Temizleme oranımızın yüzbaşıyı terfiiyle onurlandırması an meselesiydi. | Open Subtitles | وكان فقط مسألة وقت قبل أن يقدم معدل تصفيتنا تمجيداً للنقيب |
Bu, ya yüzbaşıyı harekete geçirmek için söylenmiş bir yalan ya da gerçeği söylüyor. | Open Subtitles | الان ربما تكون هذه اكذوبه لكي يجعلها طعم للنقيب ربما كان يقول الحقيقه |
Özel Birlik. Luke, kaydı Yüzbaşına dinletir misin lütfen? | Open Subtitles | "لوك"،هلا تعرض ذلك الشريط للنقيب من فضلك؟ |
- Yüzbaşına yol açın. - Hadi, yol verin! | Open Subtitles | افسحوا للنقيب ابتعد |
Eğer ekibim bu işin bir parçası olmazsa, Komiser Singh'e giderim. | Open Subtitles | لو لم تكن قوتي الخاصة جزء من هذا، سأذهب للنقيب (سينغ) |
Özetleyecek olursak Yüzbaşı Yoo'ya olan aşkını itiraf etmen doğru mu? | Open Subtitles | لذلك لتنظيم ما حصل الليلة، الطبيبة كانغ اعترفت للنقيب يو، صحيح؟ |
Sen, Yüzbaşına yol ver! | Open Subtitles | انت,افسح للنقيب |
- Yüzbaşına yol açın. - Hadi, yol verin! | Open Subtitles | افسحوا للنقيب ابتعد |
Sen, Yüzbaşına yol ver! | Open Subtitles | انت,افسح للنقيب |
"Eski dost"? Gerçek Komiser Stottlemeyer'a ne yaptın sen? | Open Subtitles | ُ ماذا عملت للنقيب الحقيقي ستوتلماير؟ |
Eğer ekibim bu işin bir parçası olmazsa, Komiser Singh'e giderim. | Open Subtitles | لو لم تكن قوتي الخاصة جزء من هذا، سأذهب للنقيب (سينغ) |
Yüzbaşı Hill'e gitmeliydim. O bu işi düzeltirdi. | Open Subtitles | كان يجب ان اذهب للنقيب هيل لقد ازاح الامر بعيدا |
Aristokrat ve katı bir Yahudi düşmanı olan Yüzbaşı Von Lereneau'nun, ileride oğlu olucak Reich savaş kahramanını en seçkin Hitler Gençlik okuluna götürmeye geldi | Open Subtitles | لاحضر بطل الرايخ الابن المستقبلي للنقيب فون ليرينو ارستوقراطي ومعادي للساميه |