Bir yüz çıkarmaya çalıştım, ama burada pek ayrıntı yok. | Open Subtitles | حاولت أن أصل للوجه لكن لا كثير من التفاصيل هنا |
Bir yüz göründükten 170 milisaniye içinde. | TED | في حوالي 170 مللي ثانية بمجرد رؤيته للوجه فعليًا. |
Neden beynimizde üç tane yüz tanıma ve üç tane yer tanıma bölgesine gerek var? Bunlar arasındaki iş bölümü nasıldır? | TED | لماذا نحتاج ثلاثة مناطق دماغية للوجه وثلاثة أخرى للمكان وكيف تنقسم الوظائف بينها؟ |
Bu gerçekten kristalin büyüyen yüzüne tutunuyor. | TED | انها حرفياً تضاف للوجه النامي من البلورة. |
Deneysel Psikoloji dergisindeki yeni bir çalışma gösterdi ki birçok insan sadece yüze bakarak, gay olanları belirleyebiliyor. | Open Subtitles | في دراسة حديثة لجريدة "علم النّفس التجريبيّ" أكّدت أنّ هناك أناساً يميّزون الشّواذ من مجرّد نظرة للوجه |
Doktor olmayabilirim ama asık bir yüz için en iyi tedavinin birkaç sörf tahtası ve birkaç kaliteli dalga olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ربما لا أكون طبيباً لكني أعرف أن أفضل علاج للوجه العابس هو لوحي ركمجة وبعض الأمواج المنتقاة |
Kocam için bir golf alanı kiralamak istiyorum... ve kendim için bir Avrupa usulu yüz için kabak kürü lütfen. | Open Subtitles | أودّ أن أحجز وقتا للعبة قولف لزوجي وأيضا كريم أوروبي للوجه بقشرة القرع لأجلي |
Sana ayak kremini yüz yıkama kremi diye verdik. | Open Subtitles | ياربى, نحن أيضا أعطيناك كريم القدمين على أنها للوجه. |
Ve bunların bir kısmı da güvenilir görüntüler olmadığı için eksikler. Diğer bir değişle, yüz resimleri yok. | Open Subtitles | كمية كبيرة منهم بلا صورة بلا صورة للوجه بمعنى آخر |
yüz şişmesi ve ilaçla müdahaleyi... bir randevu olarak kabul eder misin? | Open Subtitles | اسمعي . أثمة أي تعبير على الذي تعتبرينه تدليك للوجه او تدخل صيدلي بمعنى موعد ؟ |
Spa günüm. yüz bakımı yaptırmam gerekiyordu şuan. | Open Subtitles | يومي بالمنتجع ، يفترض أن أحظى بتجميل للوجه |
Yani, ne tür bir insan, bir başkasının yüz kremini çalar? | Open Subtitles | أَعْني، ما نوع الشخصِ الذى تَسْرقُ كريما للوجه ؟ |
Daha yeni yüz ameliyatından çıktı bu yüzden biriyle konuşmak... ona çok iyi gelecektir. Tamam. | Open Subtitles | قامت بعملية ترميمية للوجه ستسعد بأحد تتحدث إليه |
Sonuçları estetik bakımdan daha iyidir ki yüz sinirlerinin yenilenmesine zemin oluşturur ve bu da işlevsel olarak daha iyi sonuç verir. | Open Subtitles | تعتبر النتيجة أفضل فنّياً مما يعين في إعادة التغذية العصبيّةِ للوجه وإعطائه نتيجةً أكثر وظيفيّة |
Irak da, onun yüz okuma tekniklerini, isyancıları belirlemekte kullanırdık. | Open Subtitles | في العراق كنـّا نستخدم أساليب قراءته للوجه للمساعدة في التعرُّف على المُتمردين. |
yüz kremi kullanan bir avuç düzcinsel kadın etrafımı saracak. | Open Subtitles | سأكون محاطة بمجوعة من النساء الغير منحرفات ويستخدمون في الواقع مرطب للوجه |
Eğer saldırgan yüz nakli yapmaya çalışıyorsa alıcı, başka birinin hayatının tehllikede olduğunu biliyor olmalı. | Open Subtitles | انظروا, ان كان المجرم يحاول القيام بزرع للوجه على المتلقية ان تعلم ان حياة شخص آخر على المحك |
Ayakkabı da al. yüzüne masaj yaptır. | Open Subtitles | وتحصلي على بعض الأحذية, وتجدين مكاناً تحصلي فيه على تجميل للوجه. |
Kafatası pek zarar görmemişti ama yüze boyut eklemeden önce maktulün tahmini ağırlığı gerekiyor. | Open Subtitles | كانت الجمجمة سليمة نسبياً لكن قبل أن أضع بعداً للوجه... أحتاج لمقدار تقريبي لوزن الضحية. |
Yüzü olmayan bedeninden muhtemelen böyle kurtulacak! Haklısın. | Open Subtitles | وهذا على الأرجح ما سيستخدمه للتخلص من جثتك المفتقرة للوجه |
Orka'nın erkekler için olan cilt bakımı ürünleriyle ilgilenir misiniz? | Open Subtitles | أتهتم بعناية مجانية للوجه من شركة ' أوركا ' لعناية بشرة الرجال؟ |
Yüzünü oluşturdum ama hiçbir veri tabanında çıkmadı. | Open Subtitles | اللعنة، إذاً لديّ تشكيل كامل للوجه ولا يوجد تطابق في أيّ قواعد بيانات. |
Herhangi iki insanın Yüzünün altındaki yapı çok farklı olabilir. | Open Subtitles | فالبنيةُ التحتيّةُ للوجه تختلفُ بشدّةٍ بين البشر |