ويكيبيديا

    "للنجاح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • başarı
        
    • başarılı
        
    • başarının
        
    • başarıya
        
    • başarma
        
    • yolu
        
    • başarıyı
        
    • başarmak
        
    Doğal olarak başarı için gerekli olan şeylerden biri performans. TED ومن الواضح أن أحد الأشياء التي نحتاجها للنجاح هو الأداء
    Ve bu ekonomik süreçte hiç bir başarı görmezlikten gelinemez. Open Subtitles وفي هذا المناخ الاقتصادي أي وسيلة للنجاح لا يمكن تجاهلها
    Aslında bunu yapmak başarı için mutlak bir gerekliliktir. TED في الواقع، يعتبر هذا متطلباً أساسياً للنجاح.
    İnsanlara sınırlama olmadan başarmaları için fırsat verdiğimiz zaman, bu onlara kişisel tatmin ve başarılı bir hayat sağlayacak. TED عندما نعطي الناس فرصة للنجاح بلا حدود، فإن ذلك من شأنه أن يؤدي إلى تحقيق الذات وإلى حياة مزدهرة.
    Fikrimi pratik bir çözüme dönüştürmeye kararlıydım ama belirsizlik ile karşı karşıyaydım ve başarılı olacağımın garantisi yoktu. TED كنت عاقدًا العزم لرؤية فكرتي يتم ترجمتها إلى حل عملي، ولكني قوبلت بالشك ولم يكن هناك ضمان للنجاح.
    Hanımlar, Cheerios seçmelerindeki başarının sırrı gaddar bir dürüstlükle yapılmasıdır. Open Subtitles آنساتي المفتاح للنجاح في اختبارات التشجيع هو الصدق بطريقة وحشية
    Asıl nokta şu ki büyücü ve kahinler birlikte çalıştığında başarıya ulaşacakları çok yol var. TED المقصد الأساسي هو، أن السحرة والأنبياء الذين يعملون سويًا لديهم مسارات عديدة للنجاح.
    Oh, ve şu başarma hissinin üstesinden gelme duygusuyla etrafta yürüme. Open Subtitles ولا تنسَ بأنك وأنت تتجول أن تشعر بالشعور الغير المستحق للنجاح
    O anda başarı ve yaratıcılık hakkındaki görüşüm değişti. TED في تلك اللحظة، نظرتي للنجاح والإبتكار تغيرت.
    Fakat bunların hepsi o asıl başarı tanımlamasının etrafında toplandı. TED لكنها جميعاً تدور حول التعريف الأصلي للنجاح.
    Öncelikle, kazanmak için kendi yolunuzu dikte edebilirsiniz ancak başarı için kendi yolunuzu dikte edemezsiniz. TED أولاً، قد تكون قادراً على تحديد طريقك للفوز، لكنك لن تستطيع تحديد طريقك للنجاح.
    Diyojen sürgündeyken, başkalarının fikirlerini ve toplumun başarı kıstaslarını reddederek özgür olabileceğine karar verdi. TED في المنفى قرّر ديوجين أنه من خلال رفضه آراء الآخرين والتدابير المجتمعية للنجاح.. يمكن أن يكون حراً فعلاً.
    New Mexico'daki VLA tesisi başarı şansımızın anahtarıdır. Open Subtitles المصفوفه الكبيرة التى فى نيو ميكسيكو هى مفتاحنا للنجاح
    Bir millet başarı için, bir insan gibi dahili reflekslerle donanmalıdır. Open Subtitles ألأمة ، كألفرد، يجب أن يكون لديها حافز داخلي للنجاح
    Ancak internette başarılı olmanın diğer bir getirisi de internet nefreti. TED لكن الجانب الآخر للنجاح عبر الإنترنت هو الكره
    İnsanları öncelemenin üçüncü zorunluluğu insanlara dönüşüm süresinde ve sonrasında başarılı olmaları için gerekli olan imkânları sağlamak. TED الضرورة الثالثة لمنح الأولوية للناس هي تمكين الناس ذوي القدرات المحتاجين للنجاح خلال التحول وبعده.
    Gezegende, bir başka insanı yetiştirip güvende olduğuna ve hayatta başarılı olmak için iyi konumlandığına emin olmaya çalışmaktan daha zorlu bir iş yok. TED لا يوجد عمل على وجه كوكب الأرض أصعب من تربية إنسان آخر والتأكد بأنهم في سلامة وأمن وفي وضعٍ جيد للنجاح في حياتهم.
    başarının görünüş şeklini değiştiriyorsunuz. İyi notlar aldınız, şimdiyse daha iyi notlar almalısınız, TED تغير في الحال مفهومك للنجاح. حصلت على علامات جيده ,الآن يجب عليك الحصول على علامات أفضل
    Bunu başarının çoklu önlemleri olarak düşünün. TED لذلك فكر في الأمر كتلك المقايس المثختلفة للنجاح.
    Bir problemi ölçtüğünüzde örgütsel başarının kendine özgü evrensel kurallarına ulaşırsınız. TED وحين يمكننا تحديد أبعاد مشكلة ما، فإن بإمكاننا استغلال إحدى القواعد الكونية للنجاح المؤسساتي.
    Bu yüzden nelerin bir çok şirketi başarıya ve ya başarısızlığa götürdüğüne dikkat etmeye çalıştım. TED وحاولت أن أستعرض العوامل التي أدت للنجاح والفشل في هذه الشركات
    Eğer beklersek, başarma şansımız artacak. Open Subtitles أظننا سنحظى بفرصة أكبر للنجاح إن انتظرنا
    Bu nedenle şu anki durumda, planımızı gerçekleştirebilmenin. tek yolu çevreye dağılmak. Open Subtitles بناء على ذلك وفي الظرف الراهن، فإن الطريقة الوحيدة للنجاح في مشروعنا هي التفرق مؤقتا في أنحاء البلاد.
    Bu konu başarıyı en çok neyin etkilediği konusundaki düşüncemi en üst noktaya yükseltiyordu. TED و هذا بدأ يعلو للقمة في تفكيري حول ما هي العوامل الأساسية للنجاح
    Plana göre başarmak yerine başarısız olacak şeyler yapacaktım. TED والخطة ببساطة هي بدلاً من أن أسعى للنجاح سأقوم ببناء أشياء تفشل بشكل متعمد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد