gittikten sonra pencereden baktım. Taksiye bindi. | Open Subtitles | بعدما غادر، ذهبتُ للنافذة ورأيتُه يركب سيّارة أجرة. |
Biletleri alıp arka pencereden sıvış. | Open Subtitles | خذي التذاكر أذهبي للنافذة الخلفية و أخرجي من هنا |
Sanırım kan damlalarının cama nasıl ulaştıklarını biliyorsun? | Open Subtitles | أعتقد أني أعرف من أين سقطت قطرات الدم للنافذة |
Mesaj ondan: "cama çık arkadaşım." Arkadaşım mı? | Open Subtitles | هذه هي "تقول "تعال للنافذة ايها الصديق صديقتك |
Sadece camdan bak. Ve fahişelik yapmayı kes. | Open Subtitles | فقط إذهب للنافذة توقف عن كونك أخرقاً |
Rengarenk değil mil? Ve küçük pencere saksıları. | Open Subtitles | هاك,أليست مبهجة وصناديق صغيرة للنافذة |
Şimdi, eğer dik açılı güneş ışığı pencerenin karşısındaki duvara göz seviyesinde vurursa, bu bize oda hakkında ne anlatır? | Open Subtitles | الآن، إذا كان ضوء الشمس بزاوية حادة ينجح في ضرب مستوي العين علي الجدار المقابل للنافذة إذن ماذا نعرف عن الغرفة؟ |